Westbrook MVP olmayı hak ediyor mu? İstatistikler yalan mı söylüyor? | #çeviri

Yazı: Dean Oliver, Author of Basketball on Paper

Çeviri: Efe Doğruoğlu, TrendBasket


Böyle bir bir başlıkla giriş kısmım oldukça açık: Russell Westbrook’tan nefret etmiyorum. Gerçekten. O gerçekten muazzam, açık bir şekilde NBA’deki en iyi oyunculardan biri ve gelmiş geçmiş en büyük sporculardan biri. Kesinlikle bu adamı takımımda isterim.

Fakat bu sene MVP olmamalı.

Normalde bu ödüle o kadar da önem vermem ama bu yılın yarışı ve Westbrook’un adaylığı içimdeki bir şeyi açığa çıkardı. Bunun sebebi de muhtemelen onu destekleyenlerin “Triple-Double Ortalamaya Sahip” başlıkları etrafına toplanmasıydı. Bu başlık bile tek başına birçok insanı Westbrook’a oy vermeye ikna etmek için yeterliydi. Aşağıda ise ben triple-double istatistiğinin yanlış yönlendiriciliğini ve tarihte yaşananların Westbrook’u MVP yarışında desteklememesinden bahsedeceğim. Bu hakkında bir basketbol yazısı yazılması gereken bir konu. Şu anda onun hakkında atılan başlıkların ötesinde düşünmeye başlıyorum.

Biraz basketbol tarihiyle başlayalım.

Westbrook’un karşılaştırıldığı iki oyuncu 1962’de triple-double ortalaması yakalayan Oscar Robertson ve 1972’de ligin asist ve sayı liderliğini çeken Tiny Archibald. İkisi de muhteşem oyunculardı, Westbrook’un da olduğu gibi. Fakat ikisi de MVP ödülünü kazanamadı ve bu yarışta üçüncü oldular. İkisi de çok iyi bir takımda değildi, Robertson Westbrook’unki gibi düşük sıra bir playoff takımındaydı. İki oyuncu da kariyerlerinde attığından çok daha fazla şutu o sezonda atmışlardı fakat ödülü oylayanlar şut atmanın bir oyuncuyu tek başına MVP yapmayacağının farkındaydı.

Robertson ve Archibald’ın durumlarında, en azından, takım önceki senekinden daha iyi durumdaydı. Westbrook’un durumunda ise Thunder geçen seneki 55 galibiyetten kırkın ortalarına düşmüştü. Thunder’ın düşüşünün sebebini hepimiz biliyoruz ve bunun Westbrook ile doğrudan bir alakası olmadığını da. Westbrook’un sahip olduğu bireysel oyun sebebiyle takımın diğer süper yıldızının geçtiğimiz yaz daha iyi top paylaşımı yapan Warriors’a gitmesi… MVP’yi oylayanların geçtiğimiz seneden daha da bireysel bir performansa yönelen bencil bir oyuncuyu ödüllendirmemesi gerekir.

Bu arada, Durant hala OKC’de olsaydı Westbrook kendi takımının bile MVP’si olabilir miydi?

Bu adil bir hipotez olmayabilir, bu sebeple daha makul bir hipoteze dönelim.

Westbrook gerçekten de geçen sene olduğundan daha iyi bir oyuncu mu yoksa farklı bir bağlamda aynı şeyleri devam mı ettiriyor? Şu anda Durant’in Oakland’da olması, Westbrook’un istatistikleri paylaşacak birine sahip olmaması anlamına geliyor ve bu onun topu domine ederek maç başına altı tane daha fazla şut atmasına olanak sağlıyor. Westbrook geçen seneye oranla maç başına sekiz sayı daha fazla atıyor fakat aynı zamanda hem daha kötü bir yüzdeyle atıyor hem de daha fazla top kaybediyor. Aslında gerçekte genel hücum verimliliği takımıyla birlikte geçen seneye göre daha düşük bir seviyede. Westbrook’u destekleyenler bunu geri kalan kadronun zayıflığına bağlıyorlar. Fakat takım arkadaşlarının her biri geçen senekinden daha kötü bir seviyedeyse de MVP’yi oylayanların Westbrook’un onların gelişimine olan negatif etkisini göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Şimdi ise o triple-doubleların sırası… Westbrook’un triple-doubleları diğer oyuncularınkinden çok daha az bir şekilde galibiyete etki ediyor. Aşağıdaki tablo onun triple-doublelarını ve bu maçlarda takıma yaptığı net sayı katkısını gösteriyor. Ve aslında 11 maçta Westbrook’un takıma top kayıpları, kaçan şutlar, kötü savunma vb. etkenlerle negatif bir etki yaptığını görebiliyoruz. Tesadüf olamayacak bir şekilde, Thunder Westbrook’un 40 triple-doubleının on birinde ondan daha az sayı attı. (tablodaki kırmızı çizgiler) Bu diğer triple-double yapan oyunculara göre oldukça fazla bir oran. Westbrook’un yaptığı 24 triple-doubleda o ya %40’ın altında yüzdeyle şut attı ya da en az yedi top kaybetti. Ligin geri kalanı ise 68 triple-double yaptı ve bunlardan sadece on altısı bir oyuncunun %40’tan kötü şut attığı veya yediden fazla top kaybettiği maçlardı. Eğer MVP’yi oylayacaklar onun sayı, ribaund ve asist istatistiklerine bakıp onu seçerlerse birçok anlamlı istatistiği –top kayıpları, şut yüzdesi, verimlilik ve galibiyet- göz ardı etmiş olacaklar.

(http://www.rawbw.com/~deano/articles/20170403_Westbrook_Not_MVP.htm)
rawbw.com

Bu arada, Westbrook’un bu sene bu kadar çok triple-double yapmasının önemli bir sebebi de ribaund sayılarını yükseltmiş olması. Geçen sene de double-double ortalaması yakalamıştı. Ribaund ortalamaları 2016’daki maç başına sekizden bu seneki 10.6’ya yükseldi. Fakat bunun yaklaşık 0.7’si faul atışlarından aldığı ribaundları oluşturuyor en kolay ve en anlamsız ribaundlar. Geçen sene bu ribaundlardan 37 tane almışken bu sene halihazırda 89 tane aldı ve bu sayı artmaya devam ediyor, bu konuda NBA’in açık ara en iyi oyuncusu. Eğer bu ucuz ribaundları bu kadar zorlamasa bir sezonda en çok triple double yapan oyuncu ünvanı rekabetine de giremezdi ve bu başlık gitmiş olurdu. Bu ekstra 52 ribaundun Thunder’a daha fazla galibiyet getirmediği de açık. Eğer kazanmak en çok değer verdiğimiz şeyse MVP’yi oylayanlar onu triple doubleları ve gereksiz ribaundları ile ödüllendirmemeliler.

Ucuz ribaundları göz ardı edelim ve ona sahip olduğu bu başlık için kredi verelim. Bir oyuncuya verimliliği düşerken ribaund sayıları arttı diye MVP ödülü vermek kesinlikle eşi benzeri görüşmemiş bir şey olur. Muhteşem Michael Jordan 1989’da ribaund sayılarını Westtbrook’a benzer şekilde arttırdığı bir sezonda, 32,5-8,0-8,0 ortalamalarını yakalamıştı ve Westbrook’un bu sene sahip olduğundan çok daha verimli bir şekilde oynuyordu –daha iyi şut atıp, daha az top kaybederek. Fakat Bulls daha kötü bir duruma gelmiş ve Jordan MVP yarışını ikinci sırada bitirmişti. Salakça bir bireysel ödülde ikinci bitirmek fena değildi. Bunu bir şampiyonluk kazanmak için eğer ihtiyacınız varsa bir motivasyon olarak kullanabilirdiniz fakat tek ödülün şampiyonluk kazanmak olduğu bir organizasyonda böyle bir bireysel ödülün önemi gereksiz yere yükseltilmemeli. Bu aynı zamanda çok daha iyi bir başlık.

NBA, tarz olarak hiçbir zaman olmadığı kadar güzel bir seviyede. Warriors ve Spurs gibi top trafiği çok yüksek seviyede olan, iyi paslaşan, saha yerleşimini doğru yapan ve savunmayı fiziksel olmayan bir şekilde doğru yapan takımlara sahibiz. NBA’in en büyük bireysel ödülünü stili şu anda ligin sahip olduğunun oldukça dışında olan birine vermek kesinlikle yanlış olur.

Russell Westbrook bu sezon tarihte sıkça rastlanmayan bir bireysel performansa sahip ve muhteşem bir oyuncu fakat sezonu, ligi şu anda bu kadar mükemmel yapan şeylerin iyi bir temsili değil ve bu sebeple şu anda o en değerli değil.

Şimdi gidin ve bunu 140 karakterde açıklayın.


Orijinal kaynak | Westbrook’s Headlines Don’t Equate to an MVP

 

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler