Yabancı oyuncu seçimlerinde de çok büyük kontratlara girmeden önemli takviyeler yaptı Çotanaklar bu sezon. Ligde skor potansiyeli en yüksek isimlerden olan Ricky Ledo, sakatlığı nedeniyle sadece sekiz maçta oynasa da İstanbul BŞB karşısındaki 42 sayılık performansıyla Yeşilgiresun tarihinin BSL’deki sayı rekorunu da Dejan Ivanov’dan devralmıştı. Sorunsuz bir NCAA kariyeri olsaydı muhtemelen şimdilerde çok daha üst seviyelerde görebilirdik Ledo’yu. Onun yeniden dönüp form tutması ikinci yarıda kritik unsur olacak. Ivanov demişken, o da geçtiğimiz sezon kısa sürede önemli katkılar yaptıktan sonra bu sezona Gaziantep’te başladı ama yeniden tanıdığı takıma geri döndü sezon içinde. Tabii Mahalbasic sonrası ondan beklentiler de biraz daha yüksek. Sezon içinde İspanya’nın yolunu tutan Avusturyalı pivot Rasid Mahalbasic, iki sayılık atışlarda %70-75 civarı isabet oranıyla az zamanda faydalı işlere imza atmıştı ligde çünkü. Pota altında böyle iyi bir bitirici olması, dış oyuncuların da savunma baskısı hissetmeme anlamında işlerini kolaylaştırıyordu.
— YEŞİLGİRESUN BASKET (@YGBS28) November 19, 2016
Pota altı rotasyonundan devam edersek sezonun beklenti üstü işlerine imza atan isimlerinden biri de Anthony Gill. Biraz sıkıntılı geçen kolej kariyeri sonrasında sezon başında Alman ekibi Riesen ile anlaşan Gill, buradaki sağlık testlerini geçememişti. Sonrasında Yeşilgiresun’un yolunu tutan Gill, hem bu sezon oynanan maçların hepsinde görev aldı hem de başarılı performansıyla birçok önemli takımın da takibine girdi şimdiden. Kolej kariyerinde oyununun sadece savunma yönü üzerinde durulan bu oyuncu, hareketli oyunu ve mücadeleci yapısıyla Yeşilgiresun’da kritik anlarda sahneye çıkabilen bir hücum silahına da evrildi. Takımın guard rotasyonunda yer alan Malcolm Armstead ise şut sıkıntısı ve dönem dönem tercih hatalarına rağmen iyi niyetli oyunuyla takımdaki önemli parçalardan oldu. Belki öyle maç alacak performanslar sergilemiyor ama tamamlayıcı rolünde elinden gelenin en iyisini yaptı çoğu zaman Armstead. NBA patentli Toure Murry ise Ledo’nun sakatlığı sonrası takıma dahil oldu fakat pek beklenen seviyede katkı yapamadı. Yetenek olarak çok şeyler sunma şansı vardı Murry’nin ancak burada kurulu olan sisteme uyum sağlayamadı deneyimli oyuncu.
Tabii ki bu genç ve heyecanlı kadro için her şey kusursuz değildi ligin ilk yarısında. Çoğu zaman baskılı oyun yapısıyla ve enerjisiyle fark yaratan Yeşilgiresun Belediyespor, bu enerjinin düştüğü bölümlerde oyun anlamında da aşağı inerek kritik anlarda önemli hatalarla kaybettiği maçlar oldu. Bazı maçlarda ciddi bir atletizm sorunu yaşandı, bazı maçlarda da rakibin tam saha baskısı sonrası top kayıplarına çözüm bulunamadı. Ama tüm bunları bir öğrenme süreci olarak ele alırsak, zamanla o konuda daha dengeli bir oyun gelebilir. Enerji kontrolü ve sakin kalmanın, tecrübe ile öğrenilecek detaylar olduğunu unutmamak gerek yani.
bu yazıyı yazan arkadaş yeşilgiresunun kaç maçını seyreti merak ediyorum.benim okuduğum kadarıyla maç sonu analizleri toplayıp haber yapmış…keşke 3-5 maçını izleseydi.