“Esnek kadro” ve “uyumsuz kadro” birbirinden çok uzak gibi duran ama aslında çok uzak olmayan kavramlar. Uyumsuz kadro, oyuncuların rol ve süre dağılımını doğru yapan, oyuncuları da buna ikna eden bir koç elinde, farklı oyun tarzlarıyla rakibi şaşırtabilen bir takıma dönüşebilir. Bu da bizim karşımıza esnek kadro kavramını çıkarır. Bu çok zor bir coaching ödevidir ama mümkündür.
Rol demişken devam edelim ve 2019 Efes’ini oyuncuların rolleri üzerinden inceleyelim.
Top yönlendirenler
Larkin, Beaubois, Micic, Simon, Doğuş, Buğrahan
Hem nitelik hem de nicelik olarak, Anadolu Efes’in en iyi olduğu departman burası. İlk olarak şunu teslim etmek gerek, 2018-2019 sezonu için yapılan en büyük transfer hamlesi net olarak Shane Larkin’dir. Boston Celtics’e gitmeden önce harika bir EL sezonu geçiren Larkin; NBA standartlarında bile çok hızlı ve kusursuz bir delici. Bu da Larkin’i çok özel bir isim haline getiriyor. Bunun yanında asla riske edemeyeceğiniz bir şutu ve korkulması gereken bir saha görüşü var. Larkin tek başına Efes’i bir belki de iki kademe yükseltecek isim.
Onun yanında Beaubois hem Larkin ile hızlı tempoda üretim sağlayabilecek hem de Micic ile iyi bir ikili olabilecek yetenek setine sahip. Larkin ve Beaubois takımın temposunu yükseltirken Micic ve Simon’un oyunda olduğu dakikalar daha yavaş hücumlar izleyeceğiz muhtemelen. Kısa rotasyonundaki bu çeşitlilik Ataman’ın elindeki en büyük koz olacak gibi görünüyor.
Bir not da Simon’a açmak zorundayız. Geçen seneki Anadolu Efes kadrosunda Simon ne kadar hayati ve gerekliyse bu seneki Efes kadrosu için o kadar gereksiz. Çünkü, Hırvat guard’ı özel yapan şey asla atletizmi ya da savunması değil. Oyun aklı ve topla üreticiliği. 2019 Efes’te Larkin, Beaubois, Micic varken yani topla oynayacak üç iyi guard varken Simon eskisi kadar yönlendirici pozisyonda olamaz. Takımın birinci ya da en kötü ihtimalle ikinci yönlendiricisi durumunda olmayan Simon da kendi verimini arttıramaz. Çünkü onu özel kılan topla birlikte yapabildikleri. Bu sene top ona kalmayacak.
Kanatlar
Anderson, Moerman, Motum, Birkan, Onuralp, Yiğitcan, Metecan
Anderson’ı bu sene özellikle izlemek gerek. Çünkü yapacakları veya yapamayacakları Efes’in kaderini değiştirebilir. Maç içi değişkenlere göre Anderson’ı iki numarada da görebiliriz, dört numarada da… Nitekim Ataman Hoca, Gomelsky Turnuvası’nın yarı final maçında Olympiacos karşısında bir ara Beabouis, Micic, Simon, Anderson ve Pleiss beşiyle sahadaydı. Anderson, Anadolu Efes’in en iyi oyuncusu değil. Hatta belki en iyi beş oyuncusundan biri değil ancak bu sezonki başarı için en kilit rolde olacak oyuncu kesinlikle Anderson. Bunun üç temel sebebi var.
- Efes’in en zayıf karnının kısa forvet pozisyonu olması.
- Normal şartlarda kanatta görev yapması beklenen Birkan’ın sahaya bile çıkamayacak kadar kötü olması.
- Ergin Ataman’ın genç oyuncuları rotasyona katmak konusunda kötü bir geçmişi olması, daha da kötüsü isteksiz olması. Bu üç madde bize gösteriyor ki, bu sene kısa forvet konusunda Efes’i zor bir yıl bekliyor. Peki uzun forvette ne alemde?
Dört numarada üç numaradaki kadar sıkıntısı olmasa da gözle görülen sorunlar var. İlk sorun, tercih edilen iki oyuncunun da atlet olmaması. Motum ve Moermann yapabildikleriyle de yapamadıklarıyla da birbirlerine çok benzeyen oyuncular. İkisinin de dış şut tehdidi var. İkisi de oyunu açabilen, şutu bulamazsa topu bir iki kez yere vurup potaya gidebilen tipte uzunlar. Ama ikisi atlet değil ve ikisi de yavaş ayakları nedeniyle kısanın karşısında kalabilecek tipte uzunlar değil. Hal böyle olunca dört numaralı pozisyonda aynı tipte iki oyuncuyla biraz daha tahmin edilebilir bir oyun bekleyebiliriz Efes’ten.
Tabii ki bu iki oyuncu birbirinin kopyası da değil. Mesela Moermann nispeten iyi bir ribaundcuyken Motum açık saha koşmayı seven, doğru kulvarda olmayı bilen bir uzun. Yiğitcan veya Metecan kimsenin beklemediği bir sürprize imza atmazsa yavaş ayaklı dört numaralar Moerman ve Motum; pivotlar Pleiss ve Sertaç yanındaki Dunston’ı yine her tarafa yetişmeye çalışırken görebiliriz. Umarım Dunston bir kez daha bu senaryoyu yaşamaz.
Uzunlar
Dunston, Pleiss ve Sertaç
Her şeyden önce Efes’te emekçi Dunston var. İyi ki de var. Efes forması giydiği yıllar içinde birçok farklı rotasyon ile oynadı ve hep en iyi bildiği şeyi yaptı. Mücadele etti. Sonuna kadar oynadı. Öyle ki Efes’in ligin sonuna kamp kurduğu 2018 sezonunda bile adı bir ara yılın savunmacısı adaylarından biri olarak geçti. Yani Dunston’dan yana şüphe yok. Hele de geçen sene takımın alan açamamasından dolayı üç sayı denemeye de başlamıştı. Daha ne yapsın.
Tibor Pleiss ise bildiğimiz bir oyuncu. Kötü değil. Sadece onun devri artık geçti. Ayakları yavaş uzunların sahada uzun süre kalması neredeyse imkânsız. Tibor’un bir avantajı varsa o da orta mesafede ölümcül bir şut yüzdesi olması ve fena sayılmayacak üçlük yüzdesi. Üstelik iyi ribaundcu. Eğer Ataman, savunmada Tibor’un ayaklarına hücum eden kısalara bir formül üretebilirse Tibor da Efes’e katkı verecektir. Sertaç Şanlı’ya gelince; en üst ligde ilk kez oynuyor. İyi profesyonel ve savaşçı sıfatlarının yanına yenilerini eklerse süre bulabilir. Yoksa işi biraz zor görünüyor.
Peki Anadolu Efes’ten bu sene ne beklemeliyiz. Bana göre Efes’in sezonunu belirleyecek üç isim var.
Larkin, Anderson ve Ataman
Larkin, bu sezon tüm Avrupa’nın bana göre en iyi transferi ve tek başına Efes’i ciddi bir rakip yapmaya yetecek yetenek setine sahip. O nedenle Larkin’in performansı Efes için çok belirleyici olacak. Özellikle de Larkin ile sahayı paylaşacak guard’ın kim olduğu mevzusu çok kritik. Beaubois de Micic de farklı açılardan Larkin’e uygun ballhandler’lar. Efes’in bu sene tüm takımlarla kafa kafaya oynayacak bir guard rotasyonu olduğu kesin.
Efes’in hem nitelik hem de nicelik olarak eksik olduğu alan kısa forvet pozisyonu. Birkan’dan artık umudu kestim ben. Gençler konusunda da Ataman’ın kariyeri pek parlak değil. Simon atlet değil. Aslında Avrupa standartlarında vasat bir kısa forvet olan Anderson bir anda Efes’in bu kadrosu için çok kritik bir role bürünüyor. Çünkü Efes, atlet kısalar konusunda oldukça fakir. Anderson’un sezon boyunca sağlıklı ve belli bir standardın üzerinde kalması gerekiyor.
Ve Ergin Ataman. Yapabildiklerini, yapamadıklarını biliyoruz. Ancak bu sene Ataman’ın en yoğun mesai yaptığı yıl olmak zorunda. Maç veya dönem seçme lüksü yok. Elinde SF konusunda zaafı olsa da gayet iyi bir takım var. Ve bu takım Larkin’in önderliği, Beaubois’un yırtıcılığı, Dunston’ın iş ahlakıyla playoff adayı. Ne kadar güçlü bir aday olacağına Ataman karar verecek. Eğer Ataman tüm enerjisini Efes’in parke içinde yaptıklarına verirse Efes taraftarını mutlu edecek bir takım izletebilir. Eğer Ataman Hocam, dikkatini başka konularla dağıtırsa (GS başkanlığı, Obra ile gereksiz çekişme, TBF’nin kararları gibi) o zaman Efes’in kadrosu zihinsel olarak dağılabilir. Bu da zaten uyumsuz mu esnek mi olduğu henüz belli olmayan takımın sonu olur.
Gomelsky Turnuvası’nda Ataman Hoca’nın izlettiği Efes, gayet iyi yolda olan bir takım. EfesFanz için umutlanacak çok neden var parkede. Ataman’ın yeni sezona çok konsantre başladığı belli. Başladığımız soruyla bitirelim: Ataman tüm sezonu yüksek konsantrasyonda geçirir, oyuncular rollerine ısınır, biraz da şans yardım ederse bu sene o sene olabilir.