RAPTORS GELECEĞİNİ BULDU MU?

Raptors, Covid kısıtlamalarının etkisiyle seyircisi olmadan Denver Nuggets ile oynarken yine göz ucuyla çaylak oyuncu Barnes’ın performansına daha bir özen gösteriyordum.

Aslında sezonun açılış maçında, Raptors 600 gün sonra evine döndüğü Washington Wizards maçında da salondaydım. 4 yıldır yerinde takip ettiğim Raptors’ı yine TrendBasket için takip etmeye gittim.

Bu açılış maçlarının heyecanını bir kenara bırakırsak, Raptors’da en göze batan oyunculardan biri çaylak Scottie Barnes’dı.

Draft öncesi herkes takımın ihtiyaçları da doğrultusunda doğal skorer gibi gözüken Jalen Suggs’ın seçilmesini beklerken Masai Ujiri tercihini forvet Barnes ile kullandı.

Göreve geldiğinden beri 3 doğru, 1 yanlış hamle yapa yapa ilerleyen Masai’nin bu hamlesi biraz soru işareti uyandırmıştı ancak Barnes, performansı ile bunların hepsini sildi.

 

Göz testi denen şeyi benim için ligin açılış maçında 1 pozisyonda geçmişti zaten.

Herkesin olduğundan biraz daha fazla abarttığı hissine kapıldığım OG Anunoby aksine topla çok rahat, ne yaptığını ve yapacağını çok iyi biliyor Barnes.

Eksikleri yok mu? Tabii ki var. Mesela sezon başında bir Pacers maçında hücumda Sabonis ile bire bir kaldı, yanından basıp geçmek istedi ama geçemedi, saçma bi top gönderdi potaya.

Artıları neler? Çok fazla var.

Bence en önemlisi, ligin üst düzey hücum yaratıcılarından biri olma potansiyeli.

Bir Kevin Durant, Lebron ya da Anthony Davis olmasını bekleyemeyiz. Zaten bu tarz oyuncular 13 yaşından itibaren tüm dünyanın dikkatini üstüne çeken ve ona göre küçüklükten yetişen nadide parçalar. Ama onların bir alt seviyesinde ki Kawhi,Bradley Beal, Jimmy Butler ya da DeRozan hücum gücüne sahip olabilir. Tepede hand off için adamını beklerken rakibin açısına göre basıp gitmeler, tam sahada hem koşan kanat, hem top dağıtan olabilmesi, yarı sahada birebir oynayabilmesi gibi bu yaşına göre çok güçlü yönleri var.

Liderliğe yatkınlığı ve soyunma odasına getirdiği neşeli hava diğer artılar.

Çok güçlü olduğu bir başka yön olan savunmada ise şu an Nick Nurse adlı problemi yaşıyor.

Sezona çok kötü başlangıçtan sonra rotasyonun çürük parçalarını kesen hocaların hocası Nurse hocam, Gary Trent JR’ın bir röportajda söylediğine göre yıldız oyunculardan hem savunma hem hücumda ellerinden gelenin en iyisini istemiş.

Barnes da çaylak olmasından ötürü bu eforun verdiği yorgunluğu bazen yaşıyor. Nurse’ün de gördüğü üzere bu seneki takım, şampiyona takım gibi ‘rahat’ oynadığı maçları kazanmakta çok zorlanıyor. Her maç, rotasyondaki her oyuncunun full eforla oynaması lazım. Doğal olarak bu da çaylak oyuncuyu belli miktar zorluyor.

Sezon içinde bir Celtics maçında Tatum’u üst üste bir kaç pozisyon birebir tutmaya çalıştı ama hemen faul problemine girdi mesela.

Tecrübe kazandıkça bu yönlerini zamanla geliştireceğine inancım tam. Hem fiziksel hem de oyun tecrübesi açısından önünde zaman var.

Burada zamana yayılmasını istemediği şey: hücum pastasından OG’ye verilen payın büyük bölümünün Barnes’a geçmesi gerekliliği. Siakam’ın ilk 3 sezonu gibi, Barnes’da henüz ‘üstüne oyun çizilen’ oyuncu kümesinde değil. Ancak topa yön verdiği zaman OG’den çok daha fazla tehditkar olduğu da açık.

Ben bunu ilk maçta gördüm ama Nurse henüz tam manasıyla kavrayabilmiş değil. Olsun, hocamızdır, canımızdır.

Zaten Pacers maçından sonra 20 şut kullanmış Barnes için ‘çok iyi bir rakam ancak yeterli değil, daha çok kullanması lazım’ dedi.

Yani bence o da görüyor ama henüz takıma adapte edemedi bu durumu. Ya da çaylak oyuncunun bazı şeyleri kendi kendine çözmesini istiyor.

Barnes’ın şutu kabul edilebilir bir seviyeye geldiği taktirde Toronto bayram yerine dönecektir. Şut atmaktan son bir kaç maçtır olağandan biraz daha fazla sakınıyor diye gözlemledim. Top dağıtımına biraz daha özen veriyor. Umarım özgüveni etkilenmemiştir, zira eğer şutu da düzeltirse benim Barnes için kafamda tek bir soru işareti kalacak, o da en tepeye çıkıp çıkmak istemediği.

Çünkü all-star seviyesinde bir oyuncu olacağı hemen hemen aşikar. Ancak sonrası asıl zor olan yer. Ve orası için odaklanmış ve fedakarlık yapmaya hazır bir zihin lazım.

Kendi draft sınıfından Mobley ve Cunningham ile kıyaslamak istemiyorum çünkü bu ikiliyi de çok beğendim. Ancak draftta ki diğer oyuncuların kesinlikle önüne koyarım. En azından sezonun All-Star arasında kadar olan bölümünde gördüklerim kadarıyla.

Umarım sakatlık yanına uğramaz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler