Bu hafta sonunu Ankara’da geçiren Darüşşafaka Doğuş’un başarılı ismi Luke Harangody ile oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bu süreçte bizlere yardımcı olan Darüşşafaka Doğuş Basın Sorumlusu Alp Ulagay ve Takım Menajeri Ahmet Eran’a huzurlarınızda bir kez daha teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz.
Luke Harangody’nin ilgi çekici bir basketbola başlama hikayesi var. Babası eski Amerikan futbolu oyuncusu olan Harangody’nin basketbola merhaba demesi; odasındaki potada, kendisinden 20 ay büyük olan abisiyle olan mücadelelerine uzanıyor.
Abimle aramızda yaş farkının az olmasından dolayı, çok yakın bir ilişkimiz vardı ve ikimiz de çok mücadeleciydik. Amerikan futbolu, beyzbol, basketbol; her sporu yapmaktan keyif alırdık ve basketbolda her bire biri O kazanırdı. Bu beni hep daha fazla çalışmaya iterdi, bir gün O’nu yenebilmek için çok çalışırdım.
Amerikalı oyuncunun alışık olmadığımız bir şut stiline sahip olduğunu kendisini izleyenler bilir. Acaba bunun arkasında özel bir sebep var mı ?
Basketbola başladığımdan beri farklı bir şut stiline sahiptim, babam bunu hep düzeltmeye çalıştı ancak en düzgün hali bu. Belki dünyanın en güzel şut stiline sahip değilim ancak önemli olan topun potaya girmesi.
2010 senesinde Boston Celtics tarafından draft edilen Harangody, 2010 Yaz Ligi’ni 16.6 sayı ve 6.8 ribaund ortalamalarıyla tamamlayarak dikkatleri üzerine çekmişti. Takımda Shaq, Garnett ve Ray Allen gibi önemli mentörlere sahip olan Harangody, iyi bir sezon geçiriyordu ancak ani bir şekilde Cleveland Cavaliers’a takas oldu. Cavs formasıyla Celtics günlerindeki performansının çok altında bir oyun sergileyen oyuncu, ardından NBDL’in yolunu tuttu. Cavaliers takasının kariyerine etki ettiğini düşünüyor muydu ?
Düşünüyorum. Takas gerçekleştiğinde Boston’da rotasyonda iyi bir görevim vardı, oyuncu olarak geliştiğimi, daha iyiye gittiğimi hissediyordum. Organizasyon ile sürekli görüşüyorduk, benim daha iyi yerlere gelebilmem için beraber çalışıyorduk ancak beklenmedik şekilde Cavaliers takası gerçekleşti, benim de sonradan haberim olan. Bir anda kendimi zirveye oynayan bir takımdan, yeniden yapılanmaya çalışan bir takımda buldum. Benim için zor oldu, kariyerinde bir ilerleme gösteren bir oyuncu için sıkıntılı bir durumdu. Ancak kim bilir, Boston’da kalsaydım ne olacağını şu an kimse bilemez.
Yaz döneminde Galatasaray’ın da kendisiyle ilgilendiği basına yansımıştı. Daçka seçiminin arkasında yatan detayları, Harangody’nin kendisinden dinleyelim.
Galatasaray’la bir süre görüştük, ardından Daçka da devreye girdi. Euroleague’de oynamak, yüksek hedefler benim hoşuma gitti ve tercihimi Daçka’dan yana kullandım.
Kolej kariyeri sonrası NBA ve NBDL’de forma giyen Harangody, 2013 sezonunda Avrupa’nın yolunu tuttu. Amerikalı bir oyuncu için Avrupa demek, farklı kültürler, farklı yaşam tarzları demek. Beklentileri ve gerçekleri nasıl kıyaslayabiliriz ?
Avrupa kariyerim Rusya’da başladı, çok ciddi bir kültür değişimi yaşadım. Daha öncesinde çok kısa bir süre İrlanda’da bulunmuştum ancak onu saymazsak, Amerika dışına ilk kez çıkmıştım diyebilirim. İlk senem zorlu geçti, alışmak kolay olmuyor.
Amerikalı isimin Unics Kazan’daki koçu İtalyan Andrea Trinchieri’ydi. Başarılı koçun oyuncu gelişimi üzerindeki etkisini göz önünde alırsak, Trinchieri ile çalışmak kendisine neler katmıştı ?
Trinchieri çok iyi bir koç, Avrupa’ya O’nunla merhaba demek benim için oldukça faydalıydı. Kendisinden çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim.
Gelelim bu sezona, takımın çok geniş bir rotasyonu var ve bir maç kadroda kendisine yer bulamayan bir isim, bir sonraki maç ilk beşte başlayabiliyor. Bu durumun oyuncu motivasyonu üzerindeki etkisi nedir ?
Oyuncu her zaman hazır olmalıdır, sürekli süre alacağınızın garantisi olmaz. Kendini hazır tutup, bulduğun süreyi olumlu değerlendirdiğin sürece forma şansı bulabilirsiniz.
TrenBasket’in özel çalışması olan hücum-savunma verimliliğinde Darrüşafaka Doğuş ligin en verimli savunma yapan takımı konumunda. Bu başarının arkasındaki etkenleri takımın içindeki bir isimden duyalım.
Son zamanlarda savunma yönündeki enerjimizi iyice arttırdık, takım olarak iyi savunma yapmaya başladık. Savunmadaki verimli çalışmamızın meyvelerini, hücumda da topluyoruz ve bu bizim savunma motivasyonumuzu olumlu yönde etkiliyor.
NBA ve Avrupa’da genç yaşına rağmen önemli bir kariyeri geride bırakan Harangody’nin en unutamadığı maç hangisiydi ? Ek olarak, kariyerinde şu ana kadarki dönüm noktası nedir ?
En iyi maçım Raptors’a karşı, çaylak sezonumda oynadığım maç diyebilirim (17 sayı-11 ribaund). NBA’deki ilk sezonumdu ve benim için de beklenmedik bir performans olmuştu. O gün kendimi çok iyi hissediyordum ve bunu da sahaya yansıttım. Dönüm noktasına gelirsek, şu anlık bir dönüm noktasından bahsedemem. Hala başarmak istediğim çok şey var, Euroleague şampiyonluğu yaşamak istiyorum ve daha iyi yerlere gelmeyi umuyorum.
Boyu 2.03 olan Harangody’nin, uzun forvet pozisyonunda oynayan bir oyuncu için kısa olduğunu söyleyebiliriz. Bu bir avantaj mı, dezavantaj mı ?
Bu durum beni daha fazla çalışmaya itiyor, fiziksel olarak karşılaştığım oyuncular benden daha avantajlı konumda ancak hiç bir zaman geri adım atmayan bir yapım var. Bu sebeple bunun bir dezavantaj olduğunu düşünmüyorum.
Ve son sorumuz.. Chicago gibi büyük bir şehirde yetişen Harangody’nin İstanbul’un tadını çıkardığı kulağımıza daha önceden gelmişti (trafik hariç). İstanbul’a kız arkadaşı ile birlikte gelen Amerikalı oyuncunun bu büyük şehirdeki hayatını ve boş zamanlarını nasıl geçirdiğini bir de kendisinden dinleyelim.
İstanbul’da hayat bizim için harika, tadını çıkarıyoruz diyebilirim. Bahsettiğin gibi, Chicago gibi büyük ve bir çok ulustan insanı barındıran bir şehirden gelmek bizim işimizi kolaylaştırdı. Ek olarak, İstanbul’da bu kadar İngilizce konuşan insan olmasını beklemiyorduk. Yemekler harika, boş zamanlarımızda bol bol gezip keşfetmediğimiz yerleri görmeye çalışıyoruz.
Sorularımızı büyük bir samimiyetle cevaplayan Luke Harangody’e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyoruz !
Röportaj: Erce Esmer & Mert İşleyen