-Bu sezon Efes’te birçok oyuncunun performansının üzerine koyduğunu gördük. Sen de şut yüzdeni artırarak buna dahil oldun. Diğer sezonlara oranla daha çok şut deneyip isabet buldun, maç da kazandırdın. Takımdaki herkesin performansının üzerine koyması ve kendi performansın hakkında neler söylemek istersin?
“Bu durum bizim birbirimize ve koçların bize olan güveninin bir sonucu. Sahada aldığımız sorumluluk, sahada birbirimize inancımız… Kesinlikle her oyuncu birbirinin değerini ve kalitesini biliyor, her topun kıymetini biliyor ve buna istinaden oynuyoruz. O kadar profesyonel ve kaliteli oyuncularımız var ki, sahada birbirine yardımcı olmak için elinden geleni yapan bir grubuz. Takım olma olgusu bunda kilit rol oynuyor. Herkesin birbirine destek olması, koçların bizi bu sisteme adapte edip bu sistem içinde rahat bırakmaları bence çok önemliydi.”
-Bu sezon Final Four’a kalmayı başardınız ancak takımda yalnızca iki oyuncu daha önce Final Four tecrübesi yaşadı. Bu durum sizin için bir dezavantaj yaratabilir mi?
“Rakibimize baktığımız zaman son beş yıldır Final Four havasını solumuş ve buralara daha alışkın olan bir takım. Bizim durumumuz ise bir dezavantaj olarak gibi gözükse de bence uzun bir aradan sonra ve az oyuncunun da bu tecrübeyi yaşayacak olmasıyla biz daha aç ve istekli olacağız. Bu durum sayesinde dezavantajı avantaja çevirebiliriz. O nedenle daha istekli ve mücadeleci olan tarafın biz olmamız gerekiyor.”