Heraklion, Girit – Çeyrek final maçında Kanada’yı yenerek yarı finale yükselmeyi başaran Hırvatistan’da koç Ante Nazor ve takımın kaptanı Marko Arapovic, maçın ardından TrendBasket‘e açıklamalarda bulundu. İki isim de galibiyeti ve final biletini arzuluyor. En kilit oyuncularından yoksun olmalarına rağmen hala çok güçlü bir kadrolar.
Kanada maçının hemen sonrasında “Çok zor ve sert bir maç olacağını biliyorduk. Her şeyimizi sahaya koyduk ve maçı kazanmayı başardık. Bu maçı kazanmak için %100’ümüzü vermemiz gerektiğini biliyorduk. Şu anda bu yüzden inanılmaz yorgunuz ama maçı kazanmayı başardık.” açıklamalarını yapıyor Arapovic. Oldukça zorlu geçen mücadeleden galip geldikleri için oldukça mutlu.
Hırvatistan Dragan Bender gibi bir oyuncudan yoksun şekilde yarı finale çıkmayı başardı. Ancak bu Arapovic’in şampiyonluk hedefinde bir sapma yaratmamış:
“Hedefimiz 1. olmak. En kötü ihtimalle madalya almak zorundayız. Umarım bu altın madalya olur. İlk hedefimizi Türkiye’yi geçmek. Onları yenip finale çıkmak istiyoruz. Evet sakatlıklar bizi etkiledi ve zayıflattı. Ama aynı zamanda takımda bir kilitlenmeye de sebep oldu. Bireysel oyuncular olmaktan öte iyi bir takıma dönüştük. Bir bütün olarak oynuyoruz. Bu da bizi güçlü kılıyor.”
Arapovic şu anda takımın en değerli oyuncularından birisi. Tecrübesi de düşünüldüğünde liderlik rolünü rahatlıkla üstlenebilecek bir oyuncu. Genç oyuncu da bu sorumluluğun farkında ve bu konuda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını söylüyor.
“Şu anda bu sorumluluk benim üzerimde. Bir çok genç oyuncu var ve onlara liderlik etmem gerekiyor. Takımım bunu yapabileceğime güveniyor. Tecrübelerim bana bu konuda çok yardımcı oluyor. Ben onlara yardım edeceğim onlar da bana yardım edecek ve takıma faydalı olmaya çalışacağız.”
Son olarak Arapovic’e bir basketbol efsanesinin oğlu olmanın onun üzerinde baskı yaratıp yaratmadığını sorduğumda genç oyuncunun cevabı;
“Bunu bir baskı unsuru olduğunu düşünmüyorum. Babamla gerçekten gurur duyuyorum. Ülkesi için ve ailesi için yaptığı şeylerle gurur duyuyorum. Onu kendime örnek olarak belirledim ve ben de onun gibi bir insan olmak istiyorum.” oluyor.
Koç Nazor ise Kanada maçına çok fazla hazırlandıklarını söylüyor:
“Bunun zor bir maç olacağının farkındaydık. Fiziksel mücadeleyi kazanmak , geçiş hücumlarını doğru oynamak, doğru şutları bulup bunlardan faydalanmak ve savunmada sert olmak bu maç öncesindeki hedeflerimizdi ve bunları başardığımız için çok mutluyuz.”
Ona takımın bazı sakatlıklar ve aksilikler yüzünden olabileceğinden daha zayıf bir kadroyla çıktığını ve bunun nasıl bir etki yarattığını sorduğumda ise koçun cevabı;
“Maçlarımızı kazanmaya devam ediyoruz. Basketbol bireysel bir oyun değil. Bu grup olarak oynayıp kazanabildiğiniz bir oyun. Savunmada ve hücumda bir bütün olarak oynamanız gerekiyor.” oldu.
Hırvatistan geçtiğimiz yaz Türkiye’ye yenilmişti. Bu sene bunun intikamını alıp alamayacaklarını sorduğumda ise Nazor’un cevabı şu şekilde oldu:
“Bu maç bizim için çok önemli. Hedefimiz kesinlikle Türkiye’yi geçip finale ulaşmak. Savunmada açık vermememiz gerekiyor, hücumda istediğimiz fırsatları bulmalıyız ve tabii ki ribaundlarda üstünlük kurmalıyız. Finale çıkmak için bu üç konuda başarılı olmamız şart.”
Fotoğraflar: FIBA.com
Öncelikle yazılarınız, röportajlarınız için teşekkürler. Sizden ricam, daha önce ki yaş gruplarında yenebildiğimiz Hırvatistan takımının nasıl olup ta aşama kaydederek bizim takımımızı farklı yenebildiğini, takım ve oyuncu bazında ele alarak yazmanız. İyi çalışmalar.