TB ÖZEL | Pierria Henry: “Fenerbahçe’nin teklifi olsaydı kesinlikle değerlendirmeye alırdım” #EuroLeague

Kirolbet Baskonia, Turkish Airlines EuroLeague’in üçüncü haftasında Fenerbahçe Beko’ya konuk olacak. 2017/18 sezonunda ülkemizde TOFAŞ forması giyen, şu sıralarda da Vitoria-Gasteiz temsilcisi adına sahaya çıkan Pierria Henry ise maç öncesinde ekibimizin sorularını yanıtladı.

  • Röportaj: Barış Cevahir
  • Çeviri: Buse Nur Küçe

Öncelikle Türkiye’ye yeniden hoş geldin. Yaklaşık üç senelik EuroCup macerasından sonra bu sene EuroLeague’de oynayacaksın. Nasıl hissediyorsun?

“Hoş bulduk. Tekrar burada olmak çok güzel bir his. Çok büyük bir fırsat. Şu ana dek her anından keyif aldım. Kesinlikle EuroCup’ta oynamaktan farklı. Bu maceranın tadını çıkarmaya çalışıyorum, sürecin ilerleyişine güveniyorum. EuroCup’ta elde ettiğimden daha iyi sonuçlar elde etmeye çalışıyorum.”

2015 yılında drafta katılmış olmana rağmen draft edilmemiş bir oyuncusun. Şimdi de EuroLeague’de boy gösteriyorsun ve o drafttan şu an EuroCup’ta bile olmayan oyuncular var. Draftta seçilmiş olmamak senin için bir sorun mu? Ya da sorun muydu önceden?

“Tanrı’nın benim için planı başkaymış demek ki. Kaderime, büyük resimde benim için çizilene güveniyorum ben. Burada olmamın bir sebebi olduğunu düşünüyor ve sadece görevimi yerine getirmeye uğraşıyorum. Bu fırsatı da kucaklıyorum ve asla küçümsemiyorum çünkü bunu elde edemeyen birçok kişi var. Saha içi ve saha dışında kendimi ve oyunumu geliştirmeye devam edeceğim. Uzun süreli düşünüyorum, EuroLeague’deki son seferimin bu olmasını istemiyorum. Şampiyon olmak istiyorum ve bu takımın bunu başarabileceğine inanıyorum. Bunu başarmak için de her şeyi yapmaya hazırım.”

Yaz döneminde Boston Celtics ile NBA Yaz Ligi’nde oynadığın sırada “Evimde kalmak istiyorum” demiştin. Bu hâlâ ana amacın mı?

“Kesinlikle öyle. Hiçbir zaman hedeflerime bir limit koymak istemiyorum. Kariyerimi mümkün olan en yükseğe götürmek istiyorum tıpkı diğer basketbolcuların da isteyeceği gibi. Bu yüzden çalışmaya devam edeceğim ve en iyilerle rekabet içine girebilmek için elimden geleni yapacağım. Ligde oynayanların sadece %2’si bu şansı elde edebiliyor ve ben de bu kadar nadir bir oyuncu olabilmek istiyorum. Kimin bana inanıp inanmadığından bağımsız olarak herkese o isimlere rakip olabileceğimi kanıtlamak istiyorum. Bunun ne kadar zor olduğunu da biliyorum ama iş etiğim ve yeteneklerim sayesinde benim de parlayacağım bir an gelecektir veya gelebilir. Bu arada eğer kaderimde bu yoksa da kariyerim sona erdiğinde olduğum noktadan son derece memnun olarak emekli olacağım. NBA’de oynama isteğim yüzünden stres yapmıyorum veya uykularım kaçmıyor ama tabii ki kendi ailemin, tanıdıklarımın önünde kendi evimde, kendi konfor alanımda oynayabilme fikri benim için çok şey ifade ediyor. Fakat Avrupa’da olmaktan da çok mutluyum. Gittiğim her ülkede, her şehirde bana kendilerinden biriymişim gibi davranıyorlar. Çok büyük bir şans bu. O yüzden kariyerime sürekli burada da devam edebilirim.”

Peki yaz aylarında çıkan Fenerbahçe Beko dedikoduları hakkında ne söylersin? Fenerbahçe ile de adın anıldı ancak senin Baskonia’yı tercih ettiğin, buradaki olası rolüne daha çok değer verdiğin yazıldı. Bunlar doğru muydu?

“Bu benim için de yeni bir haber açıkçası. Fenerbahçe Beko’nun ilgisi olduğunu bilmiyordum. Eğer teklifleri olsaydı kesinlikle değerlendirmeye alırdım bunu. Koç Obradovic’e inanılmaz saygı duyuyorum. Türkiye’de oynadığım dönemde Fenerbahçe’yle yaptığımız maçlarda sadece rakibi olarak bile ondan çok şey öğrendim. Nasıl tepki verdiğini, saha içindekilerle iletişimini, oyun gözlemledim. Onun gibi biriyle çalışmak kesinlikle değerlendirmek isteyeceğim bir seçenek olurdu. Ancak dediğim gibi bana ulaşan bir teklif olmadı. Baskonia bana gelen teklifler arasında benim için en uygun olanıydı.”

TOFAŞ kariyerine dönelim. Unutulmaz bir yıl geçirdin ve Basketbol Süper Ligi’nde final oynama başarısı gösterdin. Koç Orhun Ene ile çalışmak nasıldı? Bir de bugüne kadar olan bütün kariyerini düşünelim. TOFAŞ kalbinin neresinde?

“Şu ana kadar açık ara bir numarada TOFAŞ benim için. Bursa’da gerçekten harika vakit geçirdim ve şu an Türkiye’de olduğum için söylemiyorum bunu. Takımı hâlâ takip ediyorum. Hâlâ oyuncularla iletişimde olmaya çalışıyorum. Kalbimde özel bir yerleri var çünkü o zamana dek bulunduğum herhangi bir yerden daha iyi davranıldı bana orada. Şimdi ise Baskonia, TOFAŞ’a yaklaştı diyebilirim. Şehirde bana gösterdikleri sevgi, takım… tarif etmek gerçekten zor. Bu ikisi kesinlikle ilk ikimde yer alıyor. Orhun Ene ile çalışmak ise bir diğer muhteşem tecrübeydi, ondan çok şey öğrendim. Benimle çok ilgilendi, gerçekten içinden gelerek yaptı bunu. Ne kulüp hakkında ne koç hakkında olumsuz hiçbir düşüncem yok. Her şeyiyle birinci sınıf bir organizasyondu. Beni gerçekten sarıp sarmaladılar ve olduğum kişiyi kabullendiler. Beni değiştirmeye çalışmadılar ya da kusurlarımı bana karşı kullanmadılar. Asla yeteri kadar teşekkür edemem. Hepsini çok seviyorum, onlar için her şeyi yaparım.”

Bursa’nın en fazla nesini özlüyorsun?

“Atmosferini özlüyorum. Enerjisini. Muhteşemdi. Bir de gün doğumu ve gün batımlarını özlüyorum. Gerçekten inanılmazdı. Telefonumda hâlâ fotoğrafları var. Zaman zaman tüm gece ayakta kaldığım oluyordu sadece güneşin doğuşunu izlemek istediğim için.”

Perasovic iki guard’lı sistemlerle Avrupa basketbolunda başarıya ulaşmış bir koç ve bu sistemde oyunun merkezi bu iki guard’da oluyor. 2015/16’dan sonra Vildoza ve seninle bu oyunu yine yüksek tempoyla oynatabilecek. Bu sistemin bir parçası olmak oyuncu açısından nasıl?

“Harika bence. Aynı zamanda çeşitliliği de var. Bence koçun doğru ve iyi şutu bulmakla alakalı çok başarılı bir içgüdüsü var. Şutu atacak kişi kim olursa olsun. Şutunu atıyorsun, özgüvenle oynuyorsun. Kaçırsak da isabeti bulsak da oyunumuza devam edebiliriz çünkü her biri doğru şutlar. Tabii ki yine küçük detayları atlamamalı ve savunma yapmalıyız çünkü maç kazandıracak şeyler bunlar. Kötü şutlar atıp topu vermemiz yerine iyi şutlar atıp topu kaptırmamızı tercih eder koç. Doğru şutlar denemek ve topu paylaşmak basketbolu iyi oynamanın en güzel yöntemlerinden biri. Yeni birçok şey öğreniyorum. Gelişeceğime ve onun sistemine uyum sağlayabileceğime inanıyorum. Onun gibi birinin oyuncusu olduğum için çok mutlu ve heyecanlıyım.”

Kirolbet Baskonia’da birçok oyuncu daha önce Türkiye’de oynadı. Tıpkı senin gibi. Micheal Eric, Jayson Granger, Matt Janning ve Koç Velimir Perasovic. Hatta kimisi Velimir Perasovic ile aynı takımdaydı Türkiye’de. Bu durumun takıma ne gibi bir avantajı var?

“Çok büyük avantaj. Birçok ülkede oyun tarzları farklı. İspanya’da oyun çok daha hızlı, tempo diğer ülkelerden oldukça farklı. Türkiye’de ise tempo bambaşka. Oyunu size anlatış şekilleri, topun hareketliliği… Çok farklı. Fakat kesinlikle işe yarıyor. Bu kadar uzun zamandır basketbol oynayan bunca isimle çalışmak ve onlardan bir şeyler öğrenmek mutluluk verici. Günün sonunda bunun adı basketbol. Sahada birçok benzerlik göreceksiniz. Mevzu tekrar tekrar aynı hataları yapmamak ve oyunu kolaylaştırabilmek adına geçmişinizden ders çıkarmak.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler