TB ÖZEL | Kostas Sloukas: “Taraftarlarımızı oraya biz götürdük, Cuma günü bu işi birlikte başarmalıyız”

Uzun bir sezon oluyor ve takımınız önemli oyuncuların yaşadığı ciddi sakatlıklarla boğuşmakta. Bu sence oyun planınızı ve genel olarak takımı nasıl etkileyecek? 

Planımızı tabii ki de etkileyecek fakat bahane üretemeyiz. Sahaya çıkıp savaşmalıyız. Sakatlıklar oyunun bir parçası. Yıllar içinde birçok sakatlık yaşadık. Önümüze bakmalı ve cuma günü oynayabilen oyuncularla savaşmalıyız. Tek yolu bu. Büyük bir yarı final maçı oynayacağız ve finale kalmak istiyoruz. 

Vitoria’daki yarı finalde Anadolu Efes ile oynayacaksınız. İki takım da birbirlerini çok iyi tanıyor, sezon içinde toplam altı kez karşılaştınız. Sence bu bir avantaj mı dezavantaj mı? Maçtaki şansınızı nasıl değerlendirirsin? 

İkisini de iddia edebilirsiniz: Nasıl oynadıklarını bildiğiniz için avantaj; aynı zamanda onlar da sizin oyununuzu bildiği için dezavantaj. Bu tip maçlarda önemli olan geçmişte hiçbir şey yaşanmamış gibi savaşmak, 40 dakika boyunca konsantre olmaktır. Tempoyu kontrol edip oyun planımıza sadık kalmak esas işimiz. 

Taktiksel anlamda Efes’e bir sürpriziniz var mı? 

Koç eminim ki bir şeyler hazırlamıştır; cuma günü görürsünüz. (Gülüyor) 

Son iki yıldır seni saha içi lideri olarak görüyoruz. Dolayısıyla sorumlulukların da arttı. Bu durum oyununu ve basketbola olan bakışını ne yönde değiştirdi? 

Öncelikle, benim için önemli olan, takım arkadaşlarımın ve koçlarımın güvenini almak. Bazen iyi şeyler, bazen de kötü şeyler yapabilirim ama bundan korkmuyorum. Önemli olan şey bana güvenmeleri ve benim de onlara güvenmem. Tüm yıl ne yaptıysak onu yapmaya devam edeceğiz. 

Fenerbahçe bu sezon birçok maçı clutch anlarında kazandı. Bunun bir takım için çok iyi bir nitelik olduğunu, takımın zihinsel açıdan ne denli sert olduğunu gösterdiğini biliyorum; lakin takım içinde, ‘Kazanıyoruz ama maçları buralara daha az getirelim’ diye konuştuğunuz oldu mu hiç? 

Maçları kolayca kazanmak en iyisi tabii ki. Ancak bunlar oluyor, basketbol bu. Bizim sadece konsantre olup doğru zamanda doğru kararları vermemiz lazım. Belki sayı atarız, belki atamayız. Ne var ki, doğru kararları veriyorsanız nihayetinde iyi sonuçlar alırsınız. 

Daha evvel medyaya İstanbul’da mutlu olduğunu, Yunanistan’a veya başka bir ülkeye gitme niyetinin olmadığını birden fazla kez söylemiştin. Uzun vadeli planlarında Türkiye’de kalmayı düşünüyor musun? 

Bu yıl, Fenerbahçe ile olan kontratımın son yılı. Final Four’dan ve [Basketbol Süper Ligi Playofflarından] sonra yönetimle konuşup karar vereceğiz. Tüm kapılar açık ve devam edip etmeyeceğimize oturup karar vermemiz gerekiyor. Fakat şu an tek düşündüğüm EuroLeague’i kazanmak. Bu büyük hayalimiz ve bunu gerçekleştirmeliyiz.

Barış Cevahir – TrendBasket

İstanbul’da geçirdiğin yıllar boyunca taraftarlardan çokça sevgi ve destek gördün; ama herkesi memnun edemezsin, hayat bu. Her zaman eleştiren birileri olacaktır. Seni, topu bazen elinde fazla tuttuğuna ve bunun da temponun dramatik bir biçimde düşmesine yol açtığına yönelik eleştiren bazı taraftar ve otoriteler var. Öncelikle, buna katılıyor musun? Nasıl cevap vermek istersin? 

Umurumda değil. Ben kendi işimi yapıyorum, onlar kendi işlerini yapıyorlar. Takım için o an doğru olduğuna inandığım şeyi yapmaya çalışıyorum. Herkesin bir fikri olacaktır elbette; bazıları bana ‘Tebrikler’ diyor, bazıları da ‘Sen çok kötü bir oyuncusun’ diyor. Hayat böyle; işimi yapmaya devam etmek zorundayım. Kimin ne söylediği umurumda değil. Herkese saygım var ama inandığım, takımın benden ihtiyaç duyduğu şeyleri maçın doğru anlarında yapmaya çalışıyorum. 

Son olarak, Final Four’dan hemen önce, taraftarlara mesajın nedir? 

Bu işi birlikte yapalım! Bütün gücümüzle savaşmak zorundayız. Orada bizi tüm yıl destekleyen insanların olacağını biliyorum. Bu bizim için önemli. Onları oraya biz götürdük çünkü şu ana değin gerçekten iyi oynadık. Ancak bu maç zorlu; o yüzden hep beraber hazır olmalıyız.

2 of 2İleri

II

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler