Aralarında en sakin görünen ise Dario Saric’ti. NBA’deki ikinci senesinde olan oyuncu, odanın artık yavaş yavaş boşalmaya başladığı arada duştan çıkıyor ve hiç acele etmeden eve dönüş yolculuğu için hazırlığını yapıyordu. Bu sezon içerisinde Saric, yükselen bir grafik çizen ve planlanın ötesine ulaşmış bir takım olan Sixers’ta, genç oyuncular Embiid ve Simmons’ın yanında mükemmel bir bütünleyici oyun kurucu rolünü üstlendi. Bu play-offlarda Sixers’ın “koca yüreği” olarak takımın çıktığı beş maçın üçünde 20 ve üzeri sayı üretti.
McConnell “Bu çocuğu çok seviyorum.” Diyor ve sebebini açıklıyor: “Kazanmayı gerçekten çok seviyor. Kazanmayı seven birçok kişinin etrafında bulundum ancak Dario cidden başka hiçbir şeyi umursamıyor. Bu çok nadir görülen bir durum.” Dördüncü maçta kazandıkları zaferden sonra Saric hiçbir şey için acele etmiyor, anın keyfini çıkarıyordu. Üstünü giyinirken ise birinin ona seslendiğini duydu:
“Hey, Dario!”
Odanın bir diğer köşesinde, içindeki Sixers tişörtünü gösterecek şekilde hırkasının fermuarını açan takım çalışanına doğru baktı. Geride kalan iki maç boyunca Sixers taraftarları Miami’nin salonunda, Sixers tarihindeki önemli olaylardan olan bu play-off dönemini kutlamak amacıyla çeşitli tişörtlerle boy göstermişlerdi. Üzerinde “Trust the Process” veya “Philly vs. Everybody” tarzı sloganlar bulunan birkaç modele ve “Hinkie Died for Our Sins”* baskılılar gibi eski genel menajerleri Sam Hinkie’yi öven tişörtlere rastlamak mümkündü. Ancak şimdi bu kulüp çalışanın seçtiği t-shirtü görünce Saric’in gözleri parıldadı: “The Homie Dario”** yazılı ve üstünde Dario’nun bir fotoğrafı var.
Saric güldü ve kafasını sallayarak “Vay be!” dedi. “Bu t-shirtler baya pahalı.”
Aslında onlar bedava olanlardandı. Sixers geçtiğimiz Nisan’da, bir maç öncesinde bu tişörtlerden 2500 tane dağıtmıştı. O günden sonra ise çeşit çeşit Saricli ürün piyasaya sürdüler. Umut veren birçok genç yetenekle dolu bir takımda, Eagles ve Villanova’nın 2018’deki sportif başarılarından dolayı zafer sarhoşu olan bir şehirde, Hırvatistan’ın Dalmaçya bölgesinden ithal edilmiş bu adam kendisine Philly’nin yeni ikonları arasında bir yer bulabilmeyi başardı. Üçlük çizgisinin gerisinden çok etkili ve aynı zamanda postta da oldukça yetenekli. Nokta atışı paslar verebilen bir pasör ve tam bir ribaundcu. Tüm bunlara ek olarak da oyuna ve rekabetin her türüne karşı hiç dinmeyen bir tutkusu var. “Kimse onun yüreğini ve sertliğini sorgulayamaz.” demişti Philadelphia koçu Brett Brown 2016 yılında.
*Takımın eski genel menajeri Sam Hinkie’ye ithaf edilmiş bir t-shirt. Çevirisi “Günahlarımızın bedelini Hinkie ödedi” şeklinde.
**”Homie” İngilizce’de “kanka” anlamına gelen bir kelime. Ancak Sixers bunu “bizim çocuk” gibi bir samimiyet yaratacak anlamda Saric’in lakabı olarak kullanıyor.