Markel Starks: Saf oyun kurucu ama kurtarıcı değil | Köşe yazısı

Markel Starks: Saf oyun kurucu ama kurtarıcı değil

Fenerbahçe Beko, EuroLeague’deki zorlu sezonunda sakatlıklar, COVID-19 ve formsuzluktan kafasını kaldırabildiği anlarda yana yakıla oyun kurucu arıyor. Pierria Henry’nin alternatifsizliği ve istikrarlı bir karar verici olmaması, hücumu eldeki materyale yakışmayacak şekilde zorlamakta. Bu noktada Djordjevic ve Gherardini’yi de suçlamak mümkün ancak o başka bir yazıda zaten yapılmıştı.

Sarı lacivertli ekip oyun kurucu ihtiyacını gidermek adına Markel Starks ile imzaları attı. İlk Avrupa kupası deneyimini 30 yaşında tadan Markel Starks, Igokea formasıyla etkileyici bir performans sergiledi. Bosna Hersek ekibi normal sezonun akabinde, play-in aşamasında FILOU Oostende’ye 2-1 mağlup oldu. Ve turnuvaya veda etti. Birleşik Amerikalı oyun kurucunun sezon istatistikleri ise şöyle: 26.9 dakika, 12.7 sayı, %42.9 üçlük (maç başına 2.9 deneme), 1.2 ribaund, 6.8 asist, 1.8 top çalma, 2 top kaybı.

Starks’ın kariyeri sadece yukarı giden, durmayan bir tren gibi. 2014’te profesyonel olup kariyerinin ilk dört senesinde dünyayı dolaştı. 2017-18 sezonunda o dönem TBL’de oynayan Yalovaspor formasını giydi. Yalova’nın ardından Avrupa’da VTB Ligi’ne yolcu oldu Zielona Gora ve Avtodor Saratov formalarıyla. Geride kalan yaz Igokea’ya, dolayısıyla Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne transfer oldu. Yarım sezon sonra ise EuroLeague’de.

Saf bir oyun kurucu

Açıkçası Starks’ın kariyer yolculuğu, uluslararası turnuvalarla 30 yaşında tanışmış olması sizi korkutmasın. Karşımızda saf bir oyun kurucu var. Atar, attırır, ikili oyunda rakipleri süzer ve gerekeni yapar. Skorer yönü – yüksek üçlük yüzdesine rağmen – ikilik ağırlıklı. Oostende serisinde ilk iki maçı üçlüksüz geçirdiğini, üçüncü maçtaki tek üçlüğünü de soktuğunu söylemekte fayda var. Yine de 13.7 sayı ortalamasıyla seriyi bitirdi. Onu bu noktaya taşıyan şey zekası ve top hakimiyeti ve bunları gittiği her yerde de gösterdi.

Bu sezon bulunduğu ortam da onun için biçilmiş kaftandı. Topla üretecek oyuncu eksiği yaşayan ancak hem yerli hem yabancı birçok bitiricisi bulunan Igokea bir sihirbaza, bir kukla ustasına ihtiyaç duyuyordu. Starks ise hayatı boyunca o adamdı. BCL asist liderliğinde beşinci sırada olması veya Igokea’nın asistlerinin %37.5’ini yapması tesadüf değil.

Markel Starks
championsleague.basketball

İşin savunma kısmında Iverson yaklaşımında bir oyuncu olduğunu da belirtmeliyim. Top çalma ortalamaları yüksek ancak top çalmaya fazla odaklanan bir isim. Ancak yatmıyor; iyi niyeti ve mücadelesi eksik değil. Oostende, serinin ilk maçında adam değişme savunması yapan Igokea’yı ikili oyunlara Starks’ı dahil edip uzunla bırakarak devirmeyi hedeflemişti. Evvela Starks’ın geri adım atmayışından ötürü başarısız olmuştu.

Öte yandan fiziksel yanı soru işareti. Bo McCalebb’ın şut atanı olmak şöyle dursun, hızlı bir oyuncu bile değil Starks. 30 yaşındaki bir oyuncu için dahi çabukluk ve atletizm seviyesi iyi değil.

Kurtarıcı değil

Transferin dış görünüşü taraftardan eksi puan almış durumda. Kariyeri, geldiği takım, yaşı, beklentiler, organizasyonun olduğu sanılan yer ve olduğu yer arasındaki fark bunun sebebi. Bu faktörlerden sıyrılınca da kötümser olmak mümkün. Zira Fenerbahçe şu an – özellikle Vesely ve De Colo sakatken – bir oyun kurucudan çok bir kurtarıcı arıyor. Ve Starks o oyuncu değil.

BCL’de gayet iyi bir sezon geçirse ve ikinci turnuvalar için önemli bir oyuncu olacağını düşünsem de EuroLeague seviyesine uygunluğu soru işareti. Tecrübesi ve fiziksel özellikleri birinci turnuva seviyesindeki yeterliliğini sorgulatıyor. Starks’ın Fenerbahçe gibi bir takımda topa hakim olması, her türlü üretimi kendisi gerçekleştirmesi zor. Henry, Guduric, döndüklerinde De Colo ve Vesely ile topu paylaşma zorunluluğu son dönemde forma giydiği takımlardaki rollerinden farklı. Bu rol farkı onu nasıl etkileyecek göreceğiz. Fakat şut yeteneği – ki üçlük yüzdesinden bahsetmiştik – onun topsuz kullanılmasına, bir tepe ikili oyunu sırasında köşelere yerleştirilebilmesine olanak tanıyor.

Tahminim çok fazla eleştirinin hedefi olsa da birkaç iyi maç çıkaracağı ve kullanmayı hiç sevmediğim “çöp” tabirini aşması. Ancak pek de iz bırakmayacağı yönünde.

Kendisi bu noktada Fenerbahçe Beko’nun son iki sezonda kurduğu, bir tarafı çiçek bir tarafı çöl, EuroLeague yıldızlarıyla EuroCup’ın önemli oyuncularını bir araya getiren kadrolarının EuroCup tarafındaki üyelerinden biri gibi görünüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler