FIBA Avrupa Başkanı ve eski TBF Başkanı Turgay Demirel, TBF’nin FIBA Avrupa Başkanlığı seçimleri sürecinde federasyonlara gönderdiği mektubun ardından sert açıklamalarda bulundu.
Ajansspor’dan Atilla Türker’in bugünkü haberine göre TBF, FIBA Avrupa Başkanlığı seçimlerinde şu anki başkan ve yeniden aday olan eski TBF Başkanı Turgay Demirel’i desteklemeyecek. Bu bağlamda tüm federasyonlara yazılı açıklama gönderen Hidayet Türkoğlu’na ise Turgay Demirel’den sert tepki geldi.
Turgay Demirel’in açıklamaları şu şekilde:
“1992 yılında başladığım TBF Başkanlığı görevine altı kez seçilerek 23 yıl süreyle ülkeme ve Türk sporuna hizmet ettim. Bu süreç içerisinde 1994 yılından itibaren FIBA Avrupa ve Dünya yönetimlerinde seçildiğim çeşitli görevlerden sonra, 2014 yılından itibaren FIBA Avrupa Başkanı, FIBA Dünya Başkan yardımcısı ve icra kurulu üyesi olarak dünyanın en önemli spor dallarından birinde ülkemi başarıyla temsil ettim. Bu hafta Münih’te yapılacak seçimli FIBA Avrupa Genel Kurulu öncesi sekiz üye basketbol federasyonu tarafından yeniden FIBA Avrupa Başkanlığına aday olarak gösterildim. Herhangi bir uluslararası spor kuruluşunun bu tür seçimlerinde ilk kez karşılaşılan bazı gerçekleri ve ülkem adına olumsuz algı yaratan olayları, genel kurul öncesi kamuoyu ile paylaşmak, şahsıma pek çok kişi ve medya kurumlarından yöneltilen sorulara bir açıklama yapmak artık kaçınılmaz olmuştur.
FIBA Avrupa Başkanlık seçiminde ilk kez bir aday, birden fazla federasyon tarafından (Fransa, Finlandiya, Azerbaycan, Gürcistan, Arnavutluk, Ukrayna, K. Makedonya, Monaco) aday gösterilmiştir. Yine ilk kez bir başkan adayı, kendi ülkesinin federasyonu tarafından aday gösterilmemiştir.
Diğer iki aday, Belçikalı C. Coomans Belçika basketbol federasyonu tarafından; Sırp aday D. Tomaseviç ise Sırbistan basketbol federasyonu tarafından aday gösterilmiştir. Bu adaylık konusunun daha ilginç olan tarafı ise, Sırp aday D. Tomaseviç’in aday olmaya TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu ve yakın ekibi tarafından ikna edilmesi; maddi manevi her türlü olanakların sağlanacağı sözü verilerek ve toplantılar düzenlenerek kendisine TBF olarak tam destek verildiğinin diğer tüm federasyonlara da açıklanmasıdır. Bu durum ve seçim sürecinde yaşanan bu gelişmeler Avrupa basketbol federasyonlarının büyük bir kısmını çok şaşırtan, açıklayamadıkları ve anlayamadıkları bir ortam yaratmıştır. Şöyle ki, bir yanda 23 yılını Türk basketboluna vermiş, onu almış olduğu konumdan çok daha yükseklere “Dünya ikinciliğine” kadar taşımış ve dünyanın en güçlü Federasyonlarından biri yapmış, bir dönem daha seçilme hakkı bulunan “Türk Başkan” ile diğer yanda Sırbistan basketbol federasyonu genel sekreteri D. Tomaseviç’i “Turgay Demirel’e” karşı aday olmaya ikna eden, her türlü desteği vereceklerini açıklayan Hidayet Türkoğlu ve başkanı olduğu Türkiye Basketbol Federasyonu.
Seçilmesi ile birlikte, şahsımı karalamak ve itibarsızlaştırmak amacıyla pek çok asılsız yalan haberler üreten bu kişiden ve ekibinden zaten herhangi bir destek görmeyeceğimi biliyor ve beklemiyordum. Ancak böyle bir milli meselede, başka bir ülkeden aday çıkarmak için bu kadar gayret sarf etmeleri, her türlü desteği vereceklerini söyleyerek ikna etmeleri ve üstelik bu kişinin Sırbistan basketbol federasyonu genel sekreteri olması, geldikleri noktayı açıkça göstermektedir. Seçime çok az bir zaman kala tüm gayretlerine ve sağladıkları imkanlara rağmen netice alamayacaklarını düşünen Hidayet Türkoğlu ve ekibi, en son hamle olarak kendi e-posta adresinden oy hakkı bulunan 49 federasyona bir mektup gönderme cüretini de göstermiş; bu yazıda “Turgay Demirel’in” adaylığına kesinlikle karşı olduklarını; diğer iki aday ile iyi ilişkiler içinde olduklarını ve desteklediklerini söyleyerek, bu iki adayın bana karşı birleşmesini teşvik etmeye çalışmıştır. Bu son davranışla birlikte tüm bu eylemlerini ifade etmek için kullanılacak kelimenin ne olduğu, herkesin anlayabileceği kadar açıktır.
Bakanlığa da aktardığım, TBF ve başkanının kabulü ve izahı olmayan bu davranışlarına ve çabalarına rağmen, bu genel kurulda öncelikleri Avrupa basketbolunun doğru yönetilmesi ve basketbolun geliştirilmesi olan federasyonların desteği ile seçilmek için, ülkem adına tek başıma, muhtaç olduğu kuvveti nereden alacağını bilen bir Türk vatandaşı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. Ortaya çıkacak her sonucun kendim ve milletim adına hayırlı olacağını peşinen kabul ediyorum.
Türk sporunu uluslararası arenada bu kadar üst düzeyde temsil etmekte olan çok az sayıdaki kişilerden biri olarak, bu durumu kamuoyu ile paylaşmak, konu hakkında bilgilendirmek ve şu soruyu sormak istiyorum: Ülkemizin, özellikle son zamanlarda milli değerlerine sahip çıkmaya ve yeni değerler yaratmaya çalıştığı bir ortamda, sahip olduğu milli değerleri yok etmeye yönelik davranışları açıkça yapan TBF Başkanı ve ekibinin bu tür davranışları daha ne kadar süreyle görmezden gelinecektir.”