Röportaj: Barış Cevahir
7DAYS EuroCup’ta tarihi bir zaferle şampiyonluğa ulaşan Darüşşafaka’da rotasyonun değerli parçası Kartal Özmızrak, Volkswagen Arena’da düzenlenen medya gününde TrendBasket‘in sorularını yanıtladı.
Daha önce Beşiktaş formasıyla EuroChallenge şampiyonluğu yaşamıştın. Şimdi EuroCup şampiyonusun. Final düdüğünün ardından bu duyguyu bir kez daha yaşamak neler hissettirdi?
“Sonuçta hepimiz, bu oyunu şampiyon olmak için oynuyoruz. Bir yerlere ulaşmak, bir yerlere varmak için oynuyoruz. Emeklerin karşılığını alabilmek dünyadaki en güzel duygu. Takım olarak biz bunu başardığımız için çok mutluyuz. Şampiyonluk düdüğü çaldığında dünyanın en mutlu insanı olmuş olabilirim.”
Final serisinin ikinci maçının ilk yarısındaki son sete gidelim. Doğuş Özdemiroğlu topu getiriyor, Okben Ulubay bağlantısıyla top sana ulaşıyor. Sen de son saniye üçlüğüyle cezayı kesiyorsun. Doğuş ve Okben ile altyapılarda oynadın. O günlerden gelip bir arada böyle bir başarı yakalamak sana neler hissettirdi?
“EuroCup final serisinin ikinci maçında, ilk yarının son hücumunda üç Türk oyuncu olarak topa yön vermek Türk basketbolu için güzel bir durum. Üçümüzde birbirimizi uzun yıllardır tanıyoruz. Doğuş başlattı. Okben de şutu olmasına rağmen benim daha uygun olduğumu düşünerek ekstra pası yaptı. Tabii ki çok mutluyum. Maç içinde birçok güzel pozisyon ve an oldu. İlk yarının sonunu böyle güzel bir üçlükle bitirdiğimiz için çok mutluyuz.”
.@KartalOzmizrak son saniyede üçlüğü atıyor; @dackabasket, şampiyonluğa koşuyor! pic.twitter.com/GIcnjt5hj0
— TrendBasket (@TrendBasket) 13 Nisan 2018
Birçok dönüm noktası var ama bence bu nokta çok farklı: Yarı final serisindeki ilk Bayern maçı. İlk yarının ardından soyunma odasında neler yaşandı? Takım tam 20 sayı gerideydi. İkinci yarıda ise inanılmaz bir geri dönüş oldu. Orada neler hissettin?
“Sezonun en kötü maçlarından birini oynamıştık ama zaten sezon başından beri konuştuğumuz gibi “Asla pes etmeyeceğiz” sloganıyla yola çıkmıştık. Soyunma odasında da pes etmememiz gerektiğini konuştuk ve gerçekten Doğuş’un kattığı enerjiyle maça geri döndük. Son saniye basketiyle de maçı kazanmasını bildik. Serinin kaderi belki de burada değişti. Gerçekten çok güzel ve yıllarca unutulmayacak bir maçtı.”
Sence şampiyonluğun dönüm noktası olarak orayı seçebilir miyiz?
“Tabii ki bunu söyleyebiliriz.”
Daçka ile EuroCup kazandın. EuroChallenge şampiyonluğunda var. Her basketbolcu, bir başarının ardından hemen sonraki hedefini koyar ve vakit kaybetmeden o hedefe yoğunlaşmak ister. Sen, şampiyonluktan sonra bir sonraki hedefini şimdilik düşündün mü? Bireysel planların nasıl şekillenecek?
“Tabii ki insan, her zaman bir adım yukarı çıkmayı planlar. Biz de bütün Türk ve yabancı oyuncular olarak bunu konuşuyoruz. Bir adım daha ileriye gidip EuroLeague oyuncusu olduğumuzu kanıtlamak istiyoruz. Bence başarının asıl noktalarından birisi de buydu. Hepimizin hedeflerinin aynı olması. Benim de tabii ki hedeflerimden biri EuroLeague oyuncusu olmak.”
Şampiyonlukların bazı dönemlerinde takımlar umutsuzluklar yaşar. Sizin hiç böyle bir umutsuzluğa düştüğünüz oldu mu?
“Bayern maçının o ilk yarısından önce şöyle bir durumumuz olmuştu. Burada iki sayıyla kazanıp Buducnost deplasmanına Howard’sız (Sant-Roos) ve James’siz (Bell) gittik. Bazı çok kişi dışarıdan bakıldığında maçı kaybedeceğimizi düşünmüş olabilirdi ama biz kendimize çok güveniyorduk. Gittik ve evimizde oynadığımız maçtan daha rahat bir şekilde ve önemli iki oyuncumuzdan yoksun bir şekilde galibiyeti aldık. 2-0 ile geri döndük. Umutsuzluk bizim içimizde hiçbir zaman olmadı. Son düdük çalana kadar hep umutlarımızı koruduk.”
Dönüm noktaları bitmiyor. Peki Kuban serisinin ilk maçındaki son saniyeleri nasıl değerlendirirsin? Howard Sant Roos çalıyor, Scottie Wilbekin zor pozisyonda üçlük düşünüyor. O an neler düşündün?
“Ben Howard ve Scottie’nin orada ikisinin de turnikeye gitmeyi düşündüklerini düşünmüyorum. Çok tecrübeli oyuncular. Üç sayı fark olduğu için o atış doğru bir atıştı. Scottie’de takımın en iyi üçlükçüsü olduğu için Howard da doğru pası verdi. Scottie, üçlüğü attı. O da müthiş bir geri dönüştü.”
Scottie, sezon başında hedefini “Daha tecrübeli biri olarak, bu sezon genç takım arkadaşlarıma yardım etmek” olarak açıklamıştı. Scottie’nin bu liderliği hakkında düşüncelerin neler? Bunlar sana nasıl yansıdı?
“Scottie çok iyi ve çok genç bir oyuncu hâlâ. Üç yıldır ülkemizde. Her yıl gelişerek üstüne koyarak basketboluna devam ediyor. Bu yılda kariyerinin en iyi oyununu çıkarıyor. İyi oynadığı o kadar çok maç var ki sayısı bile şu an aklımda değil. Önünde daha da uzun yıllar var. İnşallah kendini geliştirmeye devam eder. Daha üst seviyelerde oynar.”