THY Euroleague Panorama – Top 16 1.Hafta

F Grubu: Efes Sevindirdi, Fenerbahçe Üzdü!

Laboral Kutxa – Anadolu Efes: 67-72

Sezon arasının en flaş transferiyle Top 16’ya giren Anadolu Efes, Laboral’e konuk oldu. Hikayeyi güzelleştiren nokta ise, flaş transfer Heurtel’in henüz geçtiğimiz hafta Laboral formasıyla sahada olmasıydı! Biraz da bu hikayenin gölgesinde oynanan karşılaşmayı kazanan temsilcimiz, gruba galibiyetle başlamış oldu. Her deplasman galibiyetinin ‘Son 8’ belki de kim bilir Final Four yolunda çok kıymetli olduğu bu grupta, ilk hafta bu engeli aşmak önemliydi. Tabiri caizse ‘felaket’ bir ilk periyodun ardından 16-24 geride girdik ikinci çeyreğe. Bu bölümde gerek Draper’ın savunma katkısı gerekse Perperoglou’ndan gelen sayılarla oyunu dengeledik. Yine de Efes adına galibiyeti getiren nokta 37-26’lık ikinci devre performansı oldu. İkinci yarı sahaya daha diri çıkan ve her top için mücadele gösteren Lacivert-Beyazlı temsilcimiz sahadan 72-67’lik sonuçla galip ayrıldı. Perperoglou 15 sayıyla gecenin yıldızı olurken, Laboral adına sevindirici nokta yeni transfer Mike James’in performansıydı. Heurtel’in boşluğunu doldurması kolay değil ancak beklenen katkıyı verecek gibi gözüküyor. Anadolu Efes’te ise Heurtel 15 dakika süre alırken verimli olamadı. Takımla en azından 2-3 hafta antreman yapması gerektiği göze çarpıyor.

Fenerbahçe Ülker – CSKA Moskova: 81-84

Euroleague Top 16’da haftanın eşleşmesi İstanbul’daydı. Gerek iki takımın kadro kalitesi, gerek geçen sene aralarında oynadıkları karşılaşmalar, gerekse Obradovic ve Itoudis’in usta-çırak hikayesi karşılaşmayı tüm Avrupa’da ön plana taşıdı. Karşılaşma da bekleneni bize sundu aslında. Hava atışından son topa kadar, ve hatta 40 dakikanın da ilerisine taşan bir heyecan, çekişme, başa baş oyun maalesef uzatmalarda CSKA’nın galibiyeti ile sonuçlandı. Birkaç sene önce olsa CSKA ile oynarken maçı bu noktaya taşımak büyük başarı diye sevinebilirdik, ancak bu yatırım ve hamlelerle şu maçları kazanmak da gerekiyor bir noktadan sonra. Hedefi Final Four olarak koyuyorsak – ki bu doğaldır hem bütçe hem kalite hem de zaman zaman gösterilen performans bize bu hedefi dayatıyor- içeride böyle sınavları verebilmek lazım. İlk gruplarda oynanan Barcelona maçlarından da birini bu noktaya getirip kaybetmiş, ikincisini ise -iddiasız da olsa- kazanmıştık. Sarı-Lacivertlilerin oyununu değerlendirirsek, bu noktaya gelen karşılaşma için kötü oynadı demek biraz çirkin olur. Ancak son periyot ve uzatma bölümünde bir tane bile organize hücum izleyemedik Fenerbahçe Ülker’den. Hem kadro hem teknik heyet çok ‘yetkin’ isimlerden oluşuyor, ancak her topun Goudelock’a bire bir oyna diye teslim edilmesini ben anlayamıyorum. Belki belirli bir setin ardından savunmayı, eşleşmeleri yıpratıp bunu yapabilirsiniz ancak Hickman ya da Goudelock’ın gelip topu kaldırmasını ya da rakibi alıp bire bir oynamasını birinci hücum silahı olarak kullanmak… Toparlamak gerekirse Fenerbahçe Ülker, biraz daha akıllı hücum etse çok önemli bir galibiyet alacaktı iç sahada. İlk iki hatta belki de liderlik adına kritik bir maçta CSKA’yı elimizden kaçırdık. Ama uzun Top 16 maratonunda bunun telafi şansı illa ki olacaktır, bu hataları tekrarlamamak önemli.

EA7 Milano – Nizhny Novgorod: 59-79

Diğer tarafta haftanın en büyük sürprizi ALBA’dan demiştik, eh bu tarafta da en büyük sürprizi Nizhny yaptı. Milano gibi kalburüstü silahları ve önemli rol oyuncuları olan bir takımı İtalya’da 59 sayıda tutmak inanılmaz bir başarı. Trendbasket’te 2014 yılının ödüllerini verirken, sürpriz takım ödülümü Nizhny’e vermiştim ben. İlk turda da kendilerine şans verilmeyen grupta mucizeye imza atan takım, Top 16’da da kolay lokma olmayacağını ve hesapları bozacağını gösterdi. Evet belki Son 8 göremeyecekler ancak çantada keklik değiller ve kağıt üzerinde hesap yaparken kimse ‘iki maçta da yeneriz yaa’ diyemeyecek. Bunu Milano’ya verdikleri acı yara ile gösterdiler. Milano için sezon başından beri, Gentile, Moss, James çok önemli rol oyuncuları, ancak bunları bir araya getirecek en önemli tutkal Hackett diyordum hep. Gerçekten de dediğim çıktı Hackett’ın performansı yükseldikçe, takım olarak hak ettikleri noktalara geldiler ve Top 16’e kaldılar. Ancak ne zaman Hackett duruyor, takım da duruyor. Evet Hackett ana parça ama bu kadar bağlı olmamalılar, koç 6 aydır orta noktayı tutturamadı. Nitekim Hackett’ın sayı bulamadığı karşılaşmayı Marshon Brooks’tan gelen 18 sayıya rağmen kaybettiler. Gecenin galibi Nizhny’deyse tam 19 sayı 8 asist üreten, tanıdık bir isim kahraman oldu: Taylor Rochestie. Daha önce Galatasaray -Cafe Crown- formasıyla da izlediğimiz Rochestie, bu performansıyla haftanın MVP’si oldu.

Unicaja Malaga – Olympiakos: 61-69

Maç yazımda da yazdım, Olympiakos sessiz sedasız giderken, Malaga frenleri patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Ya bir takıma çok sert çarpıp bu gidişi durduracaklar ya da yokuşun sonuna inecekler. Grupta bu patlamayı yapıp felaket gidişi durdurabilecek rakipler var. Ancak Euroleague’de son 8 maçın 7’sini kaybettiler. Çok çok yakın zamanda toparlanmazlarsa Son 8 bileti kaçacak, hatta Nizhny’nin oynadığı oyunu, Milano’nun potansiyelini bilenler için şu an son sıranın en önemli adayı konumundalar. Diğer tarafta ise son yılların en önemli ekibi Olympiakos var. Her sene düşük bütçeyle yola çıkıp, mütevazı kadroyla gelip inanılmaz işler başarıyorlar. Ne zaman eski gücünde değil desek, daha kuvvetli geliyorlar. Buraya da 8 galibiyet 2 yenilgiyle geldiler. Malaga acaba bir sürpriz yapar mı dedik ancak, ikinci çeyrekte aldıkları oyun kontrolünü, sakin sakin son bölüme kadar götürerek tam bir deplasman performansı ortaya koydular. Sırf kadronun değil organizasyonun da her yanından tecrübe akıyor, takım halinde hep en doğru oyunu oynuyorlar. İç sahaysa iç saha, deplasmansa deplasman, lazım olanı daima alıyorlar. Bu hafta da Malaga’ya havayı yakalatmadılar hep 4-8 sayı arasında götürdükleri maçı 61-69’la noktaladılar. Kariyer maçını oynayan Othello Hunter, boyalı alandan gelen 18 sayıyla Malaga’yı yıkan adam oldu. Olympiakos bu grupta ilk 3’ün doğal favorilerinden, Fenerbahçe ve CSKA ile ilk iki yarışında yer alacaklar. Burada da 3 takımın arasındaki maçlar ilk ikiyi belirleyecektir, kolay kolay diğer ekiplere karşı hata yapmalarını beklemiyorum.