JEFF HAYNES/Getty Images
İşte o an, Wade’in zihni tek Super Bowl yolculuğu San Francisco 49ers’ın 38-16’lık bozgunuyla noktalanan efsanevi Miami Dolphins oyun kurucusu Marino’ya gitti.
“Dan Marino’nun hikayesini duyarsınız.” diyor Wade. “Super Bowl’a ikinci yılında ulaştı ama bir daha asla dönemedi. Ve ben de bir daha (finallere) dönemeyebileceğimi biliyorum. Eğer bir daha dönmeyeceksem o zaman bir iz bırakmama, dönüp pişmanlık yaşamayacağım bir şey yapmama müsaade edin.
Heat Wade’in yükselişini hızlandırmak adına Shaquille O’Neal’ı iki yıl öncesinde kadrosuna eklemişti. Ancak Miami’ye Dallas karşısında en büyük avantajı veren Wade idi. O da saldırmaya devam etti, finallerin en akılda kalıcı/tartışmalı performanslarından birini ortaya koydu: Heat’i şampiyonluğa taşımak için sonraki dört maçta 58’i serbest atıştan olmak üzere (73 denemede) 157 sayı.
Bu performansın ortasında, dördüncü maçla beşinci maç arasında, Dallas koçu Avery Johnson, herkesin çok iyi bildiği gibi Mavs’i Miami’den Fort Lauderdale’e çekti. Ve her oyuncuya bir oda arkadaşı atadı. Nowitzki’ye onun zıt kutbu, girişken Darrell Armstrong düştü.
Armstrong bir yandan oda arkadaşını iç sıkıntısına gark ederken eski boks videolarını izleyerek ilham aradı.
“Hayatımda izlediğim en iyi boks maçlarından birini orada ona gösteriyordum.” diye anımsıyor Armstrong. “Oysa ötede rap yapıyordu. Dirk Almanca rap yapıyordu.”
Şunu da kaydedelim: Marino, Holyfield ve Almanca rap’i yenerek bu turu almıştı. Ağırlıklı olarak Udonis Haslem tarafından takip edilen Nowitzki markajdan asla kaçamadı, kaybedilen dört maçın toplamında saha içinden sadece %38.7 isabet sağladı. Onun aklından en çok gitmeyen an üçüncü maçın sonunda gerçekleşti. Üç saniye kala iki sayı gerideyken skoru eşitlemek üzere iki serbest atış kullanacakken… İlk şutu soktu, ikinci şutu kaçırdı ve 3-0 olma potansiyeli bulunan seri 2-1’lik bir üstünlüğe dönüştü.