Son dört sezonda oynanan 328 maç ve alınan 87 galibiyet… İstatistiklerin çok daha ötesinde;
hem saha içi hem de kenar yönetiminde büyük hayal kırıklıkları yaşatan Phoenix Suns, bu yaz
arasında yaptığı hamlelerle şaşırtmaya(!) devam ediyor. Peki bu hamlelerin amacı ne?
Yazının başlığı ve girişi biraz karamsar gibi; bu nedenle amigdalamızı sağlıklı bir biçimde yazıya adapte
etmek için ilk olarak Phoenix Suns’ın Mike D’Antoni yönetiminde geçen efsanevi dört sezonuna göz
atalım.
2003/04 sezonunun üçte biri geride kalmışken takımın başına getirilen Mike D’Antoni, o sezon fazla
bir etki yaratamıyor, en azından somut olarak. O sezonu pace&space’e dayalı oyun kitabını
geliştirmek için harcayan tecrübeli koç 2004/05 sezonundan itibaren inanılmaz yükseliş
yakalıyor. Suns normal sezonu 62 galibiyet ve 20 mağlubiyetle bitirirken NBA Batı Konferansı playoff ilk
turunda Memphis’i, ikinci turunda ise Dallas’ı eliyor. Konferans finalinde San Antoino Spurs’e karşı
alınan 4-1’lik yenilgi peri masalı gibi geçen sezonun sonu oluyor.
2005/08 yılları arasında normal sezonu 55 galibiyetin üstünde tamamlayan Suns, playoff sürecinde
bir türlü istikrar yakalayamadığı için 2008/09 sezonu öncesinde Mike D’Antoni’yi takımdan
yollayarak belki de modern dönem hanedanlığını başlamadan bitiriyor. Zira 2015 yılından beri
pace&space ve Nash21 oyunları; transition, three and defense, catch-shoot stillerine sahip oyuncular NBA’in baş tacı haline gelmiş durumda. D’Antoni’nin dört sezonluk Suns macerasında sıkça
yararlandığı Shawn Marion, Amar’e Stoudemire, Steve Nash, Joe Johnson, Leandro Barbosa, Jim
Jackson, Boris Diaw ve Raja Bell gibi oyuncular Golden State Warriors’ın son beş senedeki dominant
kadrosuna benzer. Zira Warriors koçu Steve Kerr’ün hızlı gibi görünen ama mikro bakımdan yavaş
olan pace&space’i ve üçlük setleri, D’Antoni’nin Suns macerasını andırıyor…
2009/10 sezonunda Alvin Gentry yönetiminde Batı konferansı final tecrübesi yaşayan Phoenix
Suns o yıldan beri playoff heyecanı yaşayamadı, hatta playoff’a kalıp kalmama heyecanını bile
yaşayamadı. İstatistik ve teknik bilgilerin olumlu olduğu bilgilerle amigdalamızı pozitif yöne doğru
epey harekete geçirdik şimdi biraz eskilere dönerek öne çıkan hamlelere bakalım, sonrasında ise son
dört sezondaki mantıksız takaslar, draft seçimleri ve kontratlara göz atalım.