Marko Milic: “Türkiye’de harika takım arkadaşlarım oldu” | TB ÖZEL

-NBA’deki ilk Sloven basketbolcusun. Şimdilerde ise bir diğer Sloven oyuncu Luka Doncic orada boy gösteriyor ve NBA’de Yılın Çaylağı seçildi. Luka Doncic hakkında neler düşünüyorsun?

“Luka Doncic, inanılmaz bir oyuncu. Avrupa’dan giden birçok oyuncu Robin gibi görülüyor, onlardan istenilenleri yapmaları bekleniyor. Ancak Luka sağlıklı kalırsa, çok başarılı olacaktır. İki milyon nüfusu olan, küçük bir ülkeye göre basketbolda çok başarılı isimler çıkarıyoruz. Luka’nın, Goran Dragic’in maçlarını herkes izliyor.”

-NBA’deki ilk Sloven basketbolcu olmak nasıl bir histi? Bunu anlatır mısın?

“NBA, yirmi yıl öncesine göre daha açık bir yer. O dönemlerden iki üç isim sayabilirsin: Sabonis, Kukoc… Petrovic’ten sonra Stojakovic, Nowitzki gibi daha çok oyuncu NBA’ye gitmeye başladı ama sayıları 10’u geçmezdi. NBA’ye, Final Four oynamış, EuroLeague’de 20 sayı ortalama tutturmuş bir oyuncu olarak gittim ama Amerika’da bana saygı duymadılar. Sadece bana değil, Amerika dışından gelen kimseye saygı duymuyorlardı. Çok zor zamanlardı. Ancak ben savaştım; Suns’ta ve Philly’de oynayıp, iyi deneyimler edindim. İstanbul’daki, Real Madrid ve Partizan’daki deneyimlerim daha pozitifti. NBA, şimdi daha global bir lig. MVP, Yunan/Nijeryalı, Yılın Çaylağı Slovenyalı, şampiyon Kanadalı. Belki yazın Dünya Kupası’nda birileri ABD’yi şaşırtabilir. İyi karakterli olmalısınız. Kazanmak için oynasanız da başkalarından daha iyi olduğunuzu düşünmemeli, onlara saygı göstermelisiniz.”

-Bir arabanın üstünden smaç yapan ilk oyuncusun. Harika bir smaçtı. Nasıl bir histi? O anlardan biraz bahseder misin?

“Eğlenceli bir andı. Smaç basmayı severim. Serbest atış çizgisinden smaca kalkardım. Önceki yıl Slovenya’daki All-Star maçına yedi bin kişi gelmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. Potanın altında iki çocuk duruyordu. Onları çağırdım ve durmaları gereken yeri gösterdim. Sonra da onların üstünden smacı bastım. Seyirciler çıldırdı. Ertesi yıl ne param ne arabam vardı. Bir arkadaşım bana bir araba vereceğini söyledi. Param olmadığını söyledim. Paraya gerek olmadığını, arabayı arenaya getireceğini ve arabanın üstünden smaç basmamı söyledi. Dünya bunu gördüğünde herkesin bana araba almak isteyeceğini söyledi. Bu smacı hiç çalışmadım. Şansıma, beceriksizce düşüp dizimi kırmadım. 10 bin kişi kahkahalara boğulabilirdi. Komik ve eğlenceli bir andı. Çocuklar, 20 yıl sonra bile hala bu smacı hatırlatıyorlar. İnsanlar böyle çılgın şeyleri hatırlıyor. Real Madrid ile beş Final Four finali oynadım, üçünü kaybettim. NBA’deki ilk Sloven oyuncuyum. Fenerbahçe’de, harika takımlarda oynadım. Ama insanlar bu genelde smacı hatırlıyor. İlginç bir durum.”