Zeljko Obradovic, 2012’de Detroit Pistons ile geçirdiği zamanı ve sözleşme imzalamaya ne kadar yaklaştığını anlattı.
Kazandığı sayısız kupa ve başarıyla Avrupa basketbol tarihinin en büyük koçları arasında yer alan Zeljko Obradovic’in neden kariyeri boyunca hiç NBA‘de görev yapmadığı ya da ABD’de bir takım çalıştırsaydı başarılı olup olamayacağı konusu uzun yıllardır basketbolseverlerin tartışmayı sevdiği meseleler arasında yer alıyor. Obradovic’in son açıklamalarına göre 11 sene önce bu soruların cevabına çok yaklaşmışız.
Arena Sport TV’ye kapsamlı bir röportaj veren Zeljko Obradovic, 2012 yılında Detroit Pistons ile önemli bir süre geçirdiğini anlatırken, orada olduğu dönemdeki gözlemlerinden de söz etti:
“40 gün boyunca orada Joe Dumars ve antrenör ekibiyle bulunmaktan çok keyif aldım. Organizasyon, mümkün olabilecek en yüksek seviyedeydi. Dünyada NBA’den daha iyi bir lig yok. Herkes için bir örnek niteliğinde. Takımın bir parçası olarak seyahatlere katılma fırsatım olmuştu. Maaş bile alıyordum. Oraya gittiğimde Joe bana, ‘Gördüğün her şeyi söylemeni istiyorum’ dedi. Ben de onunla antrenmanlara dair detayları paylaştım. Sonrasında muhtemel bir sözleşme için de görüştük ancak olmadı. Kusursuza yakın, fantastik bir organizasyondu.”
Zeljko, bu 40 günlük periyodun basketbola bakış açısına olan etkilerini ise şöyle dile getirdi:
“Detroit’ten döndüğümden bu yana bu insanların neden sabah 11’de antrenmana başlayıp 1’de bitirdiklerini düşünmeye başladım. Sabah 8’de kahvaltı var, isteyen oyuncular buna geliyor, büyük bir salonda kahvaltı ediyorlar ve sonrasında çalışmalara gidiyorlar. 11’den 1’e kadar takım çalışması ve orada bitiyor.
Sonrasında ise isteyen top sürüyor, isteyen şut çalışıyor, isteyen spor salonuna gidiyor. İşleri bittiğinde de öğle yemeğini yiyorlar, çoğu oyuncu yemeğini eve götürüyor. Ondan sonra ben de o şekilde çalışmaya başladım. Bir antrenmanım var ve oyuncular bunu çok seviyor. Biz bile sevdik. Ancak bunun için oyuncuların erken kalkması ve akşam pek fazla dışarıya çıkmaması gerek.”