Normal sezon grubunu lider tamamlayarak E Grubuna yerleşen Fenerbahçe, Top 16 macerasına sahasında Panathinaikos’u ağırlayarak başladı. Maçta ilk dikkat çeken, şu ana kadar Fenerbahçe’nin en etkili silahı olmuş Jan Vesely’nin maça kenarda başlamasıydı. Zeljko Obradovic, Ekpe Udoh’la birlikte tecrübeli Pero Antic’e ilk beşte görev vermişti. Kısalarda ise sürpriz yoktu, Bobby Dixon, Bogdan Bogdanovic ve Luigi Datome bir kez daha ilk 5’i tamamlayan isimlerdi.
Takımın ruhani lideri Jan Vesely sahada olmamasına rağmen, Fenerbahçe maça inanılmaz bir enerji ve savunmayla başladı. Sahadaki beş oyuncu da savunma tarafında büyük emek koyarken, Ekpe Udoh’un iki pota altını da domine etmesi, Datome’nin de hücumda etkili başlamasıyla Panathinaikos ilk dört dakika adeta boğuldu. Kağıt üzerinde Fenerbahçe’nin savunmadaki zayıf karnı gibi gözüken Bobby Dixon’ın, Calathes’e yaptığı baskı ve tempoyu arttırmasıyla birlikte ev sahibi ekip taraftarıyla beraber şahlandı. İlk dört dakika 14-0 Fenerbahçe üstünlüğüyle geçilirken, konuk ekip ilk basketini beş buçuk dakika sonra James Gist ile buldu. İlk beş buçuk dakika geride kalırken tabelada 17-3 Fenerbahçe üstünlüğü görülüyordu. Bu dakikadan sonra maça başlayan beşin enerjisi düşmeye, savunma sertliği biraz azalmaya başladı. Dimitris Diamantidis ve Miroslav Raduljica’nın sahada olduğu bu dönemde ikili oyunlardan sayılar bulan Panathinaikos, ilk şoku atlattı ve Fenerbahçe’nin temposunu kesmeyi başardı. İşler iyi giderken rotasyona daha geç başvurmayı seçen Obradovic, çeyreğin bitimine 2 dakika kala Sloukas’ı, 20 saniye kala da Vesely ve Kalinic’i sahaya sürdü. Fenerbahçe’nin dominasyonuyla geçen ilk beş buçuk dakikanın skoru 17-3 iken, devamındaki dört buçuk dakikada 11-15 Panathinaikos üstünlüğü vardı. Yine de Fenerbahçe ilk çeyrekte tam 28 sayı atmış ve 10 sayılık bir güvenli alan yaratmıştı.
Fenerbahçe ikinci çeyreğe Sloukas-Bogdanovic-Kalinic-Datome-Vesely beşiyle başladı. Bu çeyreğin ilk iki dakikasında sadece 1 sayı kaydedildi ve o da Datome’nin serbest atışıydı. İki dakikanın sonunda Datome ve Bogdanovic maçta ilk kez kenara geldi, oyuna Ricky Hickman ve Pero Antic girdi. İşte denge de o andan sonra değişmeye başladı. Jan Vesely sahada olmasına rağmen Fenerbahçe’nin enerjisi, savunma sertliği son derece düşüktü. Pavlovic, Diamantidis ve Calathes’le sayılar üreten Yunan temsilcisi, Fenerbahçe hücumlarını da durdurmaya başladı. Antonis Fotsis’in üçlüğüyle farkı 7 sayıya indiren konuk ekip, maçın başındaki çaresizlikten kurtulmuş, maça ortak olmuştu. İlk çeyreği son saniyede attığı üçlükle bitiren Vladimir Jankovic, ikinci çeyreğin son iki dakikasına da 5 sayı sıkıştırmayı başarınca, ikinci çeyrek 25-18 Panathinaikos üstünlüğüyle geçildi ve takımlar soyunma odasına 46-43’lük skorla gitti. Rüya gibi başlayan devre, hiç istenildiği şekilde bitmemişti. Bu devrede Ekpe Udoh ve Jan Vesely sadece 1 dakika 25 saniye birlikte sahada kaldı.
Üçüncü çeyreğe Zeljko Obradovic, sezon boyu savunmanın bel kemiği olan ikili Udoh-Vesely’i beraber başlattı. Koçun soyunma odasında yaptığı uyarılar da buna eklenince, Fenerbahçe savunması bir kez daha istenen düzeyde olmaya başladı. Ancak bu sefer de hücumda önemli sıkıntılar yaşandı. İlk çeyrekteki fırtınadan başı dik çıkmayı başaran konuk ekip de maça girince savunmasını iyice sertleştirdi, daha güvenle oynamaya başladı. İki taraf da üçüncü çeyrekte gerçekten iyi savunma yaparken, Fenerbahçe ısrarla topu boyalı alana indirmeye, Panathinaikos ise tepeden oynanan ikili oyunlarla sayıya gitmeye çalışıyordu. Her iki takım da bire bir skor yapabilen oyunculara sahip olmadığı için, kilit açılamıyordu. Çeyreğin ortasına doğru Panathinaikos yavaş yavaş ritm bulmaya başladı. Çeyreğin bitimine dört dakika kala yine Antonis Fotsis’in kritik üçlüğüyle skor 54-52’ye geldi, fark ilk kez bu kadar azaldı. Fenerbahçe, Ekpe Udoh ile ayakta kalmaya çalışırken, bu çeyrekte ilk kez oyuna giren Nikos Pappas, konuk ekip adına öne çıktı. İkili oyunlar sonunda çembere giderek takımının ihtiyaç duyduğu skoru üreten Pappas, bitime üç dakika kala skoru 56-56’ya getirdi ve 0-0’dan beri ilk kez maçta eşitlik sağlandı. Fenerbahçe’de hafif bir panik hali ortaya çıkarken, çeyreğin bitimine 1 dakika 39 saniye kala Pavlovic’in serbest atışlarıyla Yunan temsilcisi ilk kez öne geçti. Bana göre maçın kırılma anı da burasıydı. Kalan kısa sürede Fenerbahçe çok iyi reaksiyon verecekti. Pavlovic’in serbest atışlarından sonraki hücumda Kostas Sloukas çembere gidip aldığı faul sonrası 2 serbest atışla skoru eşitledi. Devamındaki Panathinaikos hücumunda Ognjen Kuzmic pick and roll sonu bomboş smaca giderken, arkadan gelip yetişen Ekpe Udoh onu blokladı, hücum tarafında da yüzü dönük oyunuyla basketi bulup Fenerbahçe’yi 60-58 öne geçirdi. Hemen devamında ise iyi savunma Panathinaikos’u top kaybına zorladı. Bu kez hücumda ortaya çıkan isim Bogdan Bogdanovic olacaktı. Sol taraftan yaptığı penetreyle çembere kadar ulaşıp turnikeyi bırakan Bogdanovic, skoru 62-58’e getirdi. Çeyreğin son hücumunda Udoh ve Bogdanovic’in gayreti, rakibin topu çembere dahi atamamasını sağladı ve Fenerbahçe son çeyreğe rüzgarı arkasına alarak girdi. Yukarıda bahsettiğim sekansta verilen reaksiyon olmasa, son çeyrekte panik düğmesine basılabilir, maç zora girebilirdi.
Üçüncü çeyreğin sonundaki ivmeyi son periyota da taşımak isteyen Fenerbahçe, sert savunmayla başlamak niyetindeydi. Ancak hakemler görece kolay düdük çalmaya karar verince faul hakkımız erken doldu. Panathinaikos belki yetenek toplamı açısından Euroleague’in en iyi takımlarından biri değil ancak oyun olgunluğu yüksek oyunculara sahipler. Fenerbahçe’nin bu handikabını iyi kullanıp bol bol çizgiye giderek tıkanan hücumlarına nefes aldırdı ve maça tutundular. Her fırsatta serbest atış çizgisine giderek, hücum ribaundlarına çok agresif girerek ve tam sahada yaptıkları zone press ile Fenerbahçe’nin ivmelenmesine izin vermediler. Jan Vesely’nin faul problemine girmesi de sarı lacivertlilerin zorlanma sebeplerindendi. Maçın bitimine üç dakika kala yine zone pres sayesinde kaptıkları top ve James Gist’in smacıyla skoru 75-72’ye getirdiler. Zeljko Obradovic bu smaç sonrası mola aldı. Mola dönüşü sorumluluk alan isimler, Fenerbahçe’nin Amerikalıları Bobby Dixon ve Ekpe Udoh olacaktı. Önce Dixon’ın Calathes’in üzerinden gönderdiği şut, sonra Udoh’un ikili oyun sonrası içeri devrilerek sol eliyle bitirdiği zor pozisyon temsilcimize nefes aldırdı. Skor 79-72 olunca Fenerbahçe’nin tekrar yakalanmaya niyeti yoktu. İyi savunmalarla rakibi skorsuz bırakan Fenerbahçe, Pero Antic’in bitime 1 dakika kala attığı üçlükle farkı çift hanelere taşıdı ve Top 16’ya galibiyetle başladı.
82-75 biten maçın yıldızları Ekpe Udoh ve Bobby Dixon’dı. Beş Fenerbahçeli oyuncunun çift hanelere ulaştığı akşam sahanın en skoreri 16 sayı ile Udoh oldu. Antic, Bogdanovic, Vesely ve Datome de çift haneli skor üretirken, Bobby Dixon 9 sayı, 3 ribaund, 5 asist, 3 top çalma ve son çeyrekte koyduğu yürekle galibiyetin mimarlarından oldu. Fenerbahçe kenardan gelen oyuncularından 18 sayılık katkı almış gibi görünse de bunun 12’sinin Jan Vesely’den, normalde ilk 5 oynayan bir isimden, gelmesi endişe vericiydi. Ricky Hickman’ın maç eksiği sebebiyle bir şey verememesi normal ancak Kostas Sloukas ve Nikola Kalinic’ten mutlaka katkı gelmeli. Özellikle Kalinic hücumda hiçbir şey veremezken, kendisini değerli kılan savunmasını da hiç gösterememekte. Bir an önce toparlanmaları şart gibi gözüküyor.
Top 16’nın ilk maçı Fenerbahçe için ufak çaplı bir test oldu diyebiliriz. Aynı zamanda takımın kendini anlaması için de önemliydi. Savunmayla hücumu birleştirdiklerinde ne kadar etkili bir takım olabileceklerini de gördüler, oyun sıkıştığında kilit açmakta zorlandıklarını da. Hücum tıkandığında savunmalarına sırtlarını yaslayabileceklerini de gördüler, savunmanın tetiklediği hücumlarla ne kadar yüksek skorlara çıkabileceklerini de. Sahasında iki kez yakalanmasına rağmen çok iyi reaksiyon vererek ayağa kalkabilmesi, Fenerbahçe’nin bu maçtaki en pozitif çıkarımlarından biri olacaktır.
Top 16’nın ikinci haftasında Fenerbahçe, Kızılyıldız deplasmanına giderken, Panathinaikos ise evinde Unicaja Malaga’yı ağırlayacak.
Görsel kaynak |
*Fenerbahçe Basketbol / Twitter (@FBBasketbol)