Tolga Geçim’e yapılan saygısızlık ve altyapı yatırımını manipüle etmek | Köşe yazısı

Geçtiğimiz günlerde biri Tolga Geçim’in Anadolu Efes’e gidişinden yola çıkarak sözde ülkedeki basketbol altyapı sistemini eleştirdiği bir yazı yazdı. Hemen hemen her bölümünde Tolga Geçim’in kişilik haklarına saygısızlık ve birey psikolojisine zarar verici ifadeler içeren bu yazı yıllarca Bandırma kulübüne emek veren oyuncuya çok büyük haksızlık. Bu arada yazımın çıkış noktası Tolga Geçim ve Bandırma olsa da aslında buradaki konu kulüplerin altyapılarından yetişen oyuncularla ilgili bu oyuncular farklı kulüplere gittiğinde kamuoyunda yaratmaya çalıştığı baskı. Söz konusu yazı bunun ne ilk ne de son örneği.

Tolga Geçim’in Anadolu Efes’e gidişini baz alarak yazıda basketboldaki altyapı sistemine getirilen eleştirilerin önemli bölümüne katılmıyorum. Kulüplerin, kendilerinin de beğenmediği bu sistemde, sütten çıkmış ak kaşık olduklarını da düşünmüyorum. Böyle düşünmemin temel nedenleri olarak oyuncuların profesyonel kariyerlerinde hareket imkanlarının kısıtlanmasını, yapılan yatırımın ciddi şekilde manipüle edilmesini ve oyuncuların uzun süre bu kulüplerde bekledikleri süreleri alamamalarını gösterebilirim. Fakat buna  yazının sonunda çok kısa değineceğim, bugün anlatmak istediğim birinin Tolga Geçim’in 11 yaşından bu yana hayatı ve basketbol kariyerinde yaşadığı belli başlı olayları bir eksiklik gibi gösterip yazması. Üstelik bu yazının kulübün resmi web sitesinde yayımlanması ve Twitter hesabından da paylaşılması danışıklı dövüşün yeterince ispatı zira yazıyı yazan kişinin Bandırmalı yöneticiler söylemese Tolga Geçim’in soyadını bildiğini bile sanmıyorum.

Tolga Geçim kimdir?

Tolga Geçim altyapısından yetiştiği Bandırma kulübüyle profesyonel seviyede beş sezon geçirdi. EuroCup’ta yarı final ve FIBA Basketbol Şampiyonlar Liginde final oynadı. Türkiye kupası kazandı ve takım kaptanlığına kadar yükseldi. Tüm bu süreçte emek verenin, fedakarlık yapanın sadece kulüp olduğunu düşünmek ve Tolga Geçim’in yan gelip yattığını, yatırımların karşılığını vermediğini ifade etmek için çok art niyetli olmak gerek. Diyalektik düşünce hayatın temelinde yer alır ve ben herhangi bir şeyin tek taraflı değerlendirilmesinin hiçbir zaman mümkün olmadığı kanısındayım. Bu nedenle bangır bangır kulüp savunuculuğu yapmadan önce olayı oyuncunun bakış açısından da anlamaya çalışmak gerekiyor, kaldı ki Tolga Geçim’in Anadolu Efes’e gidişinde yanlış hiçbir şey yok.

Neden?

Öncelikle profesyonel sözleşme nedeniyle kulübün alma hakkı olan buyout bedeli (bonservis) ve yetiştirme bedelinin ayrımını iyi yapmak gerekiyor. Mert Akay konusunda olduğu gibi Tolga Geçim konusunda da oyuncuların söz konusu kulüplere para kazandırmadan gitmeleriyle ilgili yine bu kulüplerin yarattığı algı neticesinde doğru olmayan bir sürü şey yazıldı. Sanki oyuncuların profesyonel sözleşmeleri varmış da para kazandırmamışlar gibi davranıldı. Bandırmalı yöneticiler Tolga Geçim’in kulübe para kazandırmadan Anadolu Efes’e gitmesine epey içerlemiş fakat sormak istediğim birkaç soru var.

  1. Madem Tolga Geçim’den para kazanmayı bu kadar istiyordunuz, daha önce Geçim’i transfer etmek için buyout bedeli teklif eden bir kulübe neden hayır dediniz?
  2. Velev ki o sezonki kadro planlamanızda Geçim’le devam etmek, ona daha çok süre vermek vardı diyelim, neden o dönemde “Oyuncuyu vermiyoruz, bu para az, biz bunun 15 katını alırız” benzeri, aslında oyuncunun kulübe zorunlu bağlayıcılığını artıran bir yaklaşım izlediniz?
  3. En önemli soru da şu ki siz profesyonel sözleşmesi sona eren ve serbest oyuncu olarak en doğal hakkını kullanıp başka bir kulübe transfer olan oyuncuyu nasıl para kazandırmadığı için suçlayabiliyorsunuz, Geçim neden cebinden para versin?

Yazının birey psikolojisine etkisi

Bandırma’nın Tolga Geçim konusunda bilerek veya bilmeyerek yanlış aktardığı şeyler bunlar. Peki yazının oyuncu psikolojisine etkisi? Yazıyı yazanın da Geçim’in hayatıyla ilgili bilgileri veren Bandırmalı yöneticilerin de çok umurunda olduğunu düşünmüyorum ancak benim umurumda.

Her şeyden önce yazıda üretene saygı isteyen zat insanların özel yaşamıyla ilgili konularda saygılı davranmayı unutmamalı. Bir insanın geçmişte yaşadığı, bugün yaşıyor olduğu ve gelecekte yaşayabileceği özel yaşamla ilgili herhangi bir konuyu eksiklik gibi gösteren cümleler kurmanın yanlış olduğu çok açık. Tolga Geçim’in çocukken yaşadığı ailevi sorunların güya basketboldaki altyapı sisteminin eleştirildiği yazıdaki yerini hiç anlamadım, keza yine kulübün babasının problemlerini çözmesinin bu yazıdaki yerini de.

Yazıyı yazan kişinin bunları nasıl öğrendiğini bilmiyorum, inanın ilgilenmiyorum da. Fakat Bandırma kulübünün Tolga Geçim’e 11 yaşından bu yana yaptığı her şeyin bu üslupla yazılmasını çok üzücü buluyor ve birey psikolojisini olumsuz etkileyebilecek bir durum olarak görüyorum. Bir de unutmadan şunu da ekleyeyim, çok doğru şekilde ifade edecek olsan bile yapılan her iyilik, her zaman söylenmez.

Altyapı sorunu

“Bu oyuncular böyle para kazandırmadan gitmeye devam ederse altyapıları kapatırız” söyleminden çok sıkıldım. Rica ediyorum kapatın, kapatın da altyapılarda asgari ücretin altında oynamaya mecbur bıraktığınız, profesyonel sözleşmeleri muadili yaşça daha büyük bir oyuncuya göre çok daha düşük ücretten yaptığınız, ligde ve Avrupa’da oyuncu kadronuzu düşük maliyetle tamamlama şansı yarattığınız tüm oyuncuları kaybedin. Bunu yapabilecek gücünüz ve yönetici donanımınız varsa yapın fakat hiç sanmıyorum.

Bu oyuncular yasal olmayan hiçbir şey yapmadan kulüplerinizden ayrılıyorsa yöneticileriniz yanlış bir şeyler yapıyor, belki de kulüpleri sandığınız kadar iyi yönetmiyordur. Bunu da düşünmekte yarar var, denemenizi tavsiye ederim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler