LeBronBall mu, LakerBall mu?
LeBron ile oynamanın bilindik bir başarı formülü vardır: “Topu LeBron’a ver, etrafına şutörleri diz. Sonra da bırak rakip savunmalar diğerlerini açık bırakmadan LeBron’u nasıl kapatacaklarını kara kara düşünsün.” Açıkçası Lakers’ın şu anki kadrosu bu oyuna pek uygun değil. LeBron sonrası tamamlayıcı transferleri de zaten hiç de bu yapıya göre seçilmiş isimler değildi.
Peki tek başarı formülü bu mudur? LeBron başka türlü bir oyuna adapte edilebilir mi? İşte bu sezon Lakers’ın cevabını bulmaya çalışacağı soru da tam olarak bu olacak. LeBron’u farklı bir oyunda, farklı bir rolde kullanarak başarıya ulaşmak.
Pelinka LeBron ve diğer transferleri tamamladıktan sonra şöyle bir açıklama yaptı: “Warriors’ı kendi oyununda yenemeyiz. Bu tuzağa düşmemeliyiz.” Yönetim ve Walton Warriors’ın kriptoniti üzerinde çalışıyorlar. Tabii Lakers’ın şu anda tek hedefi sadece Warriors’ı devirmek de değil. Diğer 28 takım da en az Warriors kadar rakipleri.
Lakers bu sezon kadrosunu kurarken (tabii ki gelecek sezonları da düşünüyoruz) takıma tek yönlü olmayan çok işi bir arada yapabilen oyuncular katmaya çalıştı. Kendi ifadeleri ile “pozisyonsuz”, farklı kombinasyonlarda bir arada oynayabilen, hem savunmada hem hücumda etkili ve becerikli, basketbolu bilen, mental olarak da sert ve güçlü oyuncuları bir araya getirmeye çalıştı. LeBron’u ortaya koyup diğer parçaları ona uydurmaya çalışmak yerine, çok farklı parçalardan -ki LeBron şu anda kesinlikle bu bütünün en değerli parçası- bir bütün oluşturmayı deniyorlar.
Lakers kadrosu ile ilgili dikkatimi çeken iki diğer unsur; forvet oyuncuları dahil McGee ve Zubac dışında herkesin topu yönlendirme özelliği pozisyonuna göre iyi veya üst düzeyde. İkincisi ise, 185’lik Rondo dışında takımdaki her oyuncu 196 cm ve üzerinde. Rondo’nun kolları da (kanat genişliği 210) boyuna göre çok uzun zaten.