Peki, Basketball Without Borders kampının sana katkılarından bahset istersen biraz…
Öncelikle burası çok büyük bir organizasyon ve benim için çok keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Avrupa’da kendi yaşıtlarımın olduğu birçok böyle organizasyona katıldım ama ilk defa dünya çapında bir organizasyona katılıyorum. Avrupa dışındaki işte Amerika olsun, Afrika olsun Asya kıtasından birçok oyuncu vardı. Onların arasında kendimi görmek, benim için çok büyük şans.
Oyuncular hakkında görüşün nedir? Seviye olarak ne durumdalar? Darüşşafaka’da oynuyorsun, orayla bir karşılaştırma yapabilir misin?
Buraya katılan oyuncular, dünya üzerindeki en iyi oyuncular kendi jenerasyonlarında ama seviye olarak fundamental açısından çok fark olduğunu düşünmüyorum. Fakat özellikle Amerika ve Afrika kıtasından gelen oyuncular fiziksel olarak çok üstünler. Atletizm açısından yani.
Genel olarak Avrupalı oyuncuların fundamental açısından daha ileri seviyede olduklarını söyleyebiliriz, bu fiziksel dezavantajı bu seviyelerde kapatmaya yetiyor mu?
Aslında bu seviyelerde atletizm farkı çok fark ediyor ama ileride sonuçta çalışarak geliştirebilecek bir şey atletizm ama birçoğu genetik olarak bu avantaja sahipler. Dediğim gibi geliştirebilecek bir özellik atletizm. Fundamental tabii ki de çok önemli bu farkı kapamada ama yeterli olmayabiliyor her zaman.
Sen nasıl bir çalışma programı izliyorsun, atletizmini geliştirmek için?
Özellikle halter antrenmanlarına ağırlık veriyorum. Sıçramaya yönelik hareketler gibi birçok farklı şekilde geliştirmeye çalışıyorum atletizmimi.
Darüşşafaka’da oynamak nasıl bir deneyim senin için? Darüşşafaka, Türkiye’de altyapı konusunda önde gelen kulüplerden biri.
Son birkaç senendir özellikle çok yatırım yaptı altyapı üzerine Darüşşafaka. Bence, en önemli şansım organizasyonun çok iyi olması. Salon ya da egzersizlerimizi yaptığımızı yerler gelişmiş ve oyunculara her zaman açık. Okul da aynı zamanda çok kolaylık sağlıyor bize. Salonlar okulun sonuçta ama istediğimiz zaman çalışabiliyoruz ya istediğimiz zaman lojmanda dinlenebiliyoruz. Genel olarak imkanlar konusunda çok şanslı olduğumuzu söyleyebilirim.
Peki takım arkadaşlarından ya da diğer Türk oyuncular hakkında bir yorumunu alabilir miyiz? Burada olabilirler miydi?
Bence, buradaki isimlerle benim takım arkadaşlarım arasında çok bir fark yok ama birçok oyuncunun burada bulunma sebebi kendi ülkelerinin en iyileri olmaları. Milli takımdaki arkadaşlarımın da eğer şans verilseydi burada olup, başarılı performans sergileyeceklerinden eminim.
.@dackabasket’in genç oyun kurucusu Mert Akay #adidasNGT’nin Münih ayağında Brose Bamberg karşısında 20 sayı, 11 asist, 11 ribaund ile triple double yaptı! 💪 💥 pic.twitter.com/jRWRylUpjf
— TrendBasket (@TrendBasket) February 11, 2018
Brose maçındaki triple double performansından bahset istersen? Nasıl hissettin, ne farklıydı?
O maç EuroLeague’deki son maçımızdı. Aslında çok kazanmak istiyorduk çünkü bir önceki sene kötü bitirmiştik EuroLeague’i Malaga’da. Sonuncu bitirmiştik ve öyle bitirmek istemiyorduk. O yüzden ilk amacımız kazanmaktı, o triple double olayı da aslında ilk çeyrekte ya da ilk yarıda benim 9 sayı, 6 ribaund, 6 asist tarzı bir istatistiğim vardı. Maç esnasında böyle fazla ribaund alıp, fazla asist yaptığımın farkındaydım ama sonra istatistik kağıdına bakınca herhalde yapabilirim triple double dedim. Aslında çok onun üstüne de oynamadım ama şansıma ribaundlar elime düştü ve takım arkadaşlarım da çok yardımcı oldu, çok iyi şut soktular o gün.
Cidden tebrikler o performansın adına, peki savunma açısından oyununu nasıl değerlendiriyorsun. Benim gözlemlediğim kadarıyla iyi bir savunmacısın, özellikle top çalmalarda, topa müdahalelerde faulsüz temiz bir şekilde topa müdahale ediyorsun. Bunun için ne gerekiyor. Fazla konsantrasyon gibi?
Dediğin gibi aslında defans çok fazla konsantrasyon gerektiriyor. Aynı zamanda savunma yapmam da bana en çok yardımcı olan özelliğim kulaç uzunluğum ve boyumun bir oyun kurucuya göre uzun olması. Hızımı kullanamadığım zamanlarda bu fiziksel avantajlarım, benden hızlı ve çevik oyuncuları da iyi savunabilmemi sağlıyor.