Beşiktaş Integral Forex’in iki aylık kontrat ile renklerine bağladığı Sundiata Gaines transferi sadece Türkiye’de değil, dış basında da ilgiyle karşılanan bir haber oldu. Zira Gaines son yıllarda NBA’in gördüğü en güzel “dipten zirveye” hikâyelerinden birinin baş kahramanı. Her ne kadar bu zirve sadece bir maçlık olsa da.
University of Georgia mezunu 1.85’lik oyun kurucu 2008 dratfında seçilemeyince İtalya’da (Cantù) profesyonel kariyerine başladı. Ancak NBA hayalinden vazgeçmemiş olacak ki 2009’da NBA D-League takımlarından Idaho Stampede’ye gelip sene içerisinde ya da bir sene sonrasında bir NBA takımından gelecek olan teklifi beklemeye başladı. Idaho’daki performansı son derece dikkat çekiciydi (14 maçta 23.9 sayı ve 6.9 asist). Eric Maynor’un takası sonrası bir oyun kurucu arayışında olan Utah Jazz GM’sinin izlediği maçta 13/24 şut isabetiyle 31 sayı, 7 asist ve 2 top çalma yapan Gaines bu performansının da etkisiyle Utah’tan 10 günlük kontratı kapıyordu.
Kariyerinin beşinci NBA maçında, Utah evinde Cleveland’ı ağırladı. O gece işler Utah ve süper yıldızı Deron Williams için pek iyi gitmiyordu. Maçın içinde faul problemine giren, son çeyrekte ise sakatlanan Williams takımına çok katkı veremiyor, Gaines’i yeni başlayan NBA kariyerinde omuzlarında büyük bir sorumlulukla baş başa bırakıyordu.
Maçın bitimine 5.9 saniye kalan top Cleveland’daydı ve Utah 95-94 gerideydi. Top oyuna girdi ve Utah hemen Ilgauskas’a faul yaptı. Ilgauskas ilk atışını atarken herkes nefesini tutmuştu. Top çemberin iki yanına çarptı, çarptı, tüm oyuncuların ve izleyicilerin bakışları arasında fileyle buluşup buluşmamak arasında gidip geldi ve sonunda basket olmamaya karar verdi. O serbest atışta yaşanan heyecan bir bakıma gelmekte olan mucizevi anın ayak sesiydi.
Ilgauskas ikinci atışı sayıya çevirdikten sonra Utah mola aldı. Takımı iki sayı farkla geride olan Sloan Korver merkezli bir oyun çizdi ancak Korver tepede topu aldığı gibi karşısında bir ikili sıkıştırma buldu. Topu hemen Ronnie Price’a çıkardı ancak aynı zamanda Mehmet Okur’u kontrol eden Anderson Varejao’nun iyi yardım savunmasıyla topu yere vurduğu gibi iki kişiyi karşısında buldu. Süre daralıyordu ve belki de o setin dördüncü opsiyonu olan köşedeki Gaines’e topu çıkarmak zorunda kaldı. Gaines topu aldı. Burnunun dibindeki Anthony Parker’a aldırmadan şutunu kaldırdı ve potaya yolladı. Bitiş kornasının sesi yankılanırken top fileyle buluşuyor ve Arena adeta yıkılıyordu. Bu üçlük aynı zamanda Gaines’in NBA kariyerindeki ilk üçlüğüydü. Hakem masasına çıkıp seyircilere zafer yumruğu salladığı anı o maçı izleyen hangi basketbolsever unutabilir?
Kesmeşeker bir şarkısında iki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir der. NBA’de ise bir son saniye şutu yeterlidir tarih yazmaya, iki hafta öncesinde bir D-League oyuncusu olsanız bile. İlk küçük mucizesini gerçekleştirirken 10 günlük bir kontratı vardı ve “o şut” belki de birkaç yıl daha NBA’de oynayabilmesine imkân tanıdı. Şimdi iki aylık bir kontrat ile Beşiktaş’ta. Bu hikâyenin iki ayda biteceğini kim garanti edebilir?
—
Okan Yılmaz
@afkaramazov