Türk basketbolunu ikinci ve son kez Basketbol Şampiyonlar Ligi Final Four’unda temsil eden takım ise Pınar Karşıyaka’ydı. Geçtiğimiz sezona Ufuk Sarıca yönetiminde giren Karşıyaka, bu sezon da kadroda yer almaya devam eden Tony Taylor – Amath M’Baye ikilisine Sek Henry – D.J. Kennedy – Raymar Morgan üçlüsünün eşlik ettiği Amerikalı bir beş ve Metecan Birsen, Onuralp Bitim ve Semih Erden gibi önemli Türk oyuncuların katkıda bulunduğu bir rotasyonla normal sezon ve Son 16 gruplarını ikinci sırada bitirerek zor da olsa kendini çeyrek finale atıyordu.
Çeyrek final eşleşmesinde istikamet Rusya oluyordu. Temsilcimiz, yer aldığı iki grubu da lider bitiren, kadrosunda Çekya basketbol tarihinin önemli isimleri arasında sayılabilecek Petr Benda ve Vojtech Hruban’ı barındıran CEZ Nymburk ile kozlarını Rusya’da paylaşıyor ve Amerikalı yıldızları önderliğinde maçı kazanarak son dört takım arasına kalmayı başarıyordu.
Pınar Karşıyaka yarı finalde Zaragoza’yı yine Amerikalı oyuncularının imzalarıyla geçerek adını finale yazdırıyor ve Banvit’in ardından Final Four’da olduğu gibi final maçında da yer alma hakkı kazanan ikinci Türk takımı olarak tarihe geçiyordu.
Temsilcimiz final müsabakasında ise yine bir İspanyol ekibinin karşısında çıkıyordu. Bir önceki sezonu şampiyonlukla tamamlayan ‘makine’ San Pablo Burgos, yakın geçen maç sonucu Pınar Karşıyaka’yı mağlup ederek turnuvada üst üste iki kez şampiyon olmayı başaran ilk takım oluyordu. İzmir ekibi mağlup olurken final maçının skoru ise kaderin bir cilvesi gibi, dört sene önce Banvit’in kaybettiği final skoruna nazire yapıyordu: 64-59