-Sona gelirken… En güzellerini en sona bıraktığıma inanıyorum. Fenerbahçe-Anadolu Efes Final Four eşleşmesini ve tüm Final Four’u etraflıca değerlendirebilir misiniz?
“BSL’de Fenerbahçe Beko ile ilk iki sırayı alacağımız kesin. Final serisine de çıkarsak yedi maçlık seri oynayabiliriz ve Final Four’u da sayarsak toplamda 14 maç yapma ihtimalimiz var onlarla bu sezon içerisinde. İki takımın birbiriyle oynayabileceği maksimum sayı da budur herhalde, hatta gereğinden de fazla. Gönül ister ki biz kazanalım. Tabii ki biz uzun yıllar sonra gelen bir Final Four’da hiç yapamadığımız finali oynamayı isteriz. Daha önce iki kez Final Four’da yer almıştık, birinde ben oyuncu olarak oynamıştım ve yarı finallerde kaybedip üçüncü olmuştuk. Bir adım daha ileri gidebilmeyi isteriz ama en azından bir Türk takımının finalde yer alacak olması gerçekten bizim adımıza mutluluk verici.
Ben şampiyonluğu isterim ama olamazsak Fenerbahçe Beko’nun şampiyon olmasını tercih ederim ve Türk basketbolu için mutlu olurum. Ortada bir maç. Tabii ki bizim ve Fenerbahçe’nin bazı sakatlık problemleri var. O zamana kadar bu problemler çözülür mü bilemiyorum. Tek maçta her şey olabilir, o günkü performanslar önemli. Seyirci avantajı Fenerbahçe’de olacak gibi duruyor. Her zamanki gibi diyeyim. (Gülüyor). Biz de en iyi şekilde hazırlanıp o maçı kazanmak için elimizden geleni yapacağız. Ortada bir maç, hak eden kazansın. En sonunda da Türk basketbolu kazansın.”
-Peki final tercihiniz hangi takım olur?
“Finale çıkarsak bir tercihim yok. (Gülüyor). Real Madrid ya da CSKA Moscow’dan birini nasıl tercih edebilirsiniz ki? Biri geçen sezonun şampiyonu, playoff serisini de 3-0’la geçtiler. Diğeri çok yetenekli isimlere sahip. Bu iki takım da bu sezon iki maçta da yenemediğimiz takımlar. İstanbul’da son anda kaybettik ama neticede onları yenemedik. Önce bir finale çıkalım, kimin olduğu önemli değil. Her şey günlük performansa bakıyor. Final Four’daki tüm takımları yenebiliriz ancak hepsine yenilebiliriz de. Oradaki form durumu ve bireysel performanslar Final Four’u etkileyecek ve şampiyonu ona göre belirleyecek.”
-Ergin Ataman-Zeljko Obradovic eşleşmesi hakkında neler söylemek istersiniz? Bir yanda Türkiye’nin en kariyerli koçu, diğer yanda Avrupa’nın en kariyerli koçu. Final Four eşleşmesini bir de bu şekilde yorumlar mısınız?
“Güzel bir çekişme. Obradovic EuroLeague’e damga vurmuş bir antrenör. Ergin Ataman da Türk basketboluna damga vurmuş bir antrenör. İkisi de kimle oynarsa oynasın her maça kazanmak için çıkan ve takımlarından maksimum performansı almaya çalışan antrenörler. Basketbol sistemleri birbirine çok benzemese de ikisinin de kendi sistemleri olmasıyla ayrıştırabildiğimiz antrenörler. Sahada olan sahada kalır, güzel bir mücadele olsun. Onlar da daha önce yaşananları ya da yaşanmışları ilerletmeyen kaliteli insanlar. Şu anda da birbirleriyle iyi ilişkileri olduğunu biliyorum. Umuyorum güzel bir maç olur, hak eden kazanır.”
-Ergin Ataman’ın bir cümlesinin gündem olduğu bir Türkiye var. Bu pozitif şeyler getirdi, “Kazanacağız!” dedi ve bu da son maçta mottonuz oldu. Sosyal medyada etkili olmasının pozitif yanlarını gördük, peki negatif bir yanı oldu mu?
“Ben Ergin Hoca’yla oyuncu olarak da takım menajeri olarak da genel menajer olarak da çalıştım. Yaklaşık 22 yıldır tanıyorum kendisini. 1996/97 sezonunda Türk Telekom’daki antrenörlüğü esnasında başladı tanışıklığımız. Beraber çalışmaya başladık diyebilirim. Hiçbir antrenör kolay değil. Herkesin kendine göre zorlukları var. Özellikle bu seviyelerdeki antrenörlerin, bu kadar seveni, takipçisi ve sevmeyeni olan insanların kendilerine has sistemleri var. Ama son bir buçuk sezonluk dönemde biz kendisiyle bir problem yaşamadık. Gerekli yerlerde o beni idare etti, gerekli yerlerde ben onu idare ettim diye düşünüyorum. Tabii onun da fikrini almak gerekir. Bir sosyal medya etkisi ve kitlesi olduğu kesin. Karşısında olanlar olduğu da kesin. Dolayısıyla ağzından çıkanları iki kez düşündüğünü düşünüyorum. Biz ona kıyasla biraz daha rahat konuşuyoruz. İyisiyle kötüsüyle şu anda bizim antrenörümüz ve benim görevim de ona basketbol sahasında takımı geliştirebilmesi için en iyi ortamı sunmak.”
-Son olarak, 17-19 Mayıs’ta dananın kuyruğu kopacak. Bu harika geçen sezonu tek bir kelime/cümleyle nasıl tanımlarsınız?
“Kolay sordun. (Gülüyor). Benim Yerim Burası.”
X