Saric başlangıçta NBA maçlarındaki hız ve atletizmin aklını başından aldığını kabul ediyor ve şunları söylüyor: “Her şey biraz daha süratli ve hızlandırılmıştı. Yazın gelip, bir şeyler görmeye çalıştığımda her şey gözümle takip edemeyeceğim kadar hızlıydı. Boyalı alanda daha fazla temas var. Çember etrafında her şey daha yüksekte olup bitiyor. Topu biriyle teke tek kalmışken alamazsınız. Box out yapmalısınız ve topu yakalamak için rakibinizin dengesini bozmalısınız. Uyum sağlamak için zamana ihtiyacım vardı.”
Saric sezona Embiid’in yanında uzun forvet pozisyonunda başlamışken Sixers’ın gezgin ve “flopping****” virtüözü Ersan İlyasova’yı kadroya katması onu kenara gönderdi. “Güven kaybı yaşadım.” diyor yedek role geçiş yapan Saric. “Biraz endişeliydim ve bu, kafamı kurcalıyordu. Ve bu yüzden o dönemden bugüne çok kötü üçlük attım. Bana kalırsa en büyük sorun aceleci davranmamdı. Topu alırdım ve kendime şunu söylerdim: ‘Tamam, şimdi skor bulmalıyım!’ ve üzerimde baskı oluştururdum. Ama iki ay sonrasında muhtemelen daha hazır hale geldim.”
Üçlük isabeti hala yetersiz olmasına rağmen (yayın gerisinden 32,4% ile atıyor) Saric’in skordaki verimlilik artışının anahtarı pota civarındaki bitiriciliği oldu. All-Star arasından önce potanın 1,5 metre civarından 52,1% isabetle maç başına 3,4 deneme yapıyordu. O zamandan beri o bölgeden %61,1 isabetle maç başına 6,5 atış deniyor. Bu zaman diliminde, maç başına dripling üzerinden bulunan sayı istatistiğinde Kevin Durant ve Steph Curry’nin de önünde 16. sırada bulunuyor. LeBron James bu listede onun önünde olan tek uzun ve Saric ona büyük hayranlık besliyor. Ve şunları söylüyor: “LeBron James basketbolu herkesten daha iyi anlayan biri. Maçları tek başına kazanamayacağının farkında. Topu paylaşıyor ve diğer oyuncuları maça dahil ediyor.”
James uzaylı DNA’sından yapılmış müstesna bir ilah ve kurşun geçirmez bir zırh fakat Draymond Green ve Nikola Jokic gibi istisnai pas yetenekleri olan uzunlar, akıcılık ve tahmin edilemezlik ile parlattıkları hücumlarıyla birer yıldız haline geldiler. Saric bu yöne doğru gidiyor olabilir. İlyasova’nın son gün takasından sonra Saric’in dakikaları arttı ve geçtiğimiz ay 4,2 asist ortalaması tutturdu. Yalnızca birkaç uzun forvet veya pivot bunu yapabilmiş durumda. “Fırsatını bulduğum her an pas vermeye çalışıyorum. Şimdi daha çok dakika alıyorum, daha çok top kullanıyorum. Gözler daha çok üzerimde adamım!”
Eğer Saric Yılın Çaylağı ödülünü kazanan ikinci Avrupalı olursa (Pau Gasol ilkiydi) kaçınılmaz bir şekilde dikkatleri üzerine daha çok çekecektir. O halde lakap konusunu bir an önce halletmesi gerekiyor. Taraftarlar Philly’deki her neşeli şeyde olduğu gibi Embiid’in Twitter hesabından yayılan “The Homie”yi (“Kanka”) benimsemiş durumda. Saric tam anlamış gibi değil fakat en iyi lakaplar illa kendi seçtiklerin olacak diye bir şey yok. “Lakabımın nerden geldiğini bilmiyorum. Sanırım cana yakın bir komşu gibi bir şey. Süper Dario’yu daha çok seviyorum ama Homie de iyidir. Beni sevdiklerini gösteren bir şey.”
*Tanking: İçinde kumar olmadan bilinçli şekilde kaybetmeyi tercih etmek anlamında kullanılan terim.
**Mekik koşusu: 20 metre aralıklarla belirlenen iki hedef arasında bir sporcunun aerobik gücünü ve performansını belirlemek için yapılan bir saha testi.
***Vitruvius: Leonardo Da Vinci’nin altın orana uygun olarak çizdiği insan figürü.
****Flopping: Basketbolda savunmacının hücum faulü yaptırmak için darbe aldığı anda kendini yere bırakması
Orijinal kaynak | The Homie Has Come Over – The Ringer
IV