Olimpiyat Elemeleri hazırlıklarına başlayan Kadın Milli Takımı’nın yeni yeteneklerinden, içinde bulunduğumuzu sezonu Fenerbahçe’de geçiren yıldız oyuncu Olcay Çakır, milli takımın Slovenya kampında Şansın Tokyay ile sıcak bir röportajda bulundu.
Olimpiyat Elemeleri’nden istediklerini elde edip Rio’da yer alabilmek için artık gerçek bir takım olduklarının ve milli formayı taşımanın büyük bir gurur olduğunun üzerinde duran Olcay Çakır’ın röportajından kesitler sunmak gerekirse;
“Kampın yarısından çoğu geride kalırken bu dönemi nasıl değerlendirdiğini ve kendini nasıl hissettiğini öğrenebilir miyiz?”
“Kampımız çok yoğun ve zorlu bir çalışma temposu ile geçiyor. Tabii ki yoruluyoruz ama hepimiz tam konsantrasyon ve öğrenme arzusu ile antrenmanlarımızı tamamlıyoruz. Bizim için burada öncelik basketbol olduğu için tamamen kamptan alabileceğimiz her şeyi almaya odaklanmış durumdayız. Neticede Slovenya’ya bu niyetle geldik ve ben sürecin amacına son derece uygun ilerlediğini düşünüyorum. Artık ‘takım’ olmaya başladığımızı hissediyorum ve bir bütün haline geldiğimizi fark etmek de bana mutluluk veriyor”
“Milli formayı taşımaya alışkın bir sporcu olarak bu yoğun duyguyu nasıl hissettiğini bizimle paylaşır mısın?”
“Milli Takım forması taşımak gururdur. Sırtında bu forma ile ülkeni temsil etmek tarif edilemeyecek bir mutluluk. Ben kendi hissettiğim gururun yanında tüm takım arkadaşlarımla da gurur duyuyorum. Sadece kendi branşım ile değil, Türkiye’yi temsil eden diğer tüm branşların sporcuları ile de gurur duyuyorum. Sahada İstiklal Marşı’nın her okunuşunda benim tüylerim diken diken olur. Hele ki Türkiye’de oynadığımız maçlarda bizi desteklemeye gelen herkesin yüksek sesle İstiklal Marşı’nı söylediği anlarda gözlerimin dolmasına engel olamam…”
“Sen 23 yaşında olmana rağmen yıllardır hem kulüp takımında hem Milli Takımlarda ciddi sorumluluklar alıyorsun… Bu durum sosyal hayatında da böyle mi, yani senin yapının bir getirisi mi oldu büyük sorumluluklar alarak genç yaşta başarı sahibi olmak?”
“Sorumluluk almaya 12 yaşında başladım. Ailemden ayrılıp tek başıma İstanbul’a geldim basketbol oynamak için. Yıllar sonra ailem de İstanbul’a taşındı ama ben çok uzun bir süre yalnız yaşadım… Tabii böyle olunca da yaşıtlarımdan erken büyümek durumunda kaldım. Basketbol ile ilgili ise antrenörlerimin bana duyduğu güven doğrultusunda sorumluluk alabiliyorum. Bana verilen görevleri yerine getirmek adına da elimden geleni yapıyorum. Şimdi kampta Ekrem Ağabey ile beraberiz ve onun yapmamı istediği her şeyi gerçekleştirmek adına ciddi bir sorumluluk duygusu zaten hissediyorum”
- Röportajın tamamına bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.