A Milli Kadın Basketbol Takım Menajeri Zeynepgül Ene, mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’nin resmi sitesine bir röportaj verdi.
Orta okul yıllarında basketbola başlamadan voleybol ve tenis gibi sporları da deneyen Ene, farklı branşlardaki tecrübesinin profesyonel spor hayatına katkılarını, “Küçük yaşlarda ailelerin çocukları birden fazla spor branşıyla tanıştırmaları gerektiğini düşünüyorum. Altı-on yaş aralığında özellikle bunun yapılması gerekiyor. Çocuğu birden fazla branşla tanıştırıp, en çok yeteneği olanı bulmak adına bunu yapmaları gerekiyor. Çocuk için en uygun alan bulunduktan sonra artık her anlamda bu alana yönlendirilebilir. Diğer taraftan benim tanıdığım çoğu sporcu başka branşlarda da yeteneklidir. Eşim (Orhun Ene) de mesela, milli basketbolcudur. Çok iyi futbol oynar. Görenler sen niye futbol oynamadın diye soruyorlar. Beni voleybol oynarken görenler de ‘Voleybolcu musun?’ diye soruyorlar. Ayrıca squash, tenis gibi sporlara ilgim var. Sanırım sporcularda söylediğiniz gibi bir durum söz konusu.” diyerek özetledi.
1996 yılında, profesyonel kariyeri devam ederken Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitiren Ene’nin spor ile eğitimin bir arada götürülmesine dair sözleri de şöyleydi:
Hayatta yaptığınız her tercih aslında bir vazgeçiştir. Üst düzey sporculuğu tercih ettiğiniz de ne yazık ki Türkiye için çocuklar eğitimden vazgeçme noktasına geliyorlar. Burada birçok parametre var. Zamanın az olması, okula gelememek gibi farklı etkenler var. Ekonomik anlamda profesyonel sporcular 17-18 yaşlarında çocuklar benim mesleğim bu diye düşünmeye başlıyorlar. Ancak bu bir yanılgı. Hem aileler hem de sporcular için. Bir sporcunun o yaşlardaki performansını bütün kariyeri boyunca göstermesi ve belki 35 yaşına kadar aynı şekilde devam edeceğinin garantisi yok. Bu anlamda ben çok şanslıydım. Benim babam bu dünyanın içinde olduğu için ve birçok sporcunun eğitiminden vazgeçtikten sonra yaşadığı sıkıntıları gördüğü için bana eğitimime sporu birlikte götürmem konusunda şart koymuştu. Sporu yapmak senin tercihin, bunu yapabilirsin ve biz de seni destekleriz. Ancak eğitim bir tercih meselesi değil demişti babam. Mutlaka eğitimi sonuna kadar devam ettirmemi istemişti. Bu da benim kulağımda hep de küpe olmuştu.
… İyi ki de tamamlamışım okulu. Bana çok şey kazandırdı. Hep bir adım önde oldum bulunduğum toplulukta. Çok zordu bitirmek ama iyi ki de vazgeçmemişim. Bugün bir öğrenci isterse aynı tempoda eğitimi ve sporu götürebilir.
Türkiye basketbolunda yönetici bir konuma gelmesine rağmen erkek meslektaşlarının şüpheciliğiyle karşılaştığını belirten Ene’nin spor camiasındaki deneyimleri şu cümlelerle ifade edildi:
Bazı erkeklerin futbol ya da basketbol dünyasında proje üretirken ya da görüş bildirirken bu kadın bunları nereden biliyor gibi bir şaşkınlık yaşadıklarını gördüm. ‘Bir kadın niye böyle şeylere ilgi duyar ki?’ gibi yaklaşımları çok gördüm. Açıkçası ilk zamanlar söylemesem mi fikrimi, diye düşündüğüm de çok oldu. Ancak sonra kadınların farklı bir vizyonunun olabileceğini, belki onlardan daha başarılı projeler, fikirler ortaya atabileceğini de duysunlar istedim. Beğenirler ya da beğenmezler ama bunu söylemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki dünya genelinde spor camiasında, özellikle karar mekanizmalarında kadınların sayısı çok az. Batı ülkelerinde de bu durum böyle. İş dünyasında kadın-erkek oranı daha dengeli belki ama spor camiasında öyle değil. Bunun değişmesi için bizim bu şekilde kritik pozisyonlarda olmamız ve bizden sonra gelecek kişiler için yer açacak şekilde davranması çok önemli.
”Çok zordu bitirmek ama iyi ki de vazgeçmemişim.” cumlesi ile ” Bugün bir öğrenci isterse aynı tempoda eğitimi ve sporu götürebilir.” cumlesi 180 derece farkli ? Milli egitim sistemimiz ile Spor sistemimiz in planlari farkli programlari farkli . Nasil ikisini beraber goturebilirsiniz ki?