Tarihimizde katıldığımız ilk U17 Dünya Şampiyonası’nda 1999 jenerasyonumuz muazzam bir iş başarmıştı. Geçtiğimiz sezon U16 Avrupa Şampiyonası’nda yarı finalde alınan şanssız mağlubiyetin ardından altın madalyayı kaçıran bu çocuklar, tüm sezon boyunca Zaragoza’yı düşündü. Nitekim de hazırlıklara Gençler Türkiye Şampiyonası’nın ardından başladık. İstediğimiz antrenman temposunu bir türlü yakalayamadık ve hazırlık dönemi bizim adımıza sorunlarla geçmişti. Hatta ve hatta Koç Fatih Elbaş, şampiyona sırasında üç yeni hücum setini takıma monte etti. Mısır karşısında ecel terleri döktükten sonra Amerika Birleşik Devletleri maçını kaybettik, ancak tüm takımların saygısını kazanmayı başardık. Ardından sırasıyla Tayvan, Mali, Kanada ve İspanya‘yı geçtik ve finalde tekrar ABD‘nin rakibi olduk ancak bu sefer nefesimiz yetmedi. Fiziksel olarak final karşılaşmasına çok yorgun çıkan milliler, sahadan farklı mağlup ayrıldı, ancak gümüş madalyanın da sahibi oldu. Bu çocuklar gerçekten muazzam bir işin altına imza attılar. Koçumuz Fatih Elbaş da unutulmayacak şampiyonada bana göre çok iyi iş çıkardı. Turnuva sonrasında da röportaj isteğimi kırmadı. Buradan Fatih Elbaş‘a tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Haydi o halde söyleşiye geçelim…