NBA’in başarıya en aç organizasyonlarından birini destekliyorsanız biri size “Trust the Process” dediğinde, içinizden kim bilir neler geçer. Bryan Colangelo ipleri ele aldıktan sonra Philadelphia için her şey bir anda değişmedi. Sam Hinkie döneminden başlayıp, Bryan Colengelo’ya kadar süren seçimlere gelin hızlıca göz atalım.
Markelle Fultz (2017, birinci sıra)
Ben Simmons (2016, birinci sıra)
Jahlil Okafor (2016, üçüncü sıra. Geçtiğimiz günlerde Nets ile takaslayıp, karşılığında Trever Booker’ı aldılar)
Richard Holmes (2015 37. sıra. Enerjisiyle rotasyona iyiden iyiye girdi. Özel parantezi hak ediyor)
Joel Embiid (2014, üçüncü sıra)
Dario Saric (Magic’in 2014 12. sıra seçimiydi. Draft gecesi Elfid Payton ile takaslanıp, 76ers’a katıldı)
Nerlens Noel (Pelicans’ın 2013’te altıncı sıra seçimiydi. Draft’ın hemen ardından Julie Holiday ile takaslanıp, Philadelphia’ya geldi)
76ers bugünlere kolay gelmemiş olsa da sahada gürül gürül akan Ben Simmons’ı izlemek çok eğlenceli. Çaylak sezonunun tamamını kaçıran Simmons’un oyun içi olgunluğu gerçekten inanılmaz. Onu izlerken sanki 30 yaşındaki bir lideri izliyormuş gibi hissediyor insan. Ne yapması ya da ne yapmaması gerektiğinin farkında. Embiid ise tam üç yıl sonra sağlıklı şekilde karşımızda. Ve Embiid karşısına gelen tüm savunmacıları çaresiz bırakacak bir çoklu yetenek setine sahip. Oyun olgunluğu (çokça karakterinden kaynaklı olarak) Simmons’ın yakınından geçmese de akılalmaz bir performans sergiliyor.
Simmons 37 dakikada; 17.2 say, 9.1 ribaund, 7.9 asist ve 2.1 top çalma ile LeBronvari bir performans sergiliyor. Oyunu tepeden, post’tan kurabiliyor. Açık saha görüşü oldukça iyi ve reaksiyon zamanlaması muhteşem.
Embiid 31dakikada; 24.1 sayı, 11.0 ribaund, 3.5 asist, 1.9 blok ile beklenenleri fazlasıyla karşılıyor. 76ers yönetiminin de onu gözünden sakındığını söylemek lazım. Back to back maçlarda oynatmıyorlar. Ama Embiid oynadığı yaklaşık 32 dakikalık süreçte teraziyi çok değiştiriyor.
Byran Colengelo iyi iş çıkarıyor. Ayrıca Koç Brett Brown’a verdiği destek de değerli ancak 76ers yönetiminin saçmaladığı konular da yok değil. Bu senenin bir numarası Fultz’un omuz sakatlığının basına yansıması ve ardından gencecik bir çocuğun medyanın önüne atılması, çaylak genel menajerlerin bile yapmayacağı bir hataydı. 2013-2015 arasında kıymetli sayılabilecek kısaların (Holiday, Payton) Jahlil ve Noel’i almak için harcandığını da unutmayalım. Noel ve Jahlil’i yok pahasına takaslayıp, onlardan kurtulmuş olmaları günahlarını azaltmıyor. Yine de birkaç maçın aynı anda olduğu günlerde 76ers maçını en çok merak edilen maçlardan oluyorsa bu genel menajerin başarısı. Bakalım bu takım birlikte ne kadar, nereye kadar büyüyecek.