Sezonun üçüncü Lions ve Sharks maçı
Lions aynı zamanda takımın sahibi de olan başantrenörleri Vince Macauley yönetiminde iyi bir sezon geçiriyor. Normal sezonda 13 maçın 11’ini kazandılar. İki yenilgi deplasmanda son şampiyon Leicester Riders ve Plymouth karşısında geldi. Trophy’deki rakipleri Sharks’ı ise hem içeride hem dışarıda iki kez yendiler: 80-73 ve 92-82.
Maça gelince… Lions bu sezon iki kez yendiği Sharks karşısında sahaya Robinson, Spencer, Tabb, Peel ve Bristol ilk beşiyle çıktı. Sharks’ın ilk beşi ise Collins, Alexander, Williams, Marsden ve Tuck’tan oluşuyordu. İlk beş dakikada Lions, Peel-Spencer ikilisinin sayılarıyla 11-6 öne fırladı. Bu sürede iki takım da üçlük isabeti bulamadı ve bol bol airball attı. Sharks, yedekten giren Hanson’ın üçlüğüyle çeyreğin bitimine 1’45” kala önce farkı bire indirdi (15-14), sonra da serbest atışlarla rakibini yakaladı (17-17). Son saniye de sözü Spencer’ın pasını smaçlayan Okoro söyledi ve Lions çeyreği 19-17 önde geçti.
Daha önce gözlemlediğim basketbol arızalarını yine gördüm bu ilk çeyrekte: Düşük yüzdeli dış atışlar, kime verildiği belirsiz saçma paslar, fazlasıyla bireysel oyun… Mesela fazla bireysel oyun sebebiyle bazı oyuncular çok kolay blok yedi. Keza ikili oyunlardan sonra uzunlar bir türlü içeri devrilemediğinden kısalar da zorlama atışlar yapmak zorunda kaldı.
Amerikalı guardları Chris Alexander sorumluluk alınca ikinci çeyreğe Sharks iyi başladı. Onun attığı 11 sayıyla konuk Sharksbeş5 dakikada 13-6’lık bir seri yakalayıp beş sayılık da üstünlük yakaladı (25-30). Lions başantrenörü Macauley’nin öfkesi bu dakikalarda kenardan sahaya taştı ve Robinson’un turnikesinden sonra biraz şiddetli itiraz edince hakemler ona teknik faulü çaldı. Sharks devrenin son dakikasına 32-39 önde girse de Lions, Robinson’ın serbest atışları ve Bristol’ın smacıyla farkı üç sayıya indirmeyi başardı. (36-39)
Seyirciler için rahat ortam
Devre arasında seyircilerle sohbet imkânı da buldum. Kent’ten dört yaşındaki oğlu ve babasıyla maça gelen görsel tasarımcı Jack Dadds (31) basketbolu hem izliyor hem de oynuyormuş. Konuştukça spor sevgisi açısından tipik bir İngiliz olmadığını anladım: “Basketbol oynamaya ortaokulda başladım. O zamandan beri en sevdiğim spor dalı. Halen de mahalli seviyede bir takımda oynuyorum. Televizyondan NBA maçlarını izliyorum. En sevdiğim takım Philadelphia 76’ers. Türk oyuncuları da biliyorum elbette. Sixers’ta Furkan var, Kanter var. Eskiden Türkoğlu çok bir oyuncuydu. İngiltere’de salon sporları kültürü çok farklı. Görüyorsunuz çok az seyirci var. Ben de ilk kez bu salona maç izlemeye geldim. Babamı ve oğlumu da getirdim ama 3.5 yaşındaki oğlum maçla pek ilgili değil. Bence çocuklu seyirciler için çok rahat bir ortam var burada. Tekrar gelmek isterim doğrusu.”
Ev sahibi London Lions ikinci yarıya da iyi başlayamadı. Çeyreğin üçüncü dakikasında Bristol, Alexander’a centilmenlik dışı faul yapınca Sharks tek hücumda dört sayı bulup maçtaki en büyük farkı yakaladı: 38-46. Bu sırada ev sahibinin seyircisi ilk kez devreye girdi ve NBA tarzı ‘defense’ tezahüratını yaptı. Bu sırada Lions yedeklerinin tempo tuttuğunu görmek ilginçti.
Spencer maçı çevirdi
Maçın kilit bölümü ise çeyreğin bitimine dört dakika kala başladı. O dakikaya kadar 1/10 üçlük isabetiyle oynayan Lions 40-48 gerideydi skorda. Nihayet koçları Macauley’nin uyarısını dikkate alıp maçı çevirdiler. Bu seriyi başlatan Jordan Spencer dört sayılık hücumla farkı önce üçe indirdi (47-50), sonra diğer bir üçlükle eşitliği sağladı (50-50). Genelde sakin salonun en gürültülü anı bu üçlükten sonra yaşandı. Coşkulu bir Lions tezahüratı bile duyduk 15 saniye kadar. Sharks’ın 10 yıllık Amerikalı koçu Atiba Lyons mola alarak gidişatı tersine çevirmeye çalışsa da başarılı olamadı. Spencer’a Central Connecticut çıkışlı Amerikalı forvet Brandon Peel eşlik edince Lions 18-4’lük bir seriyle bitirdi çeyreği: 58-52.
Son çeyrekte ise Sharks bu kez diğer Amerikalısı Collins ile geri dönmeye çalıştı. Onun basket faulüyle bir buçuk dakika geçmeden farkı iki sayıya indiriverdiler (59-57). Ancak Lions’da bu kez de devreye oyun kurucu Robinson girdi. Bu çeyrekte çoğu turnikeden 9 sayı bulan Robinson takımını skorda hep önde tuttu. Yine onun üçlüğüyle son iki dakikaya 74-67 üstün giren Lions maçı cepte zannediyordu ancak son 30 saniyede biraz heyecanlandılar.
Amerikalı forvet Williams’ın yaklaşık dokuz metreden attığı umutsuz üçlük çemberden geçtiği gibi bir de Robinson faul yapınca fark üç sayıya indi (77-74). Herhalde kıta Avrupası’nda bu faul yapılsa antrenör saha içinde kovalardı oyuncuyu. Ancak moladan sonra son 30 saniyede Lions daha fazla endişelenmedi ve taktik faullerden doğan serbest atışları iyi değerlendirip maçı da 80-74 kazandı. Lions böylece BBL Trophy’de çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finaldeki rakipleri ise Cheshire Phoenix olacak.