PLAY OFF’A GÜNLER KALA TORONTO RAPTORS’IN HEDEFLERİ

NBA 2021-2022 normal sezonunu bitirmemize artık bir kaç maç kalmışken Raptors sahasında Boston Celtcis’i ağırladı. 

Sezona çok dağınık ve sakatlıklar ile boğuşarak başlayan Raptors, kendisi gibi dağınık başlayan bazı rakiplerinin dağınık devam etmesi (Knicks, Hawks), bazılarının sakatlıklarla boğuşması (Nets, Clevland) nedeniyle şu an için 7.sırada ki Clevland Cavs’ın 2 maç önünde ve Play-İn ateşinden kendini koruyor durumda.

Sezona çok popüler ve başarılı giren 5.sıradaki Bulls ile de aynı derecede olduğunu belirtelim.

Bu başarıda tabii ki sezonun sonuna gelinirken sakatlıklardan olabildiğince uzak kalmak etken olsa da, Raptors da sakatlık illetinden nasibini geçtiğimiz haftaya kadar her maç hissetmişti. Zaman zaman Fred Van Vleet, 3 maçlığına Gary Trent ve bu hafta başına kadar 2.5 haftadan uzun süre parkelerden uzak kalmış OG Anunoby’nin eksikliklerini hafife almamak lazım. Sezon başında Siakam, sezon içinde Achiuwa ve Birch’ü saymıyorum bile, zira son sezonlarda sakatlıktan başını tam anlamıyla kurtaran hiçbir takım yok.

Büyük bir ihtimalle play-off’u kaçıracak olan Robert Williams ve hafif sakatlıkları bulunan Tatum/Brown/Harford üçlüsünden yoksun Boston Celtis karşısında Birch dışında tam kadro çıkan Raptors için bu durum sevindirici.

Olumlu yönlerin dışında, 4 ana rotasyon oyuncusundan eksik Celtics karşısında uzatmada zar-zor kazanması gibi kaygı verici yönler de var. Bunun başında hala daha Siakam dışında kendi şutunu yaratabilen bir oyuncunun olmaması geliyor. Takımın en iyi skoreri Siakam bile, tam anlamıyla Durant,Kawhi,Lebron,Doncic seviyesinde yaratıcı olmaktan ziyade, kendi yarattığını bitirme üzerine bir oyun oynuyor. Hızlı pick n rollerle hemen boş adamı bulup oradan şut atan Celtics hücumu ile karşılaştırıldığında Raptors’ın yarı sahada ne kadar zorluk çektiğini görmek çok zor değil. Bu maç özelinden gidersek, Celtics 3 ve ya 4 oyuncunun katılımı ile hücum süresinin ilk 8-10 saniyesinde top kullanırken, Raptors açık alanda koşmadığı zaman en fazla 2 ve ya 3 oyuncunun topa dokunduğu 15-20 saniyede kullanılan hücumlar ile sayı bulabildi. 

Siakam’ın etkili oyunla 40 sayı atmış olması bile Toronto hücumunun hissettirdiği ‘güreş’ hissini kaybettiremedi. Maçı Trendbasket adına salonda izlemiş biri olarak rahatlıkla da şu yorumu yapabilirim ki, All Star Fred VanVleet’in zihnen gelmediği maçlar hakikaten çekilmiyor.

Dördüncü periyodun son 3 dakikasında aynı hakeme üst üste pozisyonlarda faul beklentisiyle sinirlendiği için 2 tane üçlük soktu ancak maç boyu takımı ‘oyun kurucu’ aklından eksik bıraktı çünkü her hamlesi 1 saniye geç, her hareketi 1 adım yavaştı. FVV’nin konsantre olarak çıktığı maçlarda ne kadar etkili olduğunu bildiğimiz için bu konunun üstünde çok durmadan takımın guard rotasyonuna geçmek istiyorum.

Sezon başından başlayarak Yuta Watanabe ve Myahailiuk şutör olarak; Delano Banton ve Justin Champagnie atletik genç olarak rotasyonda kendine yer buluyordu ancak bu 4 oyuncunun da çok istikrarsız performanslar vermesi, Nick Nurse’ün bir kez daha kariyerinde ‘radikal kararlar alma butonu’na basmasına neden oldu.

Öncelikle Pascal Siakam yedek guard koltuğuna oturdu. FVV kenarda olduğunda Lebron James gibi oyun kurucu/top taşıyıcı görevini üstlendi. Dahası; Siakam’ı, şutör ve çabuk kısalarla çevrelemek yerine Achiuwa,Barnes,Thaddeus Young gibi atletik kanatlar ile çevreledi. Böylece sezon başından beri takımın savunma kimliği olan ‘switch yapabilme’ hamlesini devam ettirip hücumda da 5 dışarda oynayarak Siakam’ın drive edebilmesi için gerekli ‘boyalı alan boşluğu’ korunmuş oldu.

Hala daha uzun pivotlara karşı verilen hücum ribaundları çok fazla can yaksa da, Doğuda 44-32 derece ile play-off’a yaklaşan Raptors’ı ve Nick Nurse hocayı tebrik etmek lazım.

Koç ve yönetim kadrosuna dair bir diğer övgü ise sezon ortasında çok yerinde bir hamle yaparak Dragic karşılığında aldıkları Thaddeus Young gösterilebilir.

Benim izlediğim Celtics maçının son periyotta ki yıldızıydı. Her ne kadar Spurs kariyeri kısa sürse de, orada yarım sezonda kullandığı üçlük sayısını Raptors’da 3 maçta yakaladı ve ‘kadromuzda çok fazla fizikli kanat oyuncusu var’ diye bir sözün günümüz NBA’in de söylenmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gösterdi.

Young, Boucher, Achiuwa, Siakam, OG Anunoby ve Barnes. Gerçekten Raptors’ın güçlü tarafının neresi olduğu çok bariz.

Olası eşleşmelerden en fazla çekindiğim takım Bucks. Bucks’ın genel olarak doğu’da favori olduğu gerçeğinin yanında Raptors, iyi üçlük gününde olan takımlara karşı ekstra, Giannis ve B.Lopez gibi uzun oyunculara karşı daha ekstra zorlanıyor. Ayrıca Bucks takım olarak fizikli olduğu için, Raptors’ın atletik oyuncularına karşı fazla geri adım atmayıp FVV’nin üstüne Jrue Holiday’i verip Giannis’i gönül rahatlığıyla yardım savunmasında kullanabilir. 

Bir başka olas eşleşme olan Sixers karşısında ise Raptors, Sixers’ın zayıf karnını cezalandırabilecek silahlara sahip değil diye düşünüyorum. Bugüne kadar Sixers’ın en problem yaşadığı yer Joel’in drop yaptığı pick n roll savunmasında kısa skorerler tarafından cezalandırılmasıydı ancak Siakam dahil Raptors kadrosunda hiç kimse bunları bir maç boyunca uzun süre cezalandıracak kapasitede değil. Bunun yanında; Harris,Thybulle ve Danny Green gibi oyuncular, fizikli Raptors kanatlarına karşı geri adım atmayacaklardır.

Bu nedenlerden dolayı Bucks ve Sixers’ın en ters eşleşmeler olacağı kanaatindeyim ancak Butler’ın molalarda birilerine bağırdığı ve aynı Raptors gibi yarı saha hücumu sorunlu olan Heat, sakatlıkları yavaş yavaş geri gelmiş olsa da ritim kaybetmiş Bulls ve Celtics Raptors’ın başa baş mücadele edeceği eşleşmeler olabilir.

Bir kere daha Nets ve Hawks’ın olduğu Play-İn riskinden uzaklaşmanın ne kadar takdiri hak eden bir şey olduğunu belirtip Play-Off öncesi Scotiabank Arena’da yerimizi ayırtalım. Play-Off’tan beklentiler aşırı fazla değil ancak ilk tur eşleşmesinde korkulan ekip olduğumuz bir gerçek. İyi bir koç ve sağlıklı oyuncu kadrosu ile her şey mümkün.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler