Gary Payton, Lakers oyun kurucusu, 2003-04: Karl ve ben bu çocuklarla oynamak için ücretimizde indirime gittik. Artık parayı düşünmüyorduk. Herhangi bir takıma gidip, birçok şampiyonluk kazanmak istiyordum.
John Black: Beatles’ın meşhur albümü Abbey Road’un kapağını hatırlıyor musunuz? Ben bunun, üzerinde bu dört oyuncunun olduğu bir versiyonunu yapmak istedim. Belki de bir poster. Daha Gary ile Karl’a bundan bahsetmemişken Shaq bunu yapmayı reddetti. “Düşüneyim.” bile demedi. “Hayatta olmaz. Yapmam.” Hepsinin yer aldığı bir fotoğraf çekmekle yetindik -muhtemelen bir dakika civarı sürdü- ve bir posterini yaptık. Abbey Road versiyonu değildi tabii. Shaq biraz huysuz modundaydı. O zamanlar bir rahatsızlık peydah olmuştu.
Gary Payton: Hazırlık kampı için Hawaii’ye gittik. Phil bizi paintball’a götürdü. Eğleniyorduk. Fakat basında haberlerimiz çıkmaya başladıkça herkes farklı bir yöne gitmeye başladı. Ve o zaman iş eğlenceli olmaktan çıktı. Sezona 18-3 ile başladık. Sonra birden bire Karl sakatlandı. Hücumumuzu o kontrol ediyordu. Üçgeni o işletiyordu, bizi rahatlatıyordu, özellikle de beni. Karl kariyeri boyunca hiç sakatlanmamıştı ve bu onun için katlanamayacağı bir yıkımdı. Hayatı boyunca bu kadar maç kaçırmamıştı.
Luke Walton: Karl benim için olabilecek en iyi takım arkadaşıydı. Komikti, çalışkandı. Takım için en iyisi neyse onun için uğraşırdı. Harika bir kişiliğe sahipti. Gençlere tavsiyeler verir, kendisinden yaşça büyüklerin olduğu farklı gruplarla takılırdı. O fevkaladeydi.
Sakatlandığı zaman, onu sahaya demir atarken görmediğinizde takımın bazı şeylerden yoksun olduğunu fark ederdiniz.
Lakers’ın sezonun 20. galibiyetini kazandığı Phoenix maçında Malone’un dizinden sakatlanmasından önce Lakers’ın derecesi 19-5’ti. Malone sonraki 39 maçı kaçıracak ve Lakers bu maçlarda 22-17 yapacaktı. Dönüşüyle birlikte sezonu 14-4 ile kapattılar.
Rick Fox: Sezona harika bir başlangıç yaptık. Bizden beklenen neyse onu yapıyorduk. Sonra Karl sakatlandı. Onsuz nasıl devam edeceğimize dair zorluklar yaşadık, zira oyun planımız hakkında takım içinde gittikçe artan tartışmalar mevcuttu. Sonra da Kobe’nin davası haftalık takım toplantımızı, gazeteleri ve basını domine etti.
Mark Heisler: Kobe’nin Aspen’den uçakla dönüp, muazzam oynadığı bir maç vardı. Çok bitkindi. Devre arasında sıvı takviyesi alıyordu. Bu ıstırap veren tecrübe onları birleştirdi. Ve sonra bir ısınma çalışması sırasında buzlar eridi. O zamanlar Kobe’ye “Sözleşmeni uzatacak mısın?” diye sorduğumu hatırlıyorum. “Bilmiyorum.” diyordu. O günden sonra birden bire Laker olarak devam etmeyi düşünmeye başladı.