Spor Toto Basketbol Ligi’nde vasat geçen çeyrek final eşleşmeleri sonrası yarı final oldukça hızlı başladı.
Yarı final eşleşmelerinin üvey evladı konumunda olan Anadolu Efes-Darüşşafaka Doğuş serisinde, ilk maçta izleyenler belki de beklentilerinin ötesinde bir keyif aldı.
Her iki takımın da fazlasıyla iniş çıkış yaşadığı maçta Anadolu Efes’te Dario Saric takımını maçın sonuna taşırken, noktayı vuran isim Fransız guard Thomas Heurtel oldu. Darüşşafaka Doğuş’ta ise Scottie Wilbekin, takımının 16 sayı öne geçmesinde ne kadar büyük rol oynasa da maç sonunda takımının maçı kaybetmesinde o kadar büyük rol oynadı.
Gelin isterseniz çeyrek çeyrek takımların neleri yaptığına, neleri yapamadığına bakalım.
Özgür Saric, iyi Efes
Darüşşafaka Doğuş’un içeride Semih Erden avantajını kullandırmak istemeyen Anadolu Efes, savunmada Doğuş-Cedi ikilisiyle dış alanda yoğun bir baskıyla maça başladı. Semih’in içeri de düzgün pas almasını engelleyen Efes savunması, hücumda ise Dario Saric’i daha özgür bıraktı. Ivkovicli dönemde belli rollere çok fazlasıyla kısıtlandırılan Saric, hücumda karar verici bir özgürlüğe kavuşunca daha verimli oynarken, ilk çeyrekte takımının hem oyun hem de skor olarak önde olmasını sağladı.
Anadolu Efes’te kısaların savunmada dış alanda yoğun baskı yapmasının cezasını Darüşşafaka Doğuş, hücum ribaundlarıyla keserken, bulduğu ikinci şans sayılarıyla maçtan kopmadı. Burada Efes’in daha geniş bir rotasyon kullanması da işine gelmedi. İlk çeyrekte on oyuncuyla oynayan Efes’e karşın Daçka, daha dar bir rotasyonla mücadele ederken, yeni oyuncuların oyuna ısınma hızı Efes’i etkiledi.
Bitiricilik yoksa sayı da yok
İlk çeyrekte doğru hücum eden Anadolu Efes, %60 (6-10) gibi yüksek bir ikilik yüzdesiyle oynarken, ikinci yarıda ise ikilik yüzdesi %25’e (4-16) kadar düştü. Bu durum hem Efes kaynaklı sebeplerden oluşurken, hem de Daçka’nın savunma stratejisini değişmesiyle kaynaklandı.
İlk çeyrekten sonra Marcus Slaughter-Scottie Wilbekin ikilisiyle atletizm seviyesini artıran Daçka içeriye daha fazla kapanırken, hızlı hücumdan yediği iki turnike dışında adeta içeride rakibine potayı kapattı. Daçka’nın içeride kapanması sonrası dışarıda daha fazla boş şut şansı bulan Efes ise bunu değerlendiremedi. Efes doğru hücum edip, sürekli doğru şutları bulsa da o doğru şutları bitiremediği için hücumda performans olarak aşağı düştü. Saric kenardayken Brown’a Efes alan açmak istese de Brown’un verimsiz oyunu hücumda işleri daha da zora soktu.
Daçka tarafında ise Semih’in oyundan alınmasıyla birlikte bütün düzen değişti. Semih’in sırtı dönük oyununa izin vermek istemeyen Efes, Slaughter sonrası ikili oyunları savunmak için bu savunmadan vazgeçerken, bu Daçka kısalarına çok yaradı. Kısalar dışarıdan daha çok şut şansı bulurken, Semih’i hücumda kullanmak zorundayız kafasından kurtulan Daçka kısaları, bu çeyrekte beş üçlük bularak bir anda oyunun ritmini değiştirdi. Tabii burada Daçka kısaları derken, Scottie Wilbekin’e ayrı bir parantez açmak gerek. Bu çeyrekte 9 sayı-3 asistle oynayan Wilbekin, tempoyu artırmadan takımının hücumda akışkan bir şekilde hücum etmesini sağladı ve maçın ritmini takımına geçirdi.
Semih Erden bu sefer etki etti
İki takım da bu çeyrekte asistten çok top kaybı yaptı. Hem Efes hem de Daçka bu çeyrekte altışar top kaybıyla oynarken Efes iki, Daçka ise dört asistle çeyreği tamamladı.
Semih Erden’i ilk yarıya göre bu çeyrekte daha iyi kullanan Darüşşafaka Doğuş, Wilbekin dışında takım içerisinde bir başka skorer daha çıkarttı. Bu noktada dış şuttan daha çok potaya gitmeyi tercih eden Daçka, hücum da bunun meyvelerini topladı ve zaman zaman farkı on beş sayıya kadar çıkarttı.
Ancak bu bölümde Efes’te bireysel bir isim takımı ayakta tuttu. Takımının oyun motivasyonunu kaybettiği anlarda sorumluluk alan Dario Saric, bireysel olarak ürettiği sayılarla farkın daha fazla açılmasına izin vermedi ve takımını maçta tuttu.
Fark on beş sayı düzeyine çıkmışken, arka arkaya iki tane çok basit top kaybı yapan Scottie Wilbekin ise maçı öldürme şansını kaybetti.
Akıcı hücum, kahraman Heurtel
Son çeyreğe iki takım da karşılıklı serilerle başladı. Çeyreğin hemen başında Anadolu Efes, Derrick Brown’un bire birleri sayesinde farkı bir anda eritirken, Daçka ise bu seriye Wilbekin ve Semih Erden’le karşılık verdi.
İlk üç çeyrekte toplamda (4-13) üçlük atan Efes, bu çeyrekte ise (5-7) üçlük isabetiyle hücum ritmini bulurken, doğal olarak da hücum da akışkanlığını artırdı. Semih Erden’in oyunda olduğu bölüme kadar iç dış dengesini bir şekilde sağlayan Daçka, Semih’in oyundan çıkmasından sonra ise bu opsiyonunu kaybetti.
Her maçta otomatik bir şekilde maç sonlarını savunmayı düşünerek Marcus Slaughter ile oynamayı tercih eden Oktay Mahmuti, hücum opsiyonunu düşünmeyerek büyük bir yanılgıya düştü. Hücumda Wilbekin bire karşı beş hücum etti. Wilbekin zaman zaman çok zor şutlar sokarak takımını ayakta tutsa da sadece Wilbekin’e kalmak Daçka için tempo problemini doğurdu.
Wilbekin ile maçın ilk üç periyodunun aksine hızlı bir tempo da oynamak zorunda kalan Daçka, oyunun bütün iplerini Efes’e vermek zorunda kaldı.
Tempo artınca bir anda sorumluluğu ele alan isim ise Heurtel oldu. Son çeyrekte çok zor şutları sokarak 12 sayı bulan Heurtel, ilk üç çeyrekte sahnede olmadığı maçta bir an da kahraman oldu ve Efes ilk maçı kazanarak seride öne geçti.
Maçın yıldızı
Thomas Heurtel 16 sayı-6 asist-4 ribaund / Son çeyrekte 12 sayı-3 asist
Maçın kırılma noktası
Oktay Mahmuti’nin son bölümde Semih Erden’ı kenarda tutma tercihi…
Anadolu Efes’in serinin devamında ne yapması gerekiyor?
- Dario Saric’e özgürlük vermeye devam.
- Tempoyu arttırmak şart.
- Ön alanda baskıya devam.
Darüşşafaka Doğuş’un serinin devamında ne yapması gerekiyor?
- Wilbekin dışında kısa bir skorer şart.
- Tempo düşmek zorunda.
- Semih Erden’i doğru zamanda doğru şekilde kullanmak.
Darüşşafaka da asıl problemin Mahmuti ile başladığını düşünüyorum.
YANLIŞ: Son çeyrek de çok zor şutları sokarak 12 sayı bulan Heurtel, ilk üç çeyrek de sahnede olmadığı maçta bir an da…
DOĞRU: Son çeyrekte çok zor şutları sokarak 12 sayı bulan Heurtel, ilk üç çeyrekte sahnede olmadığı maçta bir anda…
Lütfen “de” ve “da” eklerinin kullanımına biraz dikkat edelim.