Tenerife savunması
Maç öncesi değerlendirmemde Tenerife uzunlarının tepe pick-and-roll savunmasında kısaya yaptığı baskıya değinmiştim. Tenerife dün akşam da farklı bir şey göstermedi. Ne var ki Oostende’nin serinin ikinci maçında işlediği ikinci savunma hattı, o günden dersini almış gibiydi.
Tenerife’nin ikinci savunma hattını oluşturan Aaron Doornekamp, Tyler Cavanaugh, Dani Diez ve hatta Sasu Salin gibi oyuncuları boyalı alan-forvet-boyalı alan rotasını, Oostende’nin şut sorunlarını da hesaba katarak, mükemmel koştular. İngilizcede recovery olarak geçen, ana aksiyondan uzaktaki oyuncunun boyalı alana devrilmelere karşı tetikte olup bir yandan yay gerisindeki adamına da yetişmesi pratiği Tenerife adına müthiş çalıştı.
Yarı sahada sıkıntılı Oostende’nin tempo yapamadığı zamanlarda hücum namına pek bir şey üretememesi, kendi eksikleri kadar Tenerife savunmasının da maharetini gösteriyor.
Djordevic vs Van der Vuurst de Vries
Dusan Djordjevic ve Keye Van der Vuurst de Vries, FILOU Oostende’nin iki oyun kurucusu. Bu isimler takım arkadaşlığının dışında birbirleriyle çakışan birçok özelliğe sahip. Takım kaptanı Djordjevic 37 yaşında, 2011’den bu yana Oostende forması giyiyor. Kulübün altın döneminin tamamını yaşadı ve kulüp efsanesi konumunda. Van der Vuurst de Vries ise ilk bakışta Rembrandt’ın sipariş üzerine portre tablosunu çizdiği Hollandalı bir soyluyu anımsatsa da 2001 doğumlu, Oostende’nin gelecek için iki senedir yatırım yaptığı bir oyuncu.
1,95 boyundaki Djordjevic yarı sahada fiziğini ve pas yeteneğini kullanarak takımını yöneten bir isim. Van der Vuurst de Vries ise 1,88 boyu ve zayıf görünen fiziğine rağmen takımını geçiş hücumuna kolayca çıkaran, top trafiğini hızlandıran bir genç. Hollandalının 11 dakikasının her saniyesi, veteran Djordjevic’in 19 dakikasından gözle görülür şekilde daha iyiydi. Oostende’nin tek iyi çeyreği olan ikinci çeyrekte Van der Vuurst’ün tetiklediği hızlı hücumlar Tenerife’nin yaşlı dizlerine fazla gelmişti. Van der Vuurst’ün maçı +2 ile, Djordjevic’in -17 ile bitirmesi dün akşam hangi oyun stilinin daha çok işe yaradığını ortaya koyuyor.
Üçlük girince hayat güzelleşir
Maç öncesi yazımda da aktarmıştım; Tenerife’nin şut yüzdesindeki ani sapma serinin ilk iki maçının kazananlarına direkt etki etmişti. Yarı sahada turnuvanın en iyi hücum takımlarından biri olan Tenerife, dün akşam ilk yarıda şutlar girmeyince 30 sayıda kaldı. Üçüncü çeyrekte o ana kadar yay gerisinden (0/5) atan Aaron Doornekamp, çeyreği üç 3 sayı isabetiyle bitirdi. Onun isabetleri Marcelinho Huertas’a yay içinde perde sonrası serbestçe dolaşma hakkını tanıdı; Huertas’ın hareketliliği Doornekamp ve diğer şutörlere boş alan verdi. Bu simbiyoz da hayatı Tenerife adına güzelleştirdi.
Aziz Yıldırım’ın dediği gibi, “Ben diyorum ki gol atın. Gol atınca kazanıyorsun. Baskette de üçlük atın diyorum. Gol atınca, üçlük atınca kazanıyorsun”.
İkinci şansları iyi kullanmak
Maç sonu basın toplantısında Oostende Koçu Dario Gjergja da defaatle belirtti: Tenerife ribaundlarda 44-31 üstünlük sağladı ve 16 hücum ribaundu aldı. Ek olarak, Belçika ekibi ikinci şans sayılarında rakibine 19-4 yenildi. Sekiz sayı farkla sonlanan bir karşılaşma için 19 ikinci şans sayısının yarattığı fark bariz.
Michael Jackson, 2003 yılında çıkardığı Number Ones albümünde yer alan One More Chance şarkısında, adına karşı açılan çocuk tacizi davasından ötürü kendisine olan inancı sarsılan hayranlarından bir şans daha ister. Şans istemek, şansı değerlendirmekle aynı şey değildir; hayat bu dersi sıklıkla hatırlatır biz insanlara. MJ kendi şansını nasıl kullandı bunun için başka bir yazı yazmam gerekir; ancak Tenerife aldığı ek şansları Atina biletine dönüştürmeyi başardı.