Šibenik’ten Philadelphia’ya: “The Homie” Dario Šarić | ÇEVİRİ

Saric dokuz yıllık profesyonel kariyeri boyunca Hırvatistan’da bir kurtarıcı, Philadelphia’da ise bir şehir efsanesi muamelesi gördü. İnsanları sinirlendiren bir isim, kimi zaman bir halk kahramanı, kimi zaman ise sosyal medyada bir komedi unsuru. Bu ay tıpkı diğer genç takım arkadaşları gibi, kariyerinde ilk defa NBA play-offlarının havasını soluyor. Hırsı ve attığı sayılarla Philadelphia’nın Miami’ye karşı elde ettiği galibiyetlerdeki önemli anların birçoğunun da mimarı kendisi. İkinci turda Boston’a karşı da çok kritik bir rol üstlenecek.

Şu an yavaş yavaş ulusal kanal izleyicileri de Hırvatların ve Philadelphialıların çoktan hayran kalıp, bir parçası olduğu Dario Saric macerasına tanıklık etmeye başlıyorlar. Saric de izleyenlere, hırsını kendini dizginlemeden sahaya yansıttığı ve maç kazandıran türlü oyunlar sergiliyor.

Sahadayken biraz haşarı bir karakter ama asla üçkâğıtçılık peşinde değil. Röportaj esnasında “S*ktir” demesiyle ve rakip serbest atış çizgisindeyken şarkı söyleyip, dans etmesiyle de bilinir. (Küfür için içten bir şekilde özür dilemiş olsa da küçük şarkı gösterisinin hala arkasında duruyor).

Molalara girerken çak yapmak için ise aranan adamın ta kendisi. Rakiplerine karşı bazen çirkinleşebiliyor. Cleveland’a karşı Mart ayında elde ettikleri galibiyet esnasında, maçın bitimine az bir süre kala smaca gitmesiyle Jordan Clarkson’u kışkırtmış; Clarkson ise Saric’e topu fırlatmıştı. Şu an mükemmel bir genç takım olarak görünen bu takımda sevilmekten başka hiçbir şey beklemeyen mükemmel bir rol oyuncusu.

Bu aralar Saric’in motivasyon kaynağı oldukça basit: “Basketbol oynamaya devam etmek istiyorum.” diyor Miami’de antrenman başlamadan önce kenarda otururken. Sixers ileriye gittikçe Saric daha çok süre alabiliyor: “Basketbol oynamayı seviyorum. Antrenman yapmayı, takımımla zaman geçirmeyi,  kendi içimizde olan ufak rekabeti ve bir takım halinde büyüyor olmamızı seviyorum. Keşke herkes benim kadar şanslı olabilse ve her gün bunları yaşayabilse.”

Ligdeki henüz ikinci yılında kendi yetenek aralığında ona en uygun olan rolü bulmuş gibi görünüyor. Pozisyonlarda tuhaflıklarla dolu bir takımın uzun forveti olarak perimetre ve boyalı alan arasında rahatça hareket edebiliyor. Üçlükler buluyor ve cut yapmış oyuncuyu topla buluşturabiliyor. (Bu sezon köşeden %39’la oynadı ve maç başı 2.6 asisti var).

Postta Embiid’i besleyebiliyor veya parkede ona ihtiyacı alanı verebilecek herhangi bir noktaya geçip, büyük bir ustalıkla kendi şutunu yaratabiliyor.  Saric aynı zamanda Simmons’ın hareketlerini ve topla ne yapmak istediğini anlayabilme konusunda özel bir yeteneğe sahip. Normal sezon boyunca Simmons, Saric’e takımdaki herkesten daha çok asist yaptı ve pas verdi. NBA.com’un istatistiklerine göre Simmons’ın beşten fazla pasında hedef genellikle Saric oluyor.

Sixers artık şampiyonluğun düzenli adaylarından biri olacak gibi görünüyor. Saric de yeri geldiğinde takımın gelecekteki potansiyel iki MVP’sinden de iyi oynayabilen bir oyuncu olarak bu takımda kritik bir yere sahip.  Miami’ye karşı oynanan üçüncü öaçta yetenek yelpazesinin büyük bir kısmını sergiledi: Birbirinden zeki cutlar, ustaca attığı floater atışlar, kaliteli paslar ve aldığı çok zor ribaundlar.

“Sevilmekten başka hiçbir şey beklemeyen mükemmel bir rol oyuncusu”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler