Yazar: David Camps
Çeviri: Emre Uzundağ
Sponsor: StubHub
Tarih bize genellikle bir döneme damgasını vuranları hatırlatır. Real Madrid tarihsel referansı olan oyun stiliyle, taraftarlarıyla ve kulüple tanımlayan oyuncularla bu başarıyı elde etti.
Turkish Airlines EuroLeague Final Four E-Dergi’nin tamamına erişmek için tıklayınız.
Her sporda döngülerden bahsederiz ve bu anlamda basketbol da bir istisna değil. Tarih bize genellikle bir döneme damgasını vuranları hatırlatır. Üzerinden yeterli bir zaman geçtiğinde bu dominantlığın nedenlerini de keşfederiz. Yıllar önce bir döneme imzasını atmış Real Madrid takımlarının yapılarıyla Pablo Laso ve Merenglerin* yöneticilerinin yeniden Avrupa’nın zirvesine taşıdığı İspanyol ekibi arasında benzerlikler görüyoruz.
Mecazen söylersek Real Madrid, Pablo Laso demektir. Kulübün herhangi bir koçun ya da başkanın üstünde olduğu aşikar ancak Vitoria doğumlu koç kulüp tarihinde hep bir yere sahip olacak. Takımın başına gelişinden bu yana kulüp vitrinine eklediği EuroLeage kupalarıyla adını altın harflerle kulüp tarihinin en tepelerine şimdiden yazdırdı. Bu başarının arkasında ise basitlik, normallik ve
bir kimlik yatıyor. Bu başarı, kendilerini Real Madrid’in tarihsel referansı olan oyun stiliyle, taraftarlarıyla ve kulüple tanımlayan oyuncularla geldi.
Real Madrid ve Pablo Laso’nun başarısı devamlılığın sağladığı evrimle geldi. Her yıl yaptıklarının üstüne koymalarıyla, önsezileriyle ve sağlam yapılarını korumalarıyla gelen bir başarı. Sözgelimi, ellerinde Avrupa’nın belki de en iyi şutörü Jayce Carroll gibi biri şutör varken kendilerine sordukları soru, “Pazarda benzer karakterleri taşıyan başka bir oyuncu var mı?” oluyor. Cevapları ise Prepelic oluyor. Başarılarının arkasındaki daha temel nedense yıllar boyunca aynı oyuncularla oynamaları.