Spor, altmışlı yıllarla birlikte kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle ilk defa duyduğumuz “globalleşme” kavramının sonraki on yıllar içerisinde en çok etkilediği alanlardan biri. Globalleşmenin bir sonucu olarak bir eğlenceden çok gerçek bir iş halini alan sporun, bugün bir endüstri halini aldığını ve çok ciddi miktarda sermayenin dolaşımda olduğu bir sektör olduğunu neredeyse kabul etmeyen kalmadı. Bu endüstriyelleşmenin ve genel olarak kapitalizmin en vahşi boyutta görüldüğü ülkelerden biri olan Amerika Birleşik Devletleri’nde de durum farklı değil.
Ellili yıllarda kurulan NBA, on yıllar boyu beyzbol ve Amerikan futbolunun arkasında “üvey evlat” konumunda bulunurken seksenli yıllarla birlikte bir kalkınma hareketine girişti. O yıllara damgasını vuran Larry Bird–Magic Johnson rekabetinin ve 1984’de lige katılan Michael Jordan‘ın yüzü olduğu NBA, eski komisyoner David Stern‘ün başarılı pazarlama hamleleriyle bugün Amerikan sporları arasında hatırı sayılır bir konuma gelmeyi başardı.
Ancak endüstriyelleşme, saha dışı faktörlerin daha önce hiç olmadığı kadar oyunun içine girmesini sağladı. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri ise oyuncu menajerleri. Artık sadece bir sporcu olmaktan öte kültür ikonlarına ve iş adamlarına dönüşen NBA yıldızlarının saha dışı (ve bazen içi) işlerini idare edecek menajerlerin ve menajerlik şirketlerinin varlığı, günümüzün spor endüstrisinin reddedilemez bir gerçeği.
Ligin en başarılı sekiz oyuncu menajerlik şirketini sizin için derledik.
Şirketler için kaynak: DraftExpress
Oyuncu kontratları için ise DraftExpress’in yanında çeşitli kaynaklar kullanılmıştır.
Wasserman başı çekiyor, işte en büyük menajerlik şirketleri! | GALERİ
Abi o bu değilde ; Ömer Aşık’a 5 yıl için 60 milyonluk kontrat imzalatmak baya büyük bir menajerlik başarısı.