Geleceğin Yıldızları #7: Emircan Koşut

Geleceğin Yıldızları’nda bu haftaki konuğumuz Pertevniyal’in 2.15′lik 1995 doğumlu pivotu Emircan Koşut oldu.

Soru: Guard dokusunda, pivot ebadında ve forvet atletliğindeki oyuncu kimdir?
Cevap: Emircan Koşut.

Emircan, geleceği gören için Nowitzki tadında bir lider. Şimdiye bakan için çelimsiz bir yarış tayı. En büyük silahı elbette uzun boyunun avantajıyla çemberi savunması. Jenerasyonun bence en iyi ‘çember savunan’ oyuncularından bir tanesi, hatta belkide en iyisi. Emircan,  Pertevniyal Genç takımında neredeyse maç başına 9 blok ortalamasıyla oynuyor. Bu sene Gençlerde Emircan’ın Galatasaray’a karşı 15, Fenerbahçe’ye karşı da bir maçta 14 bloğu var.

Hem saha içi, hem de saha dışı müthiş bir karakteri var. Aynı azmanda yakın arkadaşım. İyi çalışmaya devam ederse istediği yerlere gelecektir diye düşünüyorum. – Metecan Birsen (Fenerbahçe Ülker)

Hücumda da hiç beklemediğiniz bir anda yapacağı bir smaçla -atletikliğini kullanarak- sizi şaşırtabilir. Hücumunu elbette geliştirmesi gerekiyor. Yapmakta olduğu özel idmanlarla Emircan şüphesiz daha donanımlı bir hücum oyuncusu olacaktır. Özellikle de post-up oyunuyla hook şutunu bir adım öteye götürmesi, geleceği adına çok daha iyi olacaktır.

Emircan benim çok yakın olduğum arkadaşlarımdan ve oda arkadaşım. Onunla da küçüklüğümüzden beri birlikte oynuyoruz. Fiziğinin yanı sıra gerçekten çok akıllı ve iyi bir şutör. Kuvvetlenmesiyle birlikte çok üst seviyelere çıkacağına inanıyorum. – Kartal Özmızrak (Beşiktaş)

Karakter olarak da kusursuz olan Emircan, güçlenmesiyle birlikte ileride çok iyi yerlere gelecektir. Bu yaz Letonya’da düzenlenecek olan U18 Avrupa Şampiyonası’nda göstereceği performans onun adına çok önemli olacak. Eğer bir aksilik olmaz, kendi oyununu Letonya’da oynarsa eminim ki bütün NBA scoutlarının listesinde ilk sıralarda gelecektir.

Atletizm, parmak ucu hassasiyeti, zamanlama ve kulaç uzunluğuna tüm oyuncunun akışını guard gibi görebilen bir oyuncu var mı diye sorarsanız, Emircan Koşut’un maçlarını seyretmeniz gerek demektir. Elbette eksikleri var. Çok çalışmayı seven ve öğrenmeye açık, takım arkadaşları ilişkileri ile sevilen uzun oyuncu. Kariyeri ve uyumlu kişiliğine kendisi gibi uzun olan, uzun bir kariyer onu bekliyor. – Taner Günay (Türkiye U18 Genç Takım koçu)

Bayrampaşa Sancak’tan Anadolu Efes’e geçtiği ilk sene Emircan’ın omzundan şanssız bir sakatlığı olmuştu. Bu sakatlık sürecinde 10 kilo aldığını ifade eden Emircan, tekrar aldığı kiloları verdiğini söylüyor.

Şimdi röportaja geçelim…

Adı-Soyadı: Emircan Koşut

Takımı: Anadolu Efes

Doğum Tarihi: 03.07.1995

Boy: 2.15 cm

Basketbola nasıl başladın?

İlk olarak basketbola 8 yaşında başladım. 2004 yılında Ülkerspor altyapısına gitmiştim. Ardından 2005′te babam Bayrampaşa Sancak kulübünü açtı ve 2011′e kadar orada basketbol oynadım. Her zaman yaşıtlarımdan uzundum ve düzenli olarak boyum fazla arttı. 

Efes’e geliş sürecin…

Daha üst seviyede bir basketbol oynamam lazımdı. Efes beni istemişti. Menajerim ve babam Efes’le konuştular ve Efes’in daha iyi olduğuna karar verdiler, orada ben fazla bir şey yapmadım.

İlk sezonunda talihsiz bir sakatlık yaşadın. Dönmen zor oldu mu? Yaşadığın sakatlıkla ilgili bizlere biraz daha bilgi verebilir misin?

Sezon başı A Takım ile bir Arap takımıyla hazırlık maçı oynuyorduk. Maçın bitimine 1:30 dakika vardı, 18 sayı öndeydik. Fastbreak’de top geldi, tam dönüp atacakken kolumu çektiler yere düştüm ve omzum çıktı. Ondan 3 ay sonra iyileştim. Ameliyat olmadım. Omzu çıkanlara ilk başta ameliyat yapılmadan bir şans daha veriliyor. Milli takımda pas verirken bir kez daha çıktı, sonra ameliyat olmak zorunda kaldım. Bütün sezon bitti. Elbette dönmem zor oldu. Güçsüzdüm, güçlenmem gerekiyordu ama omzum sakatlanınca üst tarafı güçlendiremedim. Kilo almaya çalıştım, ki aldım da 10 kilo ama sonra tekrar geri verdim. Şu an kilo almaya, güçlenmeye çalışıyorum. 1 senem gittiği için daha iyi çalışmam gerektiğini biliyorum. Bir de korku oldu elbette tekrar çıkacak mı diye ama şu an geçti, bir şeyim yok.

Önümüzdeki hafta Sakarya’da Genç Erkekler Türkiye Şampiyonası var. Hem bireysel olarak, hem de takım olarak neler söyleyebilirsin turnuvayla ilgili?

Yapabileceğimin en iyisini yapacağım. Şampiyon olmaya çalışacağız. Bireysel performanstan önce şampiyon olmayı düşünüyorum. Oynayabildiğim kadar iyi oynayacağım. Antrenörümün de dediği gibi bireysel olarak hedef, 15 sayı-12 ribaund-8 blok.

Milli takımda da oynuyorsun. Bu sene 95-96 olarak inanılmaz yetenekli bir takıma sahibiz. Letonya’da düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası hakkında neler söyleyebilirsin?

Geçen sezon da çok yetenekli bir takım vardı, onlar sanırım takım olamadılar ve 9. oldular. Biz takım olmayı başarırsak, şampiyon olmayı hedefliyoruz. En yüksek hedefimiz o. Umarım takım olabiliriz ve hedeflerimize ulaşırız. Küçük takımdan beri birbirimizle oynuyoruz aşağı-yukarı, takım olabiliriz.

Bu sene Pertevniyal ile TB2L’de bir tecrüben oldu. Sana TB2L’nin kattıkları neler oldu?

Sertlik kazandım. Takımımızda Anthony vardı, onla idman yapma olanağı buldum. Maçlarda hep 29-30 yaşlarında tecrübeli Türk veya yabancı oyuncuları tuttum. Benim için güzel bir tecrübe oldu. Küme düşmesek daha iyi olacaktı.

Boyun çok uzun. Basketbol ve normal hayatta bunun avantajları-dezavantajları neler?

Normal hayatta kıyafet bulma konusunda sıkıntılar olabiliyor. Basketbolda da avantajı, kolay blok yapabiliyorum ve ribaund alabiliyorum. Dezavantajı ise çok hızlı uzadım ve zayıf kaldım.

Örnek aldığın oyuncular kimler?

NBA’den Nowitzki, Garnett ve Carmelo’yu örnek alıyorum.

Sence artı ve eksilerin neler?

Bloklarım ve savunmada rakibi korkutmam. Ribaundlarda da kollarım uzun olduğu için etkiliyim. Hücumda daha fazla çalışmalıyım. Şutumu geliştirmeliyim. Hook shoot, pota altındaki oyunlarımı geliştirmem lazım. Hücumuma daha fazla şeyler katmam gerekiyor.Bu eksik olduğum noktalar üzerine idmanlardan önce ve sonra özel idmanlar yapıyoruz. 

Bu sezonun sana kattıkları neler oldu?

Sezon başı neredeyse hiç potaya bakmıyordum. Koçlar, “şut at, potaya bak” diye uyarıyordu. Bu sene güven kazandım, artık top kullanıyorum. Keza dediğim gibi sertlik ve tecrübe de yine TB2L sayesinde kazandığımı düşünüyorum.

Hedeflerin neler?

İlk önce Efes A Takımı’nda oynamak istiyorum. Ardından NBA’e iyi bir draft sırasıyla seçilmek ve NBA’de kalıcı olmak istiyorum.

NBA’i yakından takip ettiğini biliyorum. NBA’de tuttuğun takım ve şampiyonluk adayın?

Knicks. Şampiyonluk adayım yine tuttuğum için Knicks. Carmelo şu sıralar kötü oynuyor ama Carmelo bildiğimiz gibi oynarsa Miami’yi geçebileceklerini düşünüyorum.

Kendi jenerasyonunda beğendiğin oyuncular kimler?

Cedi Osman, Metecan Birsen, Kartal Özmızrak’ı beğeniyorum. Yakın arkadaşım diye söylemiyorum, Oğulcan’ı da seviyorum. Çalışırsa iyi gelecektir keza Okben için de aynı şey geçerli. Avrupa’dan da Mario Hezonja diyebilirim.

Avrupa ve NBA’de en çalışmak istediğin koç-oyuncu kimler?

Avrupa’da Obradovic ve Diamantidis. NBA’de koç olarak hiç düşünmedim stil olarak bilmiyorum ama oyuncu olarak Carmelo ve Rondo diyebilirim.

Sence Türk takımlarının Avrupa’da başarısız olmasının sebepleri neler?

Genelde Avrupa’da başarılı olan takımlar yerli oyuncular üzerine kurulu. Mesela Olympiakos; Spanoulis, Printezis, Sloukas, Papanikolaou… Türkiye’de ise yabancı oyuncuları en önemli parçalar yapıyorlar ve genç oyunculara güven-şans verilmiyor. Genç oyunculara şans verilirse daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.

Diğer sporlarla aran nasıl?

Açıkçası basketbol dışında başka bir sporla ilgilenmiyorum.

Metecan geçtiğimiz röportajda futbol oynadığını söylemişti, sen düşündün mü hiç?

O biraz Crouch’a özenmiş, ben herhalde çok ayrı bir evre getirirdim oynasaydım. (gülüyor)

Okul-basketbol?

10. Sınıfa kadar Nuri Akın’da okudum ama Efes’e geçtikten sonra pes etmek zorunda kaldım ve Doğa Koleji’ne geçtim. İdmanlardan fazla vakit kalmadı maalesef. Türkiye’deki sistem basketbol ile dersin bir arada gitmesine izin vermiyor.

Boş zamanlarında neler yapıyorsun?

Genelde arkadaşlarımla sinemaya gidiyorum ve bowling oynuyorum. Her basketbolcunun yaptığı gibi PS3′de NBA 2K13 de oynuyorum.

Kitap okuyor musun?

Güzel kitaplar çıktıkça okuyorum. En son Açlık Oyunları’nı okudum. İlk filmini izledim sonra 3 kitabını da bitirdin. Genelde bilim&kurgu tarzı seviyorum. Harry Potter’ın serisini de bitirmiştim. Kitap güzelse okumayı seviyorum. 

Takip ettiğin internet siteleri neler?

TrendBasket’i ve Basketfaul’ü takip ediyorum.

Son olarak, genç bir basketbolcunun hayatında nelere dikkat etmesi gerekiyor?

İlk önce çok çalışmaları gerekiyor. Geceleri dinlenmeleri gerekiyor dışarı çıkmak yerine. Sigara, içki gibi şeylere dikkat etmesi lazım. Kimsenin, “sen bir şey olamayacaksın” demesine inanmaması lazım. Kendine inanıyorsa, bir şeyler elbette olabilir. Ben de olabildiğince saha içi ve saha dışı iyi biri olmaya çalışıyorum. Karaktersiz olmuyor. Hem çalışma karakteri olması lazım, arkadaşlarıyla da iyi geçinmesi lazım bir oyuncunun.

Röportaj&Yazı: Can Pelister
Katkıda bulunanlar: görüşleri için Kartal Özmızrak, Metecan Birsen ve Taner Günay’a teşekkürler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler