Top16 İlk Yarı Değerlendirmesi

 

Top 16’da ilk yarıyı 12-13 şubatta oynanan maçlarla geride bıraktık. Grupta ilk 4 sırayı alacak takımlar ne kadar öne çıkmış olsalar da alttaki takımlarla henüz bir kopma yaşanmadı. İlk yarının son haftasında F grubunda Türk derbisi yaşanırken Fenerbahçe Anadolu Efes’i Abdi İpekçi’de 77-71 mağlup ederek ilk iki sıradaki rakipleri Cska Moskova ve Olympiakos’a göz dağı verdi. Diğer temsilcimiz Galatasaray ise Barcelona’ya 82-70 yenilerek işini mucizelere bıraktı.

 

E GRUBU

Maçlar öncesi E grubu tahminlerinde ilk 4 için 5 takım aday gösteriliyordu. Şüphesiz en büyük hayal kırıklığı ilk 7 maçta 1 galibiyet ve 6 yenilgi alan Kızılyıldız oldu. İlk turdaki performanslarından sonra herkes tarafından ilk 4 adayı gösterildiler ama dar ve tecrübesiz rotasyonları Top16 gerginliğini kaldıramadı. Onların özellikle evlerinde kazanacakları maçlarla öne çıkmalarını beklerken önce mali sorunlarla boğuşan Galatasaray’a daha sonra ise grubun zayıf halkalarından Zalgiris’e içeride kaybettiler. Kalinic ve Marjanovic haricindeki Sırp oyuncularının henüz bu seviyede oynayacak durumda olmadığını net olarak görebildik.

mara

 

Galatasaray’da ise iç işlerin karışıklığı ve dar rotasyon beklediğimiz gibi sahaya da yansıdı. Justin Carter ve Patrick Young takıma yeni bir enerji getirse de içeride kaybedilen Alba Berlin ve Maccabi Tel Aviv maçları takımın Final8 şansını mucizeye bıraktı. Gruba Belgrad’da Kızılyıldız’ı yenerek güzel bir başlangıç yapılsa da içeride kaybedilen Alba maçıyla başlayan düşüş 4 maçlık bir yenilgi serisine dönüştü. Final 8 için minimum galibiyet sayısının 7 olacağını düşünüyorum, bu da Galatasaray’ın kalan 7 maçta 5 galibiyet alması gerektiğini gösteriyor. Matematiksel olarak hala imkan olsa da Galatasaray’ın şu anki durumunu düşünecek olursak takımın Final8 şansı pek olası durmuyor. Bence Galatasaray’ın an itibariyle yapabileceği en iyi hareket Patrick Young’ı ellerinde tutmak olacaktır. Young atletikliğinin yanı sıra inanılmaz bir enerjiye sahip. Takıma kısa sürede kattıkları gerçekten oldukça etkileyici. İşte Patrick Young’ın euroleaugue istatistikleri:

 

young

 

Grubun ilk dört sırasında yer alan takımlar (Real Madrid, Maccabi Tel Aviv, Panathinaikos, Barcelona) kimseyi şaşırtmamıştır heralde. Real Madrid yoluna tam gaz devam ediyor, dışarıda kaybettikleri Maccabi maçı hariç çok güzel bir performans sergilediler. Tabi bu noktada Felipe Reyes’e ayrı bir parentez açmak lazım. Şarap misali gün geçtikçe oyununu geliştiren Reyes 29 Ocak’da oynadıkları Maccabi maçında Mirsad’ın rekorunu egale ederek Euroleague tarihinin en çok ribaund olan oyuncusu olma ünvanını kazandı. Diğer İspanyol temsilcisi Barcelona’da ise işler çok iyi gitmiyor. Navarro’nun artık yaşlanması ve sık sakatlanması, Oleson’un uzun süreli sakatlığı ve yeni transfer Edwin Jackson’dan istenilen verimin alınamaması hücum tarafında Barcelona’yı oldukça zor durumda bıraktı. Skor yükü tamamen Tomic ile genç oyuncular Abrines ve Hezonja’nın üstüne bindi. Özellikle Ante Tomic’in skor bulamadığı dakikalarda Barcelona çok bocaladı. Evlerinde bu sıkıntıya bir şekilde çözüm ürettiler belki ama 3 deplasman maçını da düşük skorlar atarak kaybettiler(70-68-73).

barcelona

 

Açıkcası grup başında Panathinaikos’un ilk 4 dışında kalabileceğini düşünüyordum ama onlar dışarıda kaybettikleri Barcelona ve Real Madrid maçları hariç tüm maçlarını kazandılar(5-2). Önümüzdeki hafta deplasmanda oynayacakları Maccabi maçı onlar için büyük öneme sahip. Maccabi ise evinde Barcelona ve Madrid’i yendikten sonra geçen hafta Alba’ya kaybederek herkesi şaşırttı.

devin

Alba Top16 başında yazdığım gibi benim sürpriz potansiyelini en yüksek gördüğüm takım. Evlerinde aldıkları Barcelona maçıyla herkesi şaşırttılar. Son hafta deplasmanda aldıkları Maccabi Tel Aviv galibiyeti ise belki de top 16’nın en şaşırtıcı skorlarından biri oldu. Bu galibiyetle 3. maçlarını kazanarak Barcelona’nın ensesine yapıştılar. Her ne kadar şansları hala oldukça düşük olsa da koç Sasa Obradovic ve takımın performansı takdire değer.

sasa

 

F GRUBU

Bu grubun ilk 4 sırasını oluşturacak takımlar E grubuna göre tahmin edilmesi daha kolaydı. Benim beklentim 4 takımın (Olympiakos, Cska Moskova, Fenerbahçe, Anadolu Efes) kendi aralarında oynacakları maçların üst grubun sıralamasını belli edecek olmasaydı. Dışarıdan darbeyi yiyen ilk takımsa Anadolu Efes oldu. Nizhny Novgorod’a 109 sayı yiyerek kaybeden Anadolu Efes’in özellikle Krstic-Heurtel ikilisinin beraber oynadığı sürelerde savunmada yaşadığı sıkıntılar dikkat çekti. Nizhny’nin beş numarası Artsiom Parakhouski’nin o maçta 14’te 11’le tam 27 sayı bulması özellikle Krstic’in savunma yönünde takıma verdiği zararın göstergesi. Heurtel ise ilk maçlarda tam adapte olamamış gözüktü ama özellikle Fenerbahçe maçındaki performansıyla Top16’nın ikinci yarısı için ‘ben de buradayım’ mesajı verdi:

 

heurtel2

Fenerbahçe ise grup maçlarının başında evinde Olympiakos ve Cska Moskova’ya maç sonu oynayamama sıkıntısı nedeniyle kaybetti. İlk turda İstanbul’da oynanan Barcelona maçında da görülmüştü bu sıkıntı. Maç sonunda genelde Goudelock üzerinden bire bir oynamayı tercih etti koç Obradovic ve maalesef bu tercihi sıralama açısından çok önemli olan Cska Moskova ve Olympiakos maçlarının kaybedilmesine sebep oldu. Anadolu Efes maçında ise aynı maç sonu senaryosu tekrar mı yaşanacak derken Goudelock inanılmaz bir üçlük isabeti buldu. Goudelock maalesef ‘clutch’ diyebileceğim bir oyuncu değil ama takımın şuan en önemli skoreri durumunda. Goudelock şutlarını biraz daha takım içi düzenlere uyacak şekilde kullanırsa takıma çok daha yararlı olacaktır diye düşünüyorum. Fenerbahçe’de ayrı bir parentez açacağım isim ise şüphesiz Vesely olacak. Jan Vesely Avrupa’nın en sansasyonel oyuncusu durumunda. Aldığı sürenin her dakikasında ortaya koyduğu enerji inanılmaz. Sadece istatistikleriyle değil mental anlamda da takıma katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe deplasmanda aldığı Anadolu Efes galibiyetiyle ilk 2 için tekrar iddialı konuma geldi ama bu hedef için dışarıda Olympiakos veya Cska karşılaşmalarından birinin kazanılması gerekiliyor. Pire deplasmanında bu ihtimalin daha düşük olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin önümüzdeki hafta oynayacağı Cska Moskova karşılaşmasında ilk maçta atamadığı serbest atışlar ve son toplardaki kötü tercihler nedeniyle elinden kaçırdığı rakibine karşı alabileceği olası bir galibiyet gruptaki dengeleri tamamen değiştirecektir.

 

Bu grubun dikkat çekici performanlarından birini de Laboral sergiliyor. İlk 7 maçta 3 galibiyet alan Laboral temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Fenerbahçe’yi de oldukça zorladı. Elleri sıcak olduğu zaman oldukça sıkıntı yaratabilecek Bertans ve D.J. White gibi oyunculara sahipler ve günlerinde oldukları zaman çok yüksek skorlara çıkabiliyorlar. Cska ve Fenerbahçe’ye attıkları 90 sayı ve Milano’ya attıkları 102 sayı bu durumun en iyi örnekleri. Özellikle evlerinde her takıma sıkıntı çıkartabilecek potansiyelleri var. Anadolu Efes o deplasmandan sağ çıkmayı başardı ama Olympiakos-Cska Moskova-Fenerbahçe üçlüsünden birinden maç çalıp grubun dengelerini değiştirebileceklerini düşünüyorum.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler