No Wall No Victory

Nba’de playoff heyecanı tüm hızıyla devam ediyor. Konferans yarı finallerinde tüm serilerde eşitlik bulunuyor ve ben medya tarafından en az ilgi çeken Hawks-Wizards eşleşmesini mercek altına almak istiyorum.

Hawks’tan başlamak gerekirse muhteşem bir sezonu geride bıraktılar. Güçsüz doğu konferansında mütevazı kadrolarıyla ilk sırayı elde etmek bir yana tüm NBA genelinde Warriors’dan sonra en iyi galibiyet yüzdesine sahip takımdılar. Normal sezon içinde kulüp galibiyet rekorunu kırmaları bu sezonu şimdiden kulüp tarihinin unutulmazları arasına yerleştirdi.
 
mike_budenholzer_58679
 
Hepimizin bildiği gibi NBA’de normal sezon maçları ile playoff serileri arasında basketbol kalitesi açısından ciddi bir fark var. Normal sezonda kimi maçlar euroleague seviyesinin altında kalırken işler anca playoffta ciddiye biniyor ve NBA’in neden basketbolun zirvesi olduğunu anlıyoruz. İşte Hawks’ta tam bu noktada harika bir takım kimyasına sahip olmasına rağmen defolarıyla yüzleşiyor. Takımın gerçek bir yıldızının olmaması NBA’de oynanan oyunun mantığına ters düşüyor maalesef. Popovic mektebinden yetişme Mike Budenholzer yarattığı takımla her ne kadar NBA’de yılın koçu seçilse de gerçek bir yıldızı olmamasının sıkıntısını ilk turda yaşlı ve aksak Nets önünde bile çekti. Kaldı ki Wizards serisinde bu problemden ötürü ağır bir bedel ödeyebilir. Tabii Wizards adına Wall sakatlığından kurtulup sahada olursa…

Evinde oynadığı ilk maçta rakibine yenilerek ev sahibi avantajını yitirmesi Hawks açısından kritikti. Çünkü Wizards doğudaki en iyi ön alan hücumcularına sahip takımlardan biri olmasının yanında aynı zamanda en dengeli beşe sahip ve Nets ‘le kıyaslanamayacak bir takım. İlk maçta Wizards’ın kısaları Hawks’a büyük üstünlük kurarken Marcin Gortat da ekstra bir performans ortaya koyunca maçtan galip ayrılmayı başardılar. Fakat John Wall’ı kaybetmeleri ikinci maçta Hawks’ın elini güçlendiren en büyük faktördü.
 
otto porter
 
Her ne kadar ligin en iyi ikili oyun savunmacılarından biri olsa da Wall’ın yetenekleri karşısında Teague ilk maçta oldukça sönük kaldı. Wizards koçu Whittman’ın formsuz olan Nene yerine dört kısalı beş tercihi takımın hücum verimliliğini yükseltirken aynı zamanda dört numaradan Otto Porter kaynaklı dış şut basketleri bulmalarına vesile oldu. Nitekim bu sistem sayesinde ikinci maçta Wall’un sahada olmamasına rağmen üç çeyrek boyunca maçın içinde kalabildiler.Üçüncü maç öncesi Wall’un sağlık durumu belirsizliğini koruyor. Her ne kadar bu faktör Hawks’ın elini güçlendirse de ön alan savunmalarını gözden geçirmeliler. Bilhassa Teague ve Milsap ikilisinin deplasman maçlarında göstereceği performans onlar adına serinin gidişatını belirleyecek.

Seri için tahminim ise Wall sağlıklı bir şekilde parkeye dönerse Wizards’ın turu bir şekilde geçeceği yönünde.

Dağhan Duru

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler