Blockbuster takası
Bugün, NBA ve dünya spor gündemini sarsan Houston Rockets ve James Harden merkezli ‘bomba’ takasla ilgili biraz karalamak istedim, takasın üzerinden ciddi bir zaman geçti tabii ama ben özellikle biraz zaman geçsin istedim çünkü sıcağı sıcağına yazarsam belki ters bir şeyler yazarım diye çekindim. Biraz sakinleşip objektif olmak her zaman en doğrusu.
Değerli takipçilerim ve yakın çevremin bildiği üzere James Harden sempatizanı hiçbir zaman olmadım, ama tabi ”hater’ıydım” da diyemeyiz. Müthiş yetenekleri olan, NBA tarihinde istatistiklerini en üst sıralara yazdıran, seyir zevki veren, NBA’in marka değerini yükselten ve NBA’in ikon isimlerinden birisidir: Harden.
Onu canlı izleyebilmek, aynı soyunma odasında olabilmek ve röportaj yapabilmek elbette keyifliydi fakat basketbolunu, ve şehre kazandırdıklarını, kaybettirdiklerini, liderliğini saatlerce tartışabilirim çünkü bunlar kocaman bir soru işaretini hak ediyor.
Bu takım, bu şehir daha ne yapsın?
Bir takım hayal edin ve takımda tüm yetkileri tek bir kişiye devredin. Bir şehir hayal edin ve şehrin tüm dinamiklerini tek bir kişiye emanet edin. Sahada tüm oyun planlarını onun üzerine kurun, fan-zonelarda %80 oranında sadece onun ürünlerini satın, takımın sosyal medya hesabında %70 oranında onun içeriklerine yer verin, takımın 30 sayı ile kaybettiği maçlardan sonra ‘Harden’dan 38 sayı şeklinde haber girin, çevresine yanına önüne arkasına nereye nasıl bir takviye istiyorsa onu transfer edin, kimi istemiyorsa ertesi hafta gönderin, sonra bu tek kişi desin ki ”ben bu şehre borcumu ödedim! Kusura bakmayın da, bu borç zor kapanır!”
D-Howard gelsin, elbette buyurun, yok bu olmadı CP3 gelsin, tabii ki siz nasıl isterseniz, yok yok bu da olmadı Westbrook’u mu arasak? Çok afedersiniz ama sen MJ değilsin, Bron değilsin, Curry değilsin, yüzüğün yok. Bireysel istatistiklerin dışında liderliğinde takımın elle tutulur bir başarısı yok!
O oyuncular bile bu kadar şımarıkça insan seçip her istediğini yaptıramamış sen hangi hakla neyi talep ediyorsun? Haydi talep ettin, ve kulüp hepsini yerine getirdi, sonuç?
Ee Houston Rockets, GSW ile yarı final ve final oynadı, onları çok zorladı. Ona bakarsanız Utah da Oklahoma da zorluyor playofflarda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar da, sonuç?
Bu sakallı arkadaş nedeniyle verim alamayıp gönderdiğimiz veya takasladığımız isimlerden bazıları: Dwight Howard, Clint Capela, Montrezl Harrell, CP3, Westbrook, Mbah a Moute, CP3, Lou Williams, Pat Beverley. Bu tarz isimlerden 1-2 tanesini yanına aldığında zaten yüzüğü alıyorsun, 1946 yılından beri.
Houston Rockets ve Harden işinin iç yüzü
Siz hiç hatalı pas verdikten sonra takım arkadaşından özür dileyeceğine onu azarlayan bir oyuncu gördünüz mü? Üst üste 4 top kaybı yaptıktan sonra, koça dönüp takım arkadaşlarından bazılarını oyundan almasını talep eden bir oyuncu gördünüz mü ? Takımının, o yedekteyken, müthiş bir geriye dönüş hikayesi yazdığı bir karşılaşmada, maç sonunda takıma koşmak yerine soyunma odasına giden bir lider gördünüz mü? 1/12, 3 sayı isabeti ile oynadığı bir karşılaşmada son top için setin kendine yazılmadığını gördüğünde, sahaya çıkmayı reddeden bir lider gördünüz mü? Her türlü başarısını kendisine, ve bütün başarısızlıklarını takıma ve kulübe yazan bir lider gördünüz mü?
Görmediyseniz Houston Rockets’ı sadece özet görüntülerden ve istatistiklerden takip etmişsiniz demektir.
Size bir istatistik daha sunayım o zaman:
2012-2013 Elendi – İlk tur
2013-14 Elendi – İlk tur
2014-15 Elendi – Conf finals
2015-16 Elendi – İlk tur
2016-17 Elendi – Konferans Yarı Finali
2017-18 Elendi – Konferans Finali
2018-19 Elendi – Konferans Yarı Finali
2019-20 Elendi – Konferans Yarı Finali
Bu mu başarı? Bu mu liderlik?
Houston Rockets için bir dönemin sonu mu?
Sorunun cevabı kesinlikle evet. Ama bu hüzünlü değil umutlu bir evet. Artık bitti, bundan sonra Houston’da yalnızca kendi istatistiği için oynayan oyuncular olmayacak. Savunma yapan, topu paylaşan, birbirine inanan, ve hatta Wall’un dediği gibi bu şehre ve takıma inanan bir ruh var olacak sahada. Hücumda herkes topa değiyor, hücumlarda eşit top kullanma yüzdeleri var, bununla beraber alttan da çok güzel bir nesil geliyor.
Oyunun kaderine etki edebilecek nitelikte oyuncularla dolu Houston Rockets kadrosu. Son 4-5 maça baktığınız zaman hep farklı ismi görüyorsunuz takımı sürükleyen, bugün Washington karşısında Wall, geçtiğimiz maçta Cousins, ondan önce Eric Gordon. Azımsanamayacak bir kadro derinliği var: Oladıpo,Nwaba, Christian Wood, House, McLemore, Tucker, Tate, Sterling.
Bundan sonra ne olacak, bu takımın lideri kim?
Kahin değilim, ama emin olduğum bir şey var ki o da; basketbol istatistiklerden ve özetlerden daha derin ve büyük bir spor dalıdır. 7 yaşındaydım Karşıyaka altyapısında basketbol oynamaya başladığımda, ve bize koçlarımız ilk uyarıları hep pas vermemiz ve Basketbolun bir takım oyunu olduğunu hatırlatmak olmuştu. Şu an Housto’da oynanan basketbol bana ve gerçek basketbol bilirlere (Sanırım bu terimi ilk kez ben kullanıyorum, basketbol bilirler) daha fazla keyif veriyor.
2016’dan beri Houston’da yaşıyorum ve ömrümün beş senesi Harden’ın ”Iso’larını” izleyerek geçti. Yukarıda verdiğim tabloda görmüşsünüzdür, Harden liderliğinde takımın geldiği noktaları.
Şuan mevcut kadromuz çok rahat playoff yapar ve ilk turda elenir diye düşünüyorum. Bu da Harden’a ilk iki yılda verilen kredinin aynısı oluyor sanırım.
Evet hep bir yıldız, lider arayışımız var ama lider olmak en yüksek skor yüzdesine sahip olmak mıdır, yoksa takıma abilik yapmak ve yönlendirmek de liderlik sayılabilir mi?
Wall geldiğinden beri takımla müthiş bir diyalog içerisinde, belki sayı rekorları veya triple-double rekorları kıramayabilir ama takıma çok iyi abilik yapabilecek, takımın zor hücumları oynayabilmesini sağlayacak, eli titremeyecek, kilit noktalarda ağırlığını ve tecrübesini koyabilecek bir oyuncu.
Mason Jones
Hatırlar mısınız bilmem, sanırım dört sene önceydi, Montrezl Harrell ile röportaj yaptım, o haftaki yazımda da bu çocuğa dikkat edin çok iyi yerlere gelecek demiştim. Geçen sene ve bu sene Los Angeles Clippers ve Los Angeles Lakers takımıyla oynadığı basketbolu görüyorsunuzdur. Harrell gibi Harden’ı gölgesinde kalmıştı çoğu yetenek, ellerine top değmeden savunmaya koşmaları emredildi, sezon boyunca.
Şimdi Harden’ın yokluğunda bir yıldız doğuyor
Mason Jones, 22 yasında PG ve SG pozisyonlarında oynuyor, yaşına ve tecrübesizliğine rağmen top eline inanılmaz yakışıyor, müthiş soğukkanlı, şut mekaniği biraz yavaş ama çok düzgün bir şutu var, mekaniği biraz daha hızlandırırsa, biraz da fizik gücünü artırırsa önümüzdeki 10 yıl, Gilbert Arenas tadında bir oyuncuyu izleyebiliriz diye düşünüyorum. Tabii Arenas gibi değişik olaylara karışmazsa.