Yazı: Sue Bird, The Players’ Tribune
Çeviri: Buse Nur Küçe, TrendBasket
Merhaba, ben Sue! Bu da benim Dünya kupası yarı final ön inceleme yazım. Başlığım “Yani Başkan Kız Arkadaşımdan Nefret Ediyor!” (ve yarı finallerden önce bilmenizi istediğim on şeyden daha) olacaktı ama yerimiz yetmedi. Benim hatam. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Hadi Amerika!
1) Geri geldim! Yemin ederim ki bırakmıştım. YEMİN EDERİM. Geçen sene burnum kırıldı ve bunun hakkında bir yazı yazdım. Bu yazının benim için yazma defterinin kapanışı olacağını düşünüyordum. Buradaki editörüme şunu dediğimi hatırlıyorum: “Yeniden bir şeyler yazmam için başkanın Twitter’a girip Amerika’daki futbolu, kadın sporunu, maaşlarda eşitliği, eşcinsel gururunu aynı anda gururlu sırtında taşıyan ve Fransa’ya karşı iki gol atıp Amerika’yı dünya kupasında YARI FİNALLERE götüren sevgilimle alakalı saçma sapan şeyler paylaşması gerekiyor!” Gördüğünüz gibi sözünde duran bir kadın olduğum için şu an buradayız.
2) Öncelikle, eğer şu ana dek geçmediyse şunun kayıtlara geçmesini istiyorum: MEGAN’LA GURUR DUYUYORUM! Ve tabii ki bütün Amerika Kadın Futbol Milli Takımıyla. Bu yazıyı yazıyor olmamın en temel sebebi bu. O yüzden bana bir iyilik yapın ve bir saniyenizi ayırıp bu kadınların içinde bulunduğu yolculuğu takdir edin. Futbol dışında her şeyi bir kenara koyup sadece sahada olanlara odaklanın. İspanya’ya karşı iki gol. Fransa’ya karşı iki gol, üstelik KENDİ EVLERİNDE bir misafirken. Bu konudan bahsederken değinmek istediğim birçok şey var ve inanın bana hepsinden bahsedeceğim. Ama bu yazının asıl olarak neyle alakalı olduğunun unutulmamasının önemli olduğuna inanıyorum. Bu yazı yeteneklerinin zirvesinde ve sporun en büyük sahnesinde işini yapan, dünya çapında bir sporcuyla alakalı. Sahada fırtınalar estiren bir sporcu.
Megan’ın başardıklarıyla alakalı bu yazı.