-Peki önümüzdeki sezon Sinan Erdem’de mi devam edeceksiniz?
“Evet, Sinan Erdem’de devam. EuroLeague’de oynadığımız sürece en az 10 bin kişi kapasiteli bir salonda oynama zorunluluğumuz var. A lisanslı takımların bir zorunluluğu bu. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’na gidemeyeceğimize göre… Biz Sinan Erdem’i seviyoruz, burada olmaktan mutluyuz ve bu sezon bize uğurlu geldi.”
-Zaman zaman sıklıkla eleştirilen bir konuda klasikleşen bir soru soracağım. Anadolu Efes Spor Kulübü’nün bir salon inşa etme projesi var mı?
“Efes’in şu an için bir salon inşa etme projesi yok. Olur mu kısmı benim elimde ve kararımda değil. Şu an için olduğumuz yerden mutluyuz. “Keşke Volkswagen Arena’ya gitseydiniz.'”diyen bir sürü insan vardı ve biz de nasıl gidebileceğimizi düşünmüştük aslında ama son maçlarda gördük ki biz büyük salonları da doldurabiliyoruz. Büyük bir salona ihtiyacımız olabilir. Şu an için en uygunu Sinan Erdem ve sağ olsun kiracısı olduğumuz TBF de elinden gelen tüm imkanları sağlıyor. Bir salon yapılır mı konusu gerçekten benim konum değil. Keşke tümüyle kontrol edebildiğim bir salonum olsa ama şu anda elimde olanı idare etmek durumundayım. Bir salonu da tek başına idare edebilmek çok zor.”
-Başka bir konuya değinmek istiyorum. Şu sıralar Efes’in “lokomotif”liği üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Bunlar hakkında ne söylemek istersiniz?
“Çok bir şey söylemeye gerek yok. Röportajın bir yerinde de bahsettim lokomotiflik konusundan. İnsanların Anadolu Efes’i tartışıp tartışmamasına benim söyleyecek çok bir şeyim yok. Şu anda bulunduğum pozisyon itibariyle benim görevim Anadolu Efes’i bulunabileceği en yüksek noktaya çıkarmak için çalışmak. Bu Türkiye’de birinci takım olur, Avrupa’da birinci takım olur, yapamıyorsak ikinci takım olur, beşinci olur… Kısacası en yüksek seviyeye çıkarabilmektir. Anadolu Efes kurulduğu günden itibaren Türkiye Ligi’nde en üstü hedeflemiş ve Avrupa’da da birçok başarı kazanmış bir kulüp. NBA’e gönderdiği, milli takıma, diğer Türk takımlarımıza yetiştirdiği oyuncularla bir sürü oyuncu çıkaran bir kulübüz. Benim görevim de işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıp bunları sayısını artırmak. Kim ne demiş, ne dememiş bunlara çok bakacak durumda değilim. Ama antrenör olsun, oyuncu olsun, en çok ve en iyi oyuncuları çıkaran kulübün genel menajeri olmaktan da gurur duyuyorum.”
-Oyuncu çıkarmaktan sıkça bahsettik, hemen bunu da sormak istiyorum. Sizin için altyapıdan oyuncu çıkarıp NBA’e göndermek mi daha büyük başarıdır yoksa kupalar kazanmak mı?
“Benim için kendi kendine yetebilen bir kulüp olmak en büyük başarıdır. Şu an çok kolay görünmüyor ama en büyük hedefim budur. Onun dışında bir sürü oyuncu çıkarıp, onlarla kupalar kazanıp, NBA’e göndermek daha mantıklı bir yaklaşımdır. Cedi ve Furkan’da bunları yaşadık. Keşke iki sene daha bizde oynatıp ondan sonra gönderebiliyor olsaydık ancak onlar zamanının geldiğine inandı. Bundan sonra NBA yapabileceğine inandığımız genç oyuncularımız var. Onlardan da Avrupa’da maksimum seviyede yararlanıp sonrasında NBA’e uğurlamak istiyoruz. Tabii ki hangi seviyede olursa olsun basketbola hizmet edecek oyuncu çıkarmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Ama bu isimlerden de kupa kazanırken yararlanıyor olmayı isterim.”