Peki, EuroLeague’i kazanmak dışında tabii ki, kişisel hedeflerin neler? Kariyerinde nereye ulaşmak istiyorsun?
Bütün kariyerim boyunca hep adım adım ilerledim, hiçbir zaman aniden çok büyük adımlar atmadım. Şu anda da bunu yapmaya çalışıyorum. Geçen sene final oynadık, bu sezon bir adım daha ileri taşımak istiyorum bunu. Sadece takımıma yardımcı olmak, iyi bir oyun kurucu olmak istiyorum. Asistler yapmak, öte yandan iyi bir savunma yapmak, takımımın maç kazanmasına yardımcı olmak istiyorum. Kişisel olarak hedefim bu aslında. Sahada yüzde yüzümü vermek, bu beni mutlu etmeye yeter.
Sezon boyunca birçok zorlu maç oynadınız. Sahadaki favori anını sorsam sana, hangisi olurdu?
Bir tane seçmesi gerçekten çok zor.
Birkaç tane söyleyebilirsin istersen.
İçerideki Real Madrid maçında Gigi’nin [Datome] son şutu. Aslında bir sürü maç var: Kostas’ın [Sloukas] Maccabi’ye karşı attığı ve maçı kazandıran basket, playoff serisinde Kaunas’ta Zalgiris’e karşı oynadığımız üçüncü maç. Üstümüzde muhteşem bir baskı vardı. Harika bir atmosferdi. Herkes bizi yenmeye hazır gelmişti. Sanırım o maçı seçerim. Kaunas’taki ilk maç. İnanılmaz bir atmosferdi gerçekten. Herkes son derece konsantreydi ve tabii bir de kazandıktan sonrası var. Kesinlikle Zalgiris serisi üçüncü maçı.
Bildiğim kadarıyla, lütfen yanlış biliyorsam düzelt, ebeveynlerinin hiçbiri profesyonel sporcu değil.
Yanlış biliyorsun, babam futbolcuydu. (Gülüyor)
Hiçbir yerde bulamadım bunu. (Gülüşmeler)
Normal çünkü profesyonel sayılmazdı aslına bakarsan ama uzun süre futbol ve salon futbolu oynadı. Kimse basketbolcu değil ama bu doğru.
Peki sen nasıl basketbolcu olmaya karar verdin?
Birçok çocuk gibi ben de küçükken futbol oynuyordum. Dünyanın en popüler sporu sonuçta. Daha sonra okuldaki en yakın iki arkadaşım beni basketbol oynamaya çağırdı ben de ‘Niye denemeyeyim ki?’ dedim. Şunu rahatça söyleyebilirim ki oynadığım ilk anda topla, sahayla bu sporla aramda çok kuvvetli bir bağ hissettim.
Uzun muydu boyun o zaman da?
Evet ama çok da değil. Kendi sınıfımdaki çocukların çoğundan uzundum ama öyle özel bir fiziğim yoktu. Dediğim gibi ilk andan itibaren basketbolla aramda bir bağ hissettim. O andan beri hiç durmadım ki bu da beni şu an olduğum yere getirdi.