U17 Milliler kapanışı mağlubiyet ile yaptı!

ımg_3188 (1)

U17 Milli Takımımız, Vilnius etabındaki son hazırlık karşılaşmasında yine Litvanya ile kozlarını paylaştı. İlk iki maçta rakibine ufak detaylar ile mağlup olan Milliler, bu karşılaşmada da aynı sorunu yaşadı ve sahadan 69-67 mağlup ayrıldı.

Karşılaşmaya Çağatay Afşar, Onuralp Bitim, Ragıp Berke Atar, Erkin Şenel ve Ahmet Can Duran beşi ile başladık. Litvanya cephesinde ise Domantas Vilys, Vitalijus Kozys, Lukas Kisunas, Grantas Vasilauskas ve Lukas Kisunas beşi sahadaki yerini aldı. Dünkü karşılaşmada harika işler yapan Ignas Sargiunas, bu maçta forma giymedi. Maçın ilk çeyreği karşılıklı basketlerle geçildi diyebiliriz. İki takım da birbirlerine üstünlük kuramadı. Ancak periyodun sonuna doğru skor üstünlüğü Litvanya cephesine geçti ve çeyreği 14-16 önde tamamladılar. İkinci çeyrek ile birlikte Milliler vites arttırdı. Kenardan gelen oyuncular ile ritim bulan Milliler, skor üstünlüğünü eline aldı. Anadolu Efes ile bu sezon iyi işler çıkartan Yiğitcan Saybir, takıma çok iyi destek verdi ve farkı çift hanelere kadar çıkarttık. Soyunma odasına da 40-29 önde giden taraf Millilerimiz oldu.

Maçın ikinci yarısına kötü başladığımızı söyleyebilirim. Bu karşılaşmada da Lukas Uleckas’ı işin içine sokan Litvanya takımı, çeyreğin beş dakikalık bölümünde potamıza tam 16 sayı bıraktı ve farkı bir sayıya kadar indirdi. Periyodun geri kalan bölümünde de oyunun hakimiyetini elimize alamadık. Rakip potaya sadece 11 sayı bıraktığımız çeyreği 55-51 geride tamamladık. Maçın son çeyreği de karşılık basketlere sahne oldu ve kıran kırana bir mücadele vardı. Kazananı küçük detaylar belirledi ve Litvanya sahadan 69-67 galip ayrıldı.

Litvanya cephesinde Lukas Uleckas, 23 sayı-5 ribaund-4 asist ile galibiyetin mimarı oldu. Lietuvos Rytas forması giyen Grantas Vasilauskas da 10 sayı-2 ribaund ile mücadele etti. İşte Millilerin istatistikleri:

İSTATİSTİKLER |

Eray Akyüz (’00): 7 sayı-1 ribaund-3 top çalma-3 top kaybı

Enis Sipahi (’99): 1 ribaund-1 asist-2 top kaybı

Leon Harun Apaydın (’99): 8 sayı-2 ribaund-1 top çalma-2 top kaybı

Burak Türsen (’99): 2 sayı-3 ribaund-1 asist-1 top çalma-3 top kaybı

Çağatay Afşar (’99): 4 sayı-2 ribaund-1 asist-1 top çalma-1 top kaybı

Yiğitcan Saybir (’99): 16 sayı-3 ribaund-1 asist-1 top çalma-1 top kaybı

Onuralp Bitim (’99): 8 sayı-3 ribaund-2 asist-3 top kaybı

Berke Atar (’99): 8 sayı-5 ribaund-3 top kaybı

Alperen Kurnaz (’99): 1 ribaund-1 top kaybı

Ahmet Can Duran (’99): 10 sayı-10 ribaund-3 asist-3 top kaybı

Erkin Şenel (’99): 4 sayı-2 ribaund-2 asist-4 top kaybı

Furkan Ayça (’99): 1 ribaund-3 asist-3 top kaybı

43 YORUMLAR

    • onuralp in bu durumu yeni bişey değilki.20-25 sayı attığı maçlarıda aynı.%25-30 yüzdeyle oynuyor ve takımın tamamı kadar nerdeyse top kullanıyor.bir çocuğu yıldız yapmak için 11 çocuk harcanıyor olayın özü bu

    • Sadece birileri on plana ciksin diye yildiz olsun diye bazi yetenekler arka planda kaliyo. Sadece birilerinin esi dostu var diye oynatilimiyordur umarim milli takimda. 3 mac 3 yenilgi istatistikler den belli 25 dakka oynayan 10 sayi atamiyo yildiz adayi dediklermiz mac ceviremiyo hep son dakka sayilari diyoruz ama litvanya son dakkaya birakiyo istedigini koc un akilli planiyla maci oyle bitiriyo. Yildiz dedigin star dedigin takimi tasir. 1 sayi 2 sayiyla takimina kaybettirmez. Demekki neymis.. Fazlami abartiyoz bazi seyleri.

  1. 2001 doğumlu,Bu sene Bölgesel ligte İzmir Üniversitesinde A takım seviyesinde oynayan ve her maç ta ortalama 25 dakika süre alan ,Bir çok maçta double double yapan 2.06 boyunla Forvet oynayan Türkiye basketbol liginde yaş olarak en genç oyuncu olan ,Youtube ta maç görüntüleri olan Basketbolcu kardeşimizi izlemenizi tavsiye ederiz..

    • Efe Yurtlu’dan bahsediyorsunuz belli ki. Merak etmeyiniz onu da yakından takip etmeye çalışıyoruz. Samsun’daki U16 Turnuvası’nda önemli süreler almıştı. U16 Milli Takımı ile bu yaz mücadele edecek. Bana göre de hazırlık döneminin ardından Avrupa Şampiyonası’nda forma giyecek. Uzun eksikliği yaşadığımız bir jenerasyonda onun gibi oyunculara ihtiyacımız var. Haa eksikleri de var ve bu gayet normal. Samsun’da yakından izleme fırsatı buldum. Elimizden geldiğince herkesi takip etmeye çalışıyoruz…

    • Gerçek doğumu 98 olduğu için efesden 4 yıl önce yollanan oyuncuyu diyorsanız yaşıtları U 18 oynuyor..orada değerlendirmek lazım..yaş küçülterek sağlanan başarı diğer oyuncuların önünü tıkıyor…altyapı milli takımlarında hala küçültme oyuncularla günlük başarı kovalıyoruz..araştırın bakın U16 da 3 tane küçültme oyuncu var 1 ocak doğumlu dahil..Babası eski basketbolcu dahil..bunlarla başarı gelse ne olur gelmese ne olur..saygılar

  2. Valla dostlar onuralpin 2 3 maçını izledim yazın ve tamam dedim ya dünya çapında star bulduk sonunda. Bana hiç öyle çok topla oynayan bir çocuk gibi gelmedi ama haklı da olabilirsiniz siz. Şu anki vaziyet çok kötü. Geçen sene şut atıyordu ama bu sene berbat bir şut performansı var. Üzücü. Aradığımız yıldız o da değil.

  3. Eş dost akraba menajer desteği ile çocukların egolarını tavan yaptırıyorsunuz…Ardından Milli Takımları reklam ve etiket amaçlı kullanıyorsunuz… Bu düzen ve kafa ile Avrupa-Amerika çapında yıldız yaratamazsınız…. Potansiyel yıldızları harcarsınız veya basketboldan uzaklaştırırsınız… Üstelik bunu başarı diye millete yutturursunuz…. Sonuç olarak yarattığınız yıldızlarınız ülke sınırları içerisinde yıldız olurlar, o kadar. Gerçek potansiyellerine ve üst seviyeye bir türlü ulaşamazlar….. Bu sistemin en önemli çarklarından biri olan koçlarınız ise kısa günün karı hesapları ile hareket eder. Sonra ülke dışından gelip ülkenizin milyonlarca eurosunu götüren yabancı koçları kıskanarak izlerler… Ve anlamsız yakınmalarda bulunarak ağlaşırlar…. Onuralp gibi size 94-99 jenerasyonları içerisinden en az 10 tane isim verebilirim… Bu sisteme bir isim önermek isteyen var mı?

    • 94-95-96 ve 97 jenerasyonunun tamamını sayabiliriz…o kadar yıldız adayından bir tane üst düzey oyuncu çıkmadı…(cedi bile henüz yıldız seviyesinde değil) bu sistemle çıkmaz da..oynamadan oyuncu olunmaz gerçeğini kulüp yöneticilerine ve kochlara birilerinin hatırlatması gerekiyor…tbf nin de bu konuda gençlere yer açacak bir sistemi hayata geçirmesi gerekir.boy ortalaması 1,75 cm olan ülkemizde bsl ve tbl de 1 ve 2 numaraların tamamına yakını abd li bir iki tane de arupa kökenli var…tbf nin hedefi sanki u18 yaşına kadar oyuncu yetiştirmek 18 den sonra gelsin ncaa ve nba artıkları…sonra bizim gençlerimizi bunlarla rekabete sokup gençlere ne haliniz varsa görün demek gibi bişey bu….

    • Kral çıplak diyenlerin sayısı o kadar az ki, bu yüzden kralcıların sesi çok çıkıyor, fakat olaylar öyle gelişecek ki, yapıcı yaklaşım içinde olanların sesi daha gür çıkacak ve eğitimi sporla birleştirerek ,olumsuz gidişatı olumluya çevirecekler inancındayım.

  4. Dediklerinize katılıyorum ama hala bir oyuncunun nasıl bu kadar düşüşe geçebileceğini anlayamıyorum. Daha doğrusu kabul etmek istemiyorum. İnşallah iyi performans sergiler dünya şampiyonasinda da biz yanılırız. Şu keskin düşüş akıl alır gibi değil.

    • Onuralp, sistemle ters düşmemek adına kozasından erken çıkmaya zorlanmış bir yıldız adayıdır, ben böyle görüyorum..

    • Bu düşüşü Amerikada aşırı Halter çalışmasına bağlıyorum..kısa sürede 8-10 kg kas kütlesi kazanmış ve oyununu fiziksel temasa hazır hale getirmiş…yakında toparlar bence..geçen sene kullandığı kadar top kullanmıyor bu bile oyuna bakışını geliştirdiğini gösterir..

  5. her oyuncunun iyi veya kötü zamanları olabilir sözünü ettiğiniz oyuncu 99 doğumlu durun bakalım hemen bitti tükendi edebiyatı yapıp çocukları demoralize ediyorsunuz elbette eleştirilir ama bundan bişey olmaz yanılmışız gibi söylemler eleştiriyi aşar ve zarar verir onuralp 3 sene içinde türk basketboluna kendisinden sözettirecektir tıpkı tolga geçim gibi

  6. Bence haksızlık yapılıyor ki buralara yazdığınız yazılar oyuncuları oynatmayan koçlar kadar kötü etkiliyor bu çocukları. Birincisi bunlar hazırlık maçları. İlk maç Ragıp Berke Atar ikinci maç da Ahmet Can Duran ortalığı birbirine kattı. Demekki pota altı zafiyeti var Litvanya’nın denebilir ama bence durum bu da değil. Takımlar oyuncularını görmek istiyorlar. Ne yapıp yapamayacaklarını bilmek istiyorlar. Bu gün çıkan şu ilk 5 e bakar mısınız? İki kanat 3’te pota altı oyuncusuyla maça başlamışız normalde böyle bir şey mümkün mü? Bence hazırlık maçlarında böyle kesin kanılara varmamamız gerek. O müthiş potansiyelli geçen yıl ki u19 milli takımımız dünya kupasında 3. olsalarda halleri ortadaydı. O şahane kadro bile furkan’ın eline bakıyordu. Onuralp için de basketbol düzeni değiştirdi sistemi çok farklı bir yerde tutunmaya çalışıyor. Geri gelip tekrar avrupa basketboluna va milli takım arkadaşlarına uyum sağlamaya çalışırken ilk hazırlık maçlarında bu tepkileri haketmiyor bence. Hele ki şu şampiyonaya katılma sebeplerinden biri iken. 1 oyuncu için 11 oyuncuyu heba ediyorlar gibi bir söylem olmuş bence buda yanlış bir bakış açısı. 12 oyuncunun hepsi skorer ya da yıldız olmayacak. Her maç 10 ar top kullanan adamlar olmayacaklar. Tıpkı Ömer Aşık gibi. O takımın yıldızı da skoreride Ersan ile birlikte Cenk Akyol’du bildiğiniz gibi. Eğer elinizde Dzanan Musa gibi bir oyuncu varsa bence en başta ona yardımcı olacak ortamı oluşturmak lazım. Furkan’dan Enes’ten başka u16 şampiyonasında sayı krallığına oynayan oyuncumuz var mıydı hatırlamıyorum ben? Onların da az top kullandığını sanmıyorum. Açıkçası ben Onuralp’in oyunculuğunu da oyuna bakış açısını da çok beğeniyorum. Şut kaçırmadan Curry olamazsınız. Bence tek yapması gereken yetenek kıvamından gerçek oyunculuğa dönüşmesi artık. Enes gibi yarım oyuncu olarak kalmamalı. Şu kadro da okuduğum bütün bilir kişilerin üzerine titrediği Burak Türsen’in tek bir artısını göremedim ya da izlediğimde bileğine hayran kaldığım yine çok övülen Leon Harun Apaydın’ın korkak oyunununa bir çare bulabildiğini motor ihtiyacını gidermeye çalıştığını göremedim henüz; ama bir arkadaşın dediği gibi bunlar daha 17 yaşında. Yazı biraz gereksiz uzun oldu ama sözün özü biraz sabırlı olmamız gerek bu oyunculara karşı.

    • bir oyuncuyu yıldız yapmak için 11 oyuncuyu feda ediliyor sözcüğü yanlış söylemse sen de onuralp i överken bu yorumu yapana kadar çok beğendiğini söylediğin hatta beşiktaşta fazla süre alamadığı için üzüldüğün yorumlarını da burada okuduğum enesi yarım oyuncu diye yazman ne kadar doğru? en azından ben birini yererken başka birini küçültmüyorum…senin yarım oyuncu dediğin enes değilmiydi u18 şampiyonasında türkiyenin gümüş madalya almasında en büyük katkıyı veren.. enes bence hem savunmayı hem hucumu aynı anda yapabilen yani sahanın iki yönünüde iyi oynayabilen yegane oyunculardan biridir…enesle ilgili yorumların çoğunda dış şutu zayıf denirdi bu sene %57 ile 3 lük atmış…allah hepsinin yolunu açık etsin..

      • Haklısın, Enes konusunda en çok heyecanlanan insan benim diyebilirim. Ama Enes Berkay Taşkıran konusunda 🙂 benim hatam tabi soyisim yazmadığım için. Yarım oyuncu derken savunması yüzünden o dakikaya oranla o sayı ve ribaund ortalamasına rağmen play-off larda doğru düzgün oynatılmayan Enes Kanter’den bahsediyordum. Dediğim gibi Enes Taşkıran’ı gerçek anlamda çok beğeniyorum. Topa baskı yapıp delici oynayan adam değerlidir. Üstüne üçlük atabilecek seviyelere gelmesi çok çok değerlidir. Dediğin gibi geliştirdi dış şutunu da. Çok seviniyorum. Onuralp için geçen gün Nihat İziç açıklamasında Amerika’da 4 numara oynatıldığını alışma sürecinde olduğunu söylemiş. Çok şaşırdım. Kısa dönemli kötü olsada uzun süreli iyi etkileri olabilecek bir durum bence. Onuralp çok farklı yetenekte bir oyuncu bence. Umarım geriye gitmez. Egemen içinde düşünüyordum zamanına bunu ama şu anki hali maalesef çok iç açıcı değil.

        • Egemen konusunda parantez açalım…Sarıca ısrarla oynatmadığı halde gelişimi devam ediyor şimdi amerikada..menejer seçimine tepki olarak oynatılmadığını düşünüyorum. Yoksa oynasa Cedi gibi 1 sezonda ana parça olabilecek bir yeteneği az kaldı harcıyorlardı…şimdi amerikada kuvvetlenmeye gitti..bu sezon umarım oynatılır…

          • Evet gerçekten yazık olacak diye korkuyorum çünkü stil olarak pek türk uzunlarına benzemiyor. Ben oynatılmadığı için değil de daha çok geçen yıl ki alt yapı milli maçlarına göre de yorum yazdım. Pek karşısında duramıyor geçmişte önlerinde olduğu adamların. Sabonis, Arapovic, Zubac, Zizic, Bender hatta Ömer Faruk gibi adamların şimdi ulaştıkları yeri görünce insanın içi cız etmiyor değil. Hepsinden farklı bir stili var egemenin. Umarım amerika yarar da seneye farklı döner ve sene sonunda draft edilir.

          • Haklısın geçen sene kuvvet olarak geride kaldı..Amerikalıların latebloomer dedikleri yani gelişimi zamana bağlı oyuncuya tipik örnek..kuvvet gelişimi yavaş gerçekleşecek ama hepsinden zeki ve yaratıcı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bileği çok yumuşak. Bekleyip görelim..umarım iyi olur.

          • Arkadaşlar yorumlarınızı keyifle takip ediyor ve fırsat buldukça katılıyorum. Bu yorumum biraz uzun olacak, kusura bakmayın… Egemen ve Emircan şu an ABD’eler. Çıkan haberlerde kendilerini geliştirmek için oradaki bireysel antrenman programlarına katılıyorlar…. Egemen U20 Milli Takımdan izinli olarak orada bulunmakta….. Peki burada tuhaf olan hiç bir şey yok mu? İkisi de Euroleauge takımlarının çalışma programlarını en az bir sezon takip etmişler… Ortak düşünce “size” ve teknik olarak gelişme göstermedikleri ayrıca bir de süre almadıkları için maç eksikleri olduğu… Güzel..! Şimdi ABD’de maç mı yapacaklar bu gençlerimiz? Bireysel teknik çalışıp güçlenip “size” yapmaları bekleniyor…. İyi de “size” öyle üç-dört haftada mı oluyor? Bu sorularla dikkat çekmeye çalıştığım konu şu. İki tane kolay bulunmayan nimet değerinde uzun oyuncu (ikisi de alt yapılarda avrupa kıtasında bireysel ödüller almış prospect ler) ikisi de boşa geçirilmiş bir sezona sahip. İkisi de sezon biterkenden yurt dışı yollarını tutup sanki kaçarcasına kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar!!! Peki bizim ülkemizde niye bu gelişme sağlanamıyor? Bilmediğimiz yöntemler ve teknoloji mi var oralarda? Yoksa bizim bu gelişmeleri sağlayacak yetişmiş ve bilgili koçlarımız mı yok? Yoksa Egemen, Emircan ve diğerleri özellikle güç ve “size” yönünden yanlış seçimler miydi? Bu konular acıtsa da tartışılmalı diye düşünüyorum…. Egemen ve Emircanı oynayacakları seviyeye özellikle kuvvet ve “size” yönünden eksik çıkartmış olan koçları yarın bu çocuklar başarılı olurlarsa, ki öyle ümit ediyorum, piyasada bu benim oyuncum şu benim oyuncum diye ahkam keserken izleyeceksiniz… İyi de şu durum başlı başına tuhaf değil mi? Oyuncuya Milli Takımdan izin veriyorsunuz, peki ne için? Gidip kendini geliştirsin diye! Bunun anlamı şu mu oluyor acaba? Bizim imkanlarımız ve teknik bilgimiz sizi geliştirecek düzeyde değil, siz gidin ve kendinizi oralarda geliştirin..! Bir yerlerde ciddi yanlışlarımız var diye düşünüyorum. Sanırım bu çocuklar da aynı düşünce ve kaygı içerisindeler ki bir tanesi bir tatil yerinde keyif yapmak yerine diğeri de Milli Takım kampı ve hazırlık maçları yerine muhtemelen kendi ceplerinden, basketbollarını geliştirmek adına kendilerine yatırım yapmak amacıyla ABD yollarını tuttular…. Umarım orada istediklerini elde ederler, çünkü buradan ümidi kesmeseler dünyanın diğer ucuna gitmezlerdi….. Siz ne dersiniz?

          • Güzel bir konuya değindiniz..bireysel gelişim sistemi Türkiyede istenen seviyede değil ne yazık ki..mevcut düzende yapılmaya çalışılan şeyler var ancak takdşr edersiniz ki Amerika bu işin en üst seviyede oynandığı yer ve bizden 30-40 yıl ileride..hal böyle olunca NBA seviyesinde oyuncu olmanın yolu oradan geçiyor. İster milli takım ister lig takımı organizasyonları bu seviyede imkan sağlayamaz..kaldı ki Kenan Sipahi ve Egemen bu sezon yabancı bireysel gelişim koçlarıyla özel idmanlar yaptılar..Egemenin bşieysel koçu amerikalı ve aylardır Türkiyede onunla çalıştı. Şimdi de Egemen oraya çalışmaya gitti..Bunlar güzel şeyler inşallah Türk oyuncular kariyerleri için bu fedakarlıklara devam ederler..

  7. bunlar bos elestiriler, her yil ayni berbat sonuclar hazirlik maclarinda. bu jenerasyon cok özel bir potansiyele sahip(özellikle onuralp-berke). herkes bekleyip görecek gelen haftadan itibaren sampiyonada cok üstün basarilar elde edilecek. abd disinda en iyi ekip bizim takim. onuralp adaptasyonda zorlaniyor, ha abd yanlis tercih olmus olabilir ama yetenegi tartisilmaz, onuralp icin cok cok önemli bir turnuva.

  8. Sayın Ömür Özcan Bey,
    Size hitaben yazıyorum ama sözüm sadece size değil.Ülkemizde senelerdir çeşitli turnuvaları seyreden değerli altyapı otoriteleri ile medya görevlisi arkadaşlarımız ; kendilerine önceden isimleri belirtilen ve sadece skor yapan/yaptırılan oyuncuları takip etmektedirler.Üstelik bu oyuncuların çoğu da küçültme (Çakma) çocuklardır.Daha önce basketbol oynamış anne babaların çocukları olduğunda genellikle ilk iş olarak yaşlarını küçültüyorlar Milli takım taramalarında ölçümler,testler uyguluyorlar, performans antrenmanı yaptırıyorlar ama çağırdıkları çocuklar, ölçümlerin ve testlerin neticesine göre belirlenenler değil önceden konuşulmuş çocuklar oluyor.
    Benim 1997 doğumlu oğlum 9 yaşından beri önemli bir takımın altyapısında her yaş kategorisinde Türkiye Şampiyonalarına gitti,Genç takım yaşında aynı anda üç kulvarda oynadıkları şampiyonalarda sürekli 20-25 dk süre alarak bugüne kadar kariyerinde birçok milli oyuncunun sahip olamadığı başarılı dereceleri var ve halihazırda bu senede Üniversite 1.sınıfta (Basketbol Burslu) ; Üniligi ilk sekiz takım içinde-EBBL ligini de ilk üç takım içinde tamamladılar. Bunların dışında belirtmediğimiz birçok dereceleri de olmasına karşın arayan soran olmadı.
    Bugüne kadar ne basketbol medyasından ne de TBF’de sözü geçen herhangi bir kimseden ricacı olmadığımız için kapımız çalınmadı ancak birgün vicdanı olan birinin gerçekten yetenekli gençleri görmezlikten gelemeyeceğini ve hakedilen değeri vereceğine inanıyoruz.

    • Kadri Bey sizin sıkıntınız basketbolumuzun esas problemidir… Eğer elinizden tutan bir tanıdık vasıtası ile çocuğunuzu küçük yaştan itibaren bir menajer-koç ikilisinin eline teslim etmediyseniz çocuk ne kadar yetenekli olsa bile aranmaz, sorulmaz, takım içinde rol verilmez, vitrine çıkartılmaz, alt yapı milli takımlara bile girmesi mucize sayılır… Üst seviyelere çıkartılmaz çünkü çocuktan birileri menfaat görmeyecektir…. Tam tersini düşünecek olursanız kapasitesi uluslararası alanda üst seviye oyuncu olamayacak bazı genç basketbolcular eş-dost-tanıdık-menajer-koç desteği ile ülke içindeki yarışmalarda ön plana çıkartılıp suni başarılar, ünvanlar ve istatistiklerle bir yerlere getiriliyor, parlatılıp genç yaşta kamuoyuna büyük bir yıldız gibi pazarlanıyor…. Bir süre sonra gerekli gelişmeyi gösteremedi denilip aynı senaryo başka gençlerle oynanmaya devam ediliyor…. Arada birileri bu pazarlama işleminden kendi hesabına bir şeyler kazanıyor… Kaybeden ise ülke basketbolumuz oluyor… Çünkü gerçek anlamda uluslararası yıldız olma potansiyeli olanlar zamanla bu işten uzaklaşıyor veya gelebileceği üst seviyelere ulaşamıyor… Bu ise Eurocup, Euroleague ve A Milli Takım seviyelerinde bariz bir şekilde ortaya çıkmakta… Ufak tefek istisnalar dışında bu senaryo her jenerasyonda uygulanmakta… Harcanan bu kadar emek, zaman ve kaynağa gerçekten yazık oluyor…. Ümit ederim ki basketbol camiamız, söz sahibi kişiler ve yetkili olanlar sağduyu göstererek bu yanlışların düzeltilebilmesi için bir an önce kolları sıvayıp işe başlarlar….. Doğru işler yapıldığı takdirde bir müddet sonra hem menajerlerimiz hem koçlarımız hem de oyuncularımız daha çok kazanacaktır diye düşünmekteyim… Çünkü yabancı koç ve oyunculara giden milyonlarca euro ve dolar bizimkilere gidecektir….

  9. Neden hep bi kac kisi uzerinde konusuyosunuz. Tamam esiniz dostunuz olabilir o kisiler tabiki iyi olmasini bende isterim onlarin ama bu takim 12 kisiden olusuyo dediginiz kisilerin sahada iyi olmasi icin digerlerine ihtiyaci var. Sahada koc un yaptikalrini burda siz yapiyosunuz sahada fazla zaman alamayanlar konusulmuyo yani koc elestiriyosunuz ama aynisini siz yapiyosunuz unutmayin takim 12 kisi ve o 12 kiside ayri ayri 99 jenerasyonunun en iyi oyunculari. Simdi sampiyonaya gidecekler bence elestirmek yerine her oyuncunun biraz gecmisini arastirip onlara destek olmak brncr onlarada moral olacagina inaniyorum. Simdiden tesekkurler

  10. mert konuk´un kücültme olma ihtimali yok cünkü babasini 2000 yili sampiyonluk kutlamasinda mert´i kundakti haliyle görmek mümkün. efe yurtlu konusu maalesef dogru gibi duruyor….

      • bir kere cocuk(mert konuk) cok yetenekli öyle ya da böyle bir yerlere gelecek, ha tabii 99 kutlamasi olabilir. ama sizin ille bi böyle olaylari kötü gösterme cabaniz yazis tarzinizdan belli onun icin hic hos durmuyor.

        • Olayların kötü olması gerçeği değişmiyor..Dzanan Musa kendinden büyüklerle oynatılırken bizim küçültmelerle kendimizi kandırmamız esas hoş olmayan..Bende çok isterim büyük yıldızlar çıksın Basketbol gelişsin..Furkan ,Ömer Faruk ,Onurlap büyükleriyle oynayarak gelişti…kendi yaş grubunda önü kesilen oyunculara yazık oluyor..hoşunuza gitmemesi konusunda benim yapacağım bir şey yok malesef..saygılar.

        • ‘Çocuk zaten yetenekli iyi yerlere gelecek’ nasıl bir argümandır Ahmet Bey? Nice çocuk bu küçültme olayı yüzünden heba olmadı mı? Yıldız dediklerimiz şimdi ikinci ligde tepiniyorlar. Yazık yazık.

  11. Evet bu küçültme olayları tabii ki de “kötü birşey”,O jenerasyondaki başka çocukların önüne geçip onların hakkını engelliyorlar.Bu “küçültme” yada “çakma” olan her oyuncu için geçerli ve hiçbirşey bu gerçeği değiştirmeyecek.Gerekirse bunlarla ilgili daha önce yapıldığı gibi ilgili resmi makamlara dilekçe verilip araştırılması istenebilir. Hatırlarsanız bu konu yüzünden bir dönemde hem oyuncular hem çalışanların keyfi bayağı kaçmıştı.Gerçekler ortaya çıkar böylece herkes hakettiği ödülü veya cezayı alır.

  12. Küçültme iddiaları üzücü ama burada bu iddiaları dile getirene laf söylemek de mantıklı değil. Olay hırsızın hiç mi suçu yok olayına dönüyor. Ben hala diğer 2 küçültme kim onları merak ediyorum.

      • Tencere dibin kara seninki benden kara hesabı kulüpler kımıldayamıyor. Sonra gelsin altyapı milli takımları düzeyinde madalyalar. Hatta çok yakın bir tarihte, bir tanesi önce 97’li olarak sonra 96’lı olarak altyapı şampiyonalarında oynadı.

  13. Ana neden teknik ekibin tercihinin bu yönde olması ya da Amerika’da oynatıldığı 4 numaralı pozisyonun kısa vadeli etkisi olabilir. Ancak Onuralp’in bu yaz az sayı atmasında, oyununu geçen senelerdeki gibi zorlamamasının da etkisi vardır kuşkusuz. Bunun yanında nedeni ne olursa olsun, çocuğun bu denli az sayılarda gezinmesi zamanla skor alışkanlığının körelmesi sonucunu da doğurabilir. Skorer içgüdüleri gelişmiş oyuncuların şu anda A Milli takım için ne denli önemli olduğu da göz önüne alındığında, teknik ekibin bu duruma hassasiyet göstermesi gerek diye düşünüyorum. Diğer oyuncuların da sorumluluk almasına yardımcı olmak gerek elbette ancak bu çocuk özel bir yetenek ve kaybetmemek gerek.

  14. Ben 17/06/2016 tarihinde Ömür Özcan Beyefendiyi de ilgilendiren bir yazı yazmıştım ancak cevap vermeye değer,ciddiye alınacak bir yazı gibi görmediler demekki!..
    Ne yapalım! canları sağolsun…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler