Ruhunu arayan savaşçı
NBA tarihinde talihsiz sakatlıklar nedeniyle seyri olumsuz anlamda değişmiş birçok kariyer mevcut. Derrick Rose, Brandon Roy, Greg Oden gibileri bunların en meşhur olanları. Son yıllarda bu sakatlıklardan ötürü canı en çok yanan oyunculardan birisi ise şüphesiz Jonathan Isaac oldu. Belki az önce saydıklarım kadar büyük bir etki yaratmış değil ancak hem yaşı hem de çıkış yaptığı 2019-20 sezonunu “yılın savunmacısı” ödülünün favorisi olarak kapatması sebebiyle akıbeti merak edilen bir isim oldu.
Bilenlerin hatırlayacağı, bilmeyenlerin ise biraz sonra öğreneceği üzere Jonathan Isaac, 2020’nin ilk gününde oynanan Washington Wizards maçında dizinden sakatlanmış ve Ağustos ayına kadar maça çıkamamıştı. Sahalara dönüşünün üzerinden henüz birkaç gün geçmişken Sacramento Kings maçı esnasında yine aynı bacağının çapraz bağları kopmuş ve gözyaşları içinde kenara gelmişti. Ardından Isaac’in 2020-21 sezonunun tamamını kaçıracağı açıklanmıştı. Maalesef ki, Jonathan Isaac hala geri dönebilmiş değil. Tekrardan parke yüzü görmesine tahminen bir veya iki ay daha var.
Tam unuttuk derken aşı tartışmalarıyla birlikte kendisini bizlere hatırlatmıştı. Dindar kişiliğiyle bilinen 24 yaşındaki uzun forvet, sonucu maçlara çıkamamak bile olsa aşı yaptırmayacağını belirtmişti. Isaac, bir keresinde de ABD’de Black Lives Matter hareketinin rüzgarları estiği dönemde gündem olmuştu. Protesto amacıyla tüm oyuncular maç öncesinde diz çökerken, o ayakta kalmayı tercih etmişti. Hareketi desteklediğini fakat diz çöküp tişört giymekle bu işin çözülmeyeceğini belirtmişti.
Bunlar apayrı tartışma konuları. Biz biraz daha saha içine odaklanmaya çalışacağız. Bugün cevabını arayacağımız soru şu: Neredeyse iki yıldır profesyonel basketbol oynamayan Jonathan Isaac, geri döndüğünde kaldığı yerden devam edebilecek mi? Tekrardan DPOY ödülünün bir adayı haline gelebilecek mi? İlk olarak sahadaki etkisini ve savunmada onu özel kılan şeyleri hatırlatmak maksadıyla Isaac’in çok yönlü becerilerini beş farklı bölüme ayırdım.
Çember koruma becerisi
Sağlıklı olduğu dönemde Jonathan Isaac’in alametifarikası, bir oyuncu potaya yöneldiğinde köşelerden yardım savunmasına gelip çember etrafında rakibin şutunu bloklaması veya şutu bozmasıydı.
Sıçradığında vücut uzunluklarının sayesinde çemberi kapatıyor ve rakibin şut açısını daraltıyor. Bu noktada uzunluk ve atletizm kadar oyun farkındalığı ve zamanlama da son derece önemli unsurlar. Oyunu takip etmek ve ne zaman hamle yapacağını bilmek fark yaratıyor kesinlikle. Aşağıda paylaştığım video daha rahat anlamanızı sağlayacaktır. Ardından Isaac’in etkisini gösteren birkaç istatistik bırakacağım.
• Maç başına 2.3 blok ortalaması
• Çember etrafında savunduğu şutların isabet oranı %46
• Çember etrafında Isaac tarafından savunulan şutlar %10 daha az isabetli oluyor.
Küçük gibi görünen ama aslında yeri geldiğinde göze çarpan bir diğer özelliği ise ikinci sıçrama çabukluğu. Isaac, rakibin şut feykini yiyip sıçrasa bile yere indikten sonra adeta yaylanıyor ve ikinci sıçramayı yaparak şutu blokluyor. Yukarıda birkaç tane örneği mevcut.
Off-ball savunma
Başlıkta da belirttiğim gibi, Jonathan Isaac topun çemberden geçmesini engellemek için basketbol oynayan bir savaşçı adeta. Sahadaki enerjisi, bilmem kaç bin kilometre ötede bilgisayar başında kahvesiyle maç izleyen bana bile geçiyor. İki senedir bundan mahrum kaldık ama döndüğünde bunu biz basketbolseverlerden esirgeyeceğini sanmam.
Tabi ki Isaac’in fark yaratan tek özelliği enerjisi ve mücadeleciliği değil. İlk olarak Isaac’in oyun takibi ve savunma farkındalığı çok iyi. Bu sayede oyunun içinde kalmayı başarıyor. Rakibin aksiyonları karşısında sahada uyuklayıp kolay sayıya sebebiyet verdiği pozisyon çok nadirdir. Özellikle yardım savunmacısı olarak kullanılan birisi için bunlar olmazsa olmaz.
Sezgileri ve reaksiyon çabukluğu, rakibi öngörebilmesini sağlıyor. Bu sayede sıklıkla pas arası yaparak topu kazanıyor. Uzun kolları ve hareketli ayakları da bu noktada önem kazanıyor elbette. Her an her yere elini sokup sizi rahatsız eden, topa ve rakibine baskı uygulayan özel bir savunmacı. Off-ball savunma konusunda NBA’in en yetenekli isimleri arasında.
• Maç başına 1.6 top çalma ortalaması
• Maç başına 3.3 deflection (topu çelme, yönünü saptırma) ortalaması (ligde 9.)
• Isaac sahada olduğunda Orlando savunma reytingi 105.7 (ligde 3.)
Yukarıda bıraktığım videoda ilk iki pozisyonla göstermek istediğim şey, Isaac’in oyun sezgileri ve pozisyon alma becerisiydi. Örneğin ilkinde Doncic’in pas çıkarabileceği iki oyuncuya da, Kleber ve Finney Smith’e, eşit mesafede durarak doğru pozisyon alıp her an hamle yapmaya hazır bir şekilde bekliyor ve en nihayetinde pas arası yaparak topu kesiyor.
Bu videoda ise Isaac’in rakip guardları manipüle etme becerisini göstermeyi hedefledim. Bu zaman zaman uyguladığı bir şeydi. Savunduğu uzunla arasında biraz mesafe bırakıyor ve pas atıldığında ise araya girip topu çalıyor.
On-ball savunma
Jonathan Isaac, elit bir off-ball savunmacısı ancak savunma becerileri bununla sınırlı değil. 211 cm boyunda olmasına rağmen oldukça hızlı ayaklara sahip. Orlando’nun savunma kurgusundan ötürü genelde forvetlerle eşleşiyordu ama 1’den 5’e tüm pozisyonlarla yeterli seviyede eşleşebilecek kaliteye sahip olduğunu defalarca gösterdi. Geri döndüğünde daha uygun bir ortam yaratılırsa rahatlıkla switch yapabilecek bir uzun. El ve ayak çabukluğuyla topa baskı yapabiliyor.
Videoda da görüldüğü gibi Isaac genellikle 3/4 numaraların karşısında kalıyor. Adımlama tekniği ve stance duruşundayken kalçadan yön değiştirme çabukluğu, forvetler karşısında ona avantaj sağlayan unsurlar. Savunma ilk olarak ayaklarla yapılır. Isaac de bu konuda kesinlikle bir adım önde. Isaac’in pozisyonlara göre savunma istatistikleri:
• Isaac’e karşı forvetler: %70 eşleşme sıklığı, %39 şut yüzdesi
• Isaac’e karşı guardlar: %22 eşleşme sıklığı, %45 şut yüzdesi
• Isaac’e karşı pivotlar: %8 eşleşme sıklığı, %47 şut yüzdesi
Jonathan Isaac karşısında en çok zorlanan oyunculardan birisi Pascal Siakam idi. Ayak çabukluğu onu ekarte etmeye yetmezken, zaman zaman yaptığı şuursuz hücumlar ve kısıtlı hücum repertuarı Isaac’in işini kolaylaştırıyordu.
• Isaac’e karşı Pascal Siakam: %37 şut yüzdesi, 3 top kaybı, 4 blok yeme
• Isaac’e karşı Giannis Anteto: %33 şut yüzdesi, 3 top kaybı, 3 blok yeme
• Isaac’e karşı John Collins: %33 şut yüzdesi, 5 top kaybı, 1 blok yeme
• Isaac’e karşı Kristaps Porzingis: %18 şut yüzdesi, 1 top kaybı, 4 blok yeme
James Harden’ın karşısında kaldığı bir pozisyon. Isolation oyunlarını savunduğunda rakipler %30 ile şut atıyor.
Pick&Roll savunması
Pick-and-roll savunması, Isaac’in potansiyelini tam olarak gösteremediğini düşündüğüm bir alan. Nikola Vucevic’in varlığından ötürü Orlando Magic büyük ölçüde drop savunması yapmaya yöneliyor ve Jonathan Isaac’i de yardım savunmacısı ve “tag” yapan oyuncu olarak kullanıyordu. Halbuki Isaac, uzunluğundan ötürü drop yapması için kullanabileceğiniz ve aynı zamanda ayak çabukluğu sayesinde perde seviyesine kadar çıkıp hedge yapabilecek, hatta az önce belirttiğim gibi switch yapıp guardların karşısına geçebilecek bir savunmacı.
Yani çok yönlü kullanılabilir lakin Vucevic’in varlığından ötürü henüz tam zamanlı bir P&R savunan uzun olmadı ve kendisini daha fazla gösterebilecek bir alan bulamadan sakatlandı. Vuc’un gidişiyle birlikte bu role daha fazla soyunmasını ve kısa beşlerde sık sık pivot pozisyonuna geçmesini bekliyorum.
Post-up savunması
Bu beş bölüm içerisinde Isaac’in en çok zorlandığı konu olabilir sırtı dönük hücum eden oyuncuları savunmak. Çok sık karşılaşmadı bu durumla fakat Embiid gibi, Jokic gibi fiziken ona üstünlük kurabilecek uzunlar ve LeBron gibi güçlü kanat oyuncuları, Isaac’in arkasında kalmak istemeyeceği türden isimler.
Şu ana kadar anlattıklarımdaki kadar etkili değil ama kötü olduğunu söylemek haksızlık olur çünkü birçok 4 numaraya diş geçirebiliyor ve disiplinli bir şekilde savunma yapıyor. Şut fakelerine zıplamak veya basit faul yapmak pek ona göre değil.
Sonuç
Geldik yazının kapanış kısmına. 8 ay içerisinde iki tane ciddi sakatlık geçiren ve 2020’nin başından beri sahalardan uzak kalan bir oyuncu, geri döndüğünde kaldığı yerden devam edebilir mi?
Aynı atletizmle dönmesini beklemek fazla iyimser olur ancak savunmada Isaac’i diğerlerinden ayıran husus, atletik özellikleri değildi. Tabii ki atletizminin olumlu getirileri de göz ardı edilemez lakin off-ball savunmadaki başarısı, oyun takibi, pozisyon bilgisi, uzunluğu gibi unsurlar daha ayırt ediciydi bana kalırsa. Bu yüzden hala ligin en etkili 15-20 savunmacısı arasında yer almasını bekliyorum. Daha fazlası ise sağlıklı kalıp kalamayacağına bağlı gibi duruyor.
