Bilinmeyenleriyle “Duncovich” efsanesi | ÇEVİRİ

Belki de Pop haklıdır. Belki de cidden, San Antonio’ya David Robinson ve Tim Duncan’ı getiren iki drafttan sonra –biri 1987’de biri 1997’de- her koçun sistemi bu takımda iş yapardı.

Ya da eğer Spurs, 2 Mart 1999’da Houston’a karşı oynadıkları deplasman maçını kaybetmiş olsaydı şu an her şey çok daha farklı olurdu.

NBA’de grev nedeniyle ligin 50 maçta bittiği ilk lockout sezonuydu. Aynı zamanda Duncan’ın Spurs’teki ikinci sezonuydu. “Ya şampiyonsun ya da bir hiç” beklentileriyle başlayan bir sezondu ve bu beklentilerin altında bocalayıp, sezona endişe verici bir şekilde altı galibiyet sekiz mağlubiyetle başlayan bir San Antonio Spurs takımı vardı.

Çok bilindik eski bir San Antoniolu olan Doc Rivers da o dönem takımın bir parçasıydı. Taraftarların ondan yana beklentisi, çoktan ondaki koçluk hamuru görüldüğünden, “Takım için ne yaptı ki zaten?” diye yaklaşılan Popovich’in yerine geçmeseydi ve böyle düşünenlerin sesi her maçla birlikte daha da yükseliyordu.

Ancak bu tarz çöküşlere fırsat verilmeyecek kadar kısa kesilmiş bu fikstürde, San Antonio sezonun 15. maçı için Houston’a geldiğinde Popovich’in üstündeki baskı sadece medyadan veya taraftarlardan kaynaklanmıyordu. Pop’un birçok oyuncusu da koçun kovulmak üzere olduğuna inanıyordu. Ya da en azından sadece takımın genel menajerliğine geçmeye “zorlanması” bekleniyordu.

“Sıradan bir normal sezon maçından çok farklıydı” diyor Spurs’ün eski forveti Malik Rose, Hakeem Olajuwon, Charles Barkley ve Scottie Pippen’lı Rockets kadrosuna karşı oynadıkları o maçı hatırlarken.

“David (Robinson) genellikle maçlardan önce bir araya toplandığımız sırada bir iki kısa dua hariç bir şey söylemez. Ama bu maçtan önce David sürekli “Her şeyimizi vermeli, kendimizi toparlamalıyız. Bu çok büyük bir maç” diyip, duruyordu.”

“Eğer maçı kaybetseydik Pop’u kovup, Doc’ı onun yerine getireceklerdi. En azından böyle duymuştuk. Odadaki ağırlığı hissedebiliyordum, söylenenler muhtemelen doğruydu. Asla unutmayacağım bir akşam.”

O zaman Spurs’un guardı olan Steve Kerr ise şöyle anlatıyor: “Ben Pop’un kovulacağını düşünmüyordum ama sezona kötü başladığımız için çok fazla şikayet vardı. Pop daha o bildiğimiz Pop olmamıştı, bir ismi yoktu. Taraftarlar henüz onun kim olduğunu bilmiyorlardı.”

Evet gençler, bu doğru. Popovich, Duncan’ın ilk yıllarında henüz şu anki “Koçluğun Babası” konumunun yakınında bile değildi. Robinson’ın iyileştiği dönemlerde takımdan gönderilen Bob Hill’in kovulmasının tartışmalı zamanlamasını yerlilere unutturmak tam olarak iki şampiyonluk sürdü.  Pop’un ismini Riles ve Phil’in seviyesine koymak konusunda herkesin ortak paydada buluşması için Pop’un takıma üç şampiyonluk kazandırması gerekti.

Bu da o dönem takımın oyun kurucusu ve liderleri arasındaki en yüksek seslisi olan Johnson’ın, bugün hala bu maç için,” Üç senedir takımın başantrenörü olan Pop’un kazandırması zorunlu olan bir maçtı” demesinin sebeplerinden de biri:

“Kesinlikle. Kulağımıza bir şeyler çalınmıştı zaten, her şey gerçekti. Doc’ın Pop’un yerine geçeceğiyle alakalı bir çok söylenti dolaşıyordu etrafta. Biz de David’le birlikte Houston maçından önce Pop’un evine gittik. Pop bizimle biraz konuştu ve size şu kadarını söyleyeyim evden çıktığımızda Pop’a karşı hissettiklerimiz o kadar kuvvetlenmişti ki o maçı kazanmak zorunda olduğumuzu biliyorduk.”

Johnson şöyle ekledi:

“Belki de dönüp, Houston’a karşı neler yaptığımızın istatistiklerini görmek isteyebilirsiniz.”

Defalarca hakkında spekülasyonlar dönen Johnson, o akşam bileğinin hakkıyla 18 sayı ve 13 asist üretmişti. Robinson 15 sayı, 9 ribaund, 3 blok; Duncan ise 23 sayı, 5 blok ve 14 ribaund ile oynadı. San Antonio Spurs maçı 99-82 kazandı.

Bu maçı kazanmalarını 31-5’lik bir galibiyet serisi takip etti ve bu sayede SAS playofflara kalmayı başardı, ardından da organizasyon tarihinin ilk şampiyonluğu kazanıldı. Sonunda Phil Jackson’ın, lockout nedeniyle yarım kalmış bir sezonda kazanılmış şampiyonluğun nasıl bir yıldız eşliğinde gerçekleşmiş olması gerektiğiyle alakalı sürekli sarf ettiği iğneleyici sözlerle başa çıkmanın bir yolunu buldular. Çünkü yıllar süren Pop-Phil rekabetinin en meşhur ayaklarından biri olan bu sürtüşme bile olayların son dönemlerde aldığı hal ile karşılaştırıldığında ufacık kalıyordu.

Uzun süreler Spurs’te asistan koçluk yapmış olan ve şu anda da Atlanta Hawks’ın koçu olan Mike Budenholzer ise şöyle anlatıyor:  “Pop döneminin sonuna geldiğimizi düşünüyor muydum bilmiyorum ama beklentilerin altında kaldığımızla alakalı çok ciddi eleştiriler alıyorduk.  Olumsuz hava tamamen gerçekti. Hepimiz bir an önce daha iyi oynamaya başlayıp, zamanla daha da iyiye gitmek zorunda olduğumuzu biliyorduk.”

Johnson tarafına kulak verelim biraz da:

“Ne olursa olsun ben Pop’un tarafındaydım çünkü bana çok güvenmişti. Eğer Hill’in yerine beni koyduktan sonra işine son verilseydi bunun en büyük sebeplerinden biri ben olacakmışım gibi hissediyordum. Onun dışında kimse beni şampiyonluk yarışındaki bir takımın birinci oyun kurucusu olabilecek seviyede görmüyordu. Yaşananları oldukça bireysel algılıyordum. David’in yaptığı en sert maç öncesi motivasyon konuşmasıydı. Adeta ateş saçıyordu.”

3 of 16

Pop tehlikede

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler