-Igor Kokoskov Amerika dışında doğan ilk koçtu. Ligde koçluk yaptığı sırada ligin ona bakış açısı nasıldı?
Kevin Zimmerman
Kokoskov’un Phoenix Suns’taki tek sezonunun, ligin ona bakışını değiştirdiğini düşünmüyorum çünkü göreve geldiğinde NBA’de tanınmış ve saygı duyulan bir isimdi. Takımın başına geçtiğinde 2008-2013 yılları arasında Phoenix’te asistan koçluk yapmış, ondan önce Pistons gibi takımlarda görev almış güçlü ve geniş bir özgeçmişe sahipti. Özellikle 2012’de Alvin Gentry’nin Suns’taki koçluk görevinden kovulup yerine geçici olarak Lindsey Hunter (göreve getirilmeden önce Hunter’ın NBA tecrübesi yoktu) getirildiğinde molalarda konuşmaları Igor Kokoskov yapardı.
Tüm bunları NBA koçlarının Kokoskov’un Suns’ın başına getirilmesini gerçekçi bulduklarını söylemek için anlatıyorum. Ancak onu göreve getiren ve sezon ortasında kovulan Suns genel menajeri Ryan McDonough tarafından güç bir pozisyonda bırakıldı. Sezona NBA seviyesinde mücadele edemeyecek bir oyun kurucuyla başladılar.
Brendon Kleen
Igor Kokoskov ligde koçluk yapmaya yetkin ve hazır biri olarak görülüyordu. Quin Synder’ın yanında Utah Jazz hücumunun gelişimindeki katkılarının ardından daha önce yardımcı koçluk yaptığı Suns tarafından işe alındığında NBA’in büyük bir kısmı bu hamleyi alkışladı. Kokoskov hücum ağırlıklı düşünen zeki bir zihin ve iyi bir insan. Suns’ın başına gelmesi bu bakımdan da övgüyle karşılandı. Ancak koçluğu sırasında, oyun akerken parkeye girmesi ya da maç sonunda kasti faul yapılması konusunda oyuncularıyla yaşadığı iletişimsizliğindeki gibi gülünç hataları, bazılarında başından büyük bir işe kalkıştığı hissi yarattı.
Dave King
Igor’un Suns’ın başına geçmesi beni çok heyecanlandırmıştı. Lig de bu hamleyi coşkuyla karşılamıştı. 19 yıl asistan koçluk ve 10 yıl da milli takımlar düzeyinde koçluk yaptıktan sonra NBA koçluğunun zamanı gelmişti. Bir NBA takımına koçluk yapmayı hak etmişti. Muhteşem bir basketbol zekası var ve parkede neyin çalışacağını biliyor. Bunların yanında harika bir öğretici.
Gerald Bourguet
Utah Jazz’deki oyuncu gelişimi pozisyonunda sergiledikleri ve Slovenya milli takımıyla kurguladığı zeki hücum setleriyle bilinen biri olarak hakkında pozitif bir kanı vardı. Birçok asistan koçun başına geldiği gibi, asistanlık tecrübelerini, büyük koltuğa nasıl ileteceğine dair endişeler de yok değildi. Ancak ligdeki hakim görüş, NBA’de hesabını ödemiş ve böylesi bir pozisyon için hazır birine bu görevi vermekti.