Lakers: 61-32-17-?

(“Doktor sadede gel” diyecekleri hemen yazını yarısından biraz aşağı kısımda yer alan senaryolara alalım)

1 Şubat 2014’te (yani muhtemelen siz bu yazıyı okurken) NBA lig başkanı (commissioner) olarak 30. görev yılını tamamlayıp emekliye ayrılacak olan David Stern’e hayalindeki NBA finalini sorduklarında “The Lakers vs. The Lakers” şeklinde cevap vermişti. 1

 

Lakers picture

Seveni çoktur, sevmeyeni daha çoktur ama bir gerçek var ki hangi tarafta olursanız olun, Los Angeles Lakers tüm zamanlarda NBA’in en ilgi çeken takımlarından biri, pek muhtemel birincisidir. Dile kolay, geride kalan 65 NBA sezonunda tam 60 kez playofflara kalmış, 31 kez finale çıkmış, bunların 16’sında şampiyon olmuş bir kulüp bu. Nispeten modern NBA olarak kabul edilen 1980 sonrası dönemi ele aldığımızda ise 33 sezonda 31 playoff yolculuğunda 16 final ve toplam 10 şampiyonluk görmekteyiz.

Rakamların da bize işaret ettiği doğrultuda Lakers’ın vizyonu (özellikle Jerry Buss dönemi ile beraber) hep kazanmak, hepsini kazanmak, kazanmak için kazanabilecek takımı kurmak olmuştur. Bu yöndeki eylemleri doğrultusunda bazen çok şanslı olduğu gerçeği, bazen de derin NBA’in (Stern) yardımını aldığı yönündeki komplo teorileri bir yana, Lakers genellikle çok iyi yönetilen, gerektiğinde risk almaktan da çekinmeyen ve bu riskleri çoğu zaman faydalı sonuçlar veren bir takım olmuştur.

 

steve-nash-dwight-howard-si-cover

Gel gelelim, hemen yukarıda felsefesinin kazanmak olduğunu ısrarla ve tekrirle vurguladığım takım şu anda devam etmekte olan sezonda (1 şubat itibariyle) son 21 maçının 18’ini kaybetmiş olarak ligin diplerinde yer almakta. Aslında ilginçtir, Lakers’ın bu sezon sahip olduğu kadronun yeterince rekabetçi olmamasının sebebi bile, “kazanan takım” olmak için geçmişte yapılan ve gelecekte yapılması planlanan hamlelerdir. Şöyle ki geçen yıl şampiyonluk hedefiyle yapılan Nash ve Howard hamleleri Nash’in sakatlıkları ve Howard’ın ayrılması ile amiyane tabirle elde patlamıştır 2 . Nitekim, yukarıda aldığı risklerden genelde kazançlı çıktığını söylesem de, bu iki oyuncu az sayıda zarar ettiği yatırımlar arasındadır. Tabi burada geçen sezon tüm takım üzerinde inanılmaz boyutta yaşanan sakatlık ve sağlık problemlerinin etkileri de vardı, hoş o artık eski hikaye. 3

Velhâsıl, geçen sezon için olan oldu diyelim, ancak bu sezona başlarken de, Lakers, hem süregelen sakatlık problemleri hem de Howard kumarının da kısmi etkisiyle hareket kabiliyeti çok kısıtlı cap ile -asıl hedefinin 2014 ve 2015 olduğunu unutmadan- yapılabilecek en iyi hamleleri yapmaya çalıştı. Mevcut durum içinde bile –sakatlıklar tüm guardları birer birer indirmeden önce 4 – Lakers zorlu fikstüre rağmen beklentilerin üzerinde bir performansla %50 seviyelerinde tutundu bir süre. Ancak başta Nash, Kobe, Blake, Farmar, Henry gibi oyun kuran, kurabilen guardları vuran sakatlıklar dalgası, deyim yerindeyse Lakers’ı bir noktada felç etti, ve o andan itibaren Lakers’ın ligin dibine doğru hızlı yolculuğu başlamış oldu. 5

Lakers’ın son zamanlarda kaybettiği maçlar aslında tanking amacı güden bilinçli veya yönlendirilmiş bir tercih değildi. Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki, bugün gelinen noktada istemsizce tanking sürecine benzeyen bir yola girilmiş durumda. Ve şu noktadan sonra sezonu kurtaracak bir hamle yapılamayacağı için bu yoldan çok sapılmaması (tekrar çok kazanan bir takım olmaya çalışılmaması) Lakers’ın geleceği için bazı açılardan çok daha iyi olacaktır.

Aslında takımın, yani yönetimin, içinde bulunduğumuz günlerde asıl konsantrasyonu 2014-15 sezonundan itibaren olabilecek en iyi pozisyonu almaktır. Bu amaçla Lakers’ın 2014 offseason’ında yapacağı hamleler oldukça kritik olacaktır ama hâliyle de Lakers’ın sezon ortası takaslarından ve sezon sonu sıralamasından etkilenecektir. Bu yüzden Lakers’ın gelecek senaryolarına geçmeden önce bu sezonun -trade deadline’a da yaklaşırken- yönetim açısından dikkat edilecek alt başlıkları tek tek ele almak istiyorum.

 

Para, maaş, vergi, daha çok vergi..

Lakers hâli hazırda yüksek maaş yüküne sahip lüks vergisi ödeyen bir takım. Özellikle playoff hedefinin ve amacının artık kalmadığı bir sezonda maaş ve vergi yükünü azaltmak ve hatta mümkünse vergi sınırının da altına inip gelecek sezonlarda mükerrer lüks vergisi (repeater tax) yaptırımına maruz kalmamak için, finansal kaygılı bazı takasların yapılması çok yüksek bir olasılık.

Pau-Gasol

Pau Gasol

Pau, Lakers’ın yakın geçmişteki başarılarında ve iki şampiyonluğunda doğruda etki eden çok önemli bir isimdi. Ancak bu sezon hem kafa, hem beden, hem de -kaçınılmaz olarak- oyun kalitesi olarak çok kötü bir durumdaydı. Neyseki Aralık ayının ortasından itibaren (özellikle Kobe’nin dönüşü ile beraber) toparlandı ve (Kobe tekrar sakatlanmış olsa da) son zamanlarda istikrarlı ve etkili bir performans göstermeye başladı. (Ocak ayında 15 maçta % 51 şut yüzdesi ile 21 sayı, 12 reb, 4 ast)

Yine de anlaşılan -ve mantıklı olan- o ki Lakers’ın gelecek stratejileri 34 yaşına gelmiş bir Gasol’ü kapsamıyor. En azından Gasol’ün talep edeceği yüksek figürlü kontratı verecek kadar değerli bulmuyor. İşte biraz da bu yüzden, sezon sonunda kontratı bitince karşılıksız gitme ihtimali çok yüksek olduğu için, Gasol şu anda takımının en elden çıkarılmak istenen -aynı zamanda da en değerli- takas malzemesi konumunda. Ancak, Gasol için bir pazar bulmak “elimi sallasam ellisi” kolaylığında değil. Hiç değil..

Her şeyden önce Pau’nun 20 milyonluk kontratı karşılığında verilmesi gereken, Lakers’ın isteyeceği değersiz oyunculu ancak cap kurallarını karşılayacak kadar yüksek meblâğlı biten kontratlar ve draft hakkı/genç oyuncu paketlerini sağlayabilecek takım sayısı gerçekten az. Ancak asıl önemli olan karşı takımlar için de, o paketi sağlayabilmekten ziyade, artı yönden hâlâ ligin kaliteli uzunlarından biri olsa da, eksi yönlerden ise 33-34 yaşlarında, kariyeri ve fiziksel yeterliliği inişte, kontratı biten ve yeni kontratında muhtemelen yüksek figürler talep edecek bir oyuncu için, o paketi vermek. 6

Steve Nash

Lakers’ın bu saatten sonra Steve Nash’ten oyun değeriyle fayda sağlayabilmesi veya bir takasta kullanabilmesi pek mümkün görünmüyor. Nash şu anda Lakers yönetimi için bir cap sorunu olarak görünmekte. Lakers’ın Steve Nash konusunda izleyebileceği üç yol var:

Birincisi (çok düşük bir ihtimal) sağlık sorunları sebebiyle medikal emeklilik olasılığı. Buna göre – ligin görevlendireceği bir doktor tarafından da onaylanmak şartı ile- Steve Nash sağlık sorunları sebebiyle artık basketbol oynayabilecek durumda değilse tüm maaş rakamları Lakers’ın salary capinden düşülür. Bu da Lakers’a aradıkları finansal rahatlık ve cap boşluğunu getirir. Nash bu durumda yine de parasını almaya devam eder.

İkinci olasılık olarak, aşağıda yazacağım senaryolar doğrultusunda Lakers’ın cap boşluğuna daha çok bu yaz ihtiyaç duyması hâlinde Nash waive edilirken, kontratı da stretch provision ile önümüzdeki 3 yıla eşit miktarlar hâlinde dağıtılabilir. (3,23 M$ x 3 yıl)

Ve son seçenek olarak, Lakers 2015 yazına cap boşluğu sağlamak niyetindeyse stretch provision işine hiç girmeyip Nash’in kontratının bitmesini bekleyebilir.

Draft hakları

Yukarıda da andığımız şekilde yakın geçmiş zamanlarda yapılan hamleler sebebiyle Lakers’ın önümüzdeki iki sene için elindeki tek draft hakkı bu yılın ilk turuna ait olanı. Bir draft hakkının, ilk sıralardan bile olsa çok iyi bir oyuncu getireceğinin garantisi yok tabi (bkz: Darko Miliçiç) ama öte yandan çok gerilerden bile olsa sürpriz isimler çıkarabilir (örneğin çiçeği burnunda All-Star Paul Millsap). Sonuç olarak bir takımın elinde draft hakkı bulundurması demek, şans ve iyi scouting ile iyi oyuncuları kadroya katabilmesi, olmadı yapacağı takaslarda bunlar ile denge sağlayabilmesi ve işin yönetimi en çok ilgilendiren bir yönüyle de ucuza (çaylak kontratları) rotasyon oyuncusu alabilmesi demek oluyor.

Lakers bu sezonun geriye kalanında yapacağı hamlelerde elindeki istenebilecek oyuncuları verip karşılığında draft hakları da kovalamaya çalışacaktır. 7

nba Draft AP Photo, USA Today Sports Images

2014 Draftı ve Tanking

Draft haklarından bahsetmişken, özellikle bu yılın draftına yönelik çok büyük beklentiler olduğunu biliyoruz. Lakers’ın sezon başındaki plânı ne olursa olsun playoffları sonuna kadar zorlamak olacaktı belki de ancak o tren çoktan kaçtığına göre şu anda gidilecek en iyi yönün sezonu olabilecek en alt sıralarda bitirip draftta en üst sıralardan oyuncu seçmek olduğuna dair bir inanış var.

Ancak durum şu ki, önümüzdeki günlerde Lakers’ın sakatları (Blake, Farmar, Nash ve onlardan sonra Kobe) yavaş yavaş takıma geri dönecek ve takımın Şubat ayından itibaren kendisini bekleyen fikstürde (ki 21 ev – 16 deplasman maçı var) sezon başındaki temposunu yakalayıp sezonun kalan maçlarında % 50 civarında seyretmesi çok olası. Ki bu da bizi sezon sonunda yaklaşık 30-35 galibiyete ve eğer çok şanslı bir ilk 3 kurası çekmezse draftta ortalama 8. – 9. sıralara götürür.

Draftta daha yüksek sıralara tırmanabilmek için, Lakers’ın yukarıda bahsettiğim şekilde yapacağı bazı takaslar, sağlayacağı diğer faydaların yanı sıra, tanking etkisi de yaratarak onlara 2014 draftında çok potansiyelli bir oyuncu getirebilir.

Peki bundan sonra ne olacak?

Lakers’ın bu sezon içinde yapacağı hamleler (takas vs.) sezon sonundaki hareket kabiliyetini doğrudan etkileyecektir ancak stratejilerini değiştirmeyecektir. Bu yüzden yukarıda anlattıklarım ışığında Lakers’ın olası yaz hamlelerinin birkaç senaryo olasılığı altında derlemeye çalıştım. Yine 2014 yazı düşünülünce salary cap’in tahminler doğrultusunda 63 milyon $ civarında olacağı, çaylak kontratından yeni çıkacak bir oyuncuya verilebilecek maksimum kontratın ise yaklaşık 13,5 – 14 milyondan başlayabileceğini hatırlatalım.

Lakers’ın -eğer bu sezon içinde geleceğe yönelik kontrat alma şeklinde bir hamle yapmazsa- 2014 yazına girerken elinde Kobe, Nash ve Sacre’nin kontratı olacaktır. Ayrıca eğer oyuncu opsiyonunu kullanırsa Nick Young ve Lakers takım opsiyonunu kullanırsa (ki gidişata göre kullanacaktır) Kendall Marshall da kontrat altında olacaktır.

Bu saydığımız beş isimle beraber draft’tan gelecek oyuncu (yaklaşık bir değer almak için beşinci sıradan seçim yapılacağını varsayıyorum) ve diğer caphold değerlerini de hesaba katınca Lakers’ın cap toplamı yaklaşık 43 milyon $ olacaktır. 8

Bu durumda kalan cap boşluğu da 20 milyon kadar olacaktır. Lakers’ın bu boşlukla 2014 yazında kovalayabileceği isimler arasında ise Carmelo Anthony (22,5), LeBron James (20,5), Chris Bosh (20,5), Luol Deng (16,2), Lance Stephenson (13,5), Kyle Lowry gibi sözleşmesi biten veya opsiyonla serbest kalabilecek isimlerle beraber çaylak kontratlarından çıkacak sınırlı serbest Greg Monroe, Eric Bledsoe, Gordon Hayward, Evan Turner gibi oyunculara da yaklaşık 13,5 milyondan başlayan kontratlar verilebilir. (parantez içi değerleri alabilecekleri maksimum kontratı gösterir) 9

Şimdi gelelim olası senaryolara:

Senaryo 0)

Bu yaz sözleşmesi biten ve özellikle devam etmek istemediği türden oyuncularını, karşılığında bir şey alınabilecekse mutlaka daha değersiz kontratlarla (veya karşılıksız) takas etmek. Bu takaslardan finansal avantaj (daha az maaş ve vergi) sağlamak ve aynı zamanda da ikinci turdan bile olsa draft hakları koparmaya çalışmak. Ancak çok iyi bir açıklaması yoksa 2014 veya 2015 yazı plânlarını riske atacak türden kontratları asla almamak. Bu sezonun geriye kalanı için gerekirse takımı enkaza çevirmek. Ve Kobe’yi gelecek sezona sapasağlam yetiştirmek.

Tüm bunlardan sonra Lakers artık 2014 draftına ve yazına odaklanabilir.

Senaryo 1)

Taraftarların, forum ve blog ve diğer web sitelerinin favori senaryosu, yazın Lakers’a LeBron veya Carmelo’yu getirmek. Bunlardan LeBron’u getirebilmek Lakers için müthiş olurdu tabi, NBA’deki her diğer takım için olacağı gibi, ancak bu durum şu anda uzak bir fanteziden ibaret görünüyor. Carmelo ise Lakers’ın ne önümüzdeki sezon için ne de önümüzdeki birkaç sezon için aradığı türden bir isim değil. Üstelik Carmelo’ya verilecek olası bir maksimum kontrat Lakers’ın devamında ihtiyacı olacak hareket kabiliyetini kilitler!!

Lakers’ın Bosh, Wade, Nowitzki gibi diğer üst düzey isimlerin de peşinde olacağını (hoş peşine düşse de alabileceğini) pek sanmıyorum.

Olası kadro: Kobe – Carmelo – Draft’tan (o da denk gelirse) iyi bir oyuncu – ve figüranlar şeklinde olacaktır. (Olası kadroda yazdığım isimleri ana fikre bağlı kalarak benzer oyuncu havuzundaki diğer isimlerle değiştirebilirsiniz)

Senaryo 2)

Lakers 2014 yazında büyük oynar. Draft’tan gelecek oyuncu bir kenara, gözünü özellikle çıkıştaki genç yıldızlara diker: Monroe, Bledsoe, Hayward, Stephenson gibi oyuncuların ikisine 10-13 milyondan başlayan kontratlar önerebilir. Eğer Lakers bu isimlerin bazılarını kadrosuna katmayı başarırsa (unutmayın ki bu isimlerin çoğu restricted free agent 10 olacak) ve aldığı oyuncular büyük yıldız olma yolunda gelişimlerini sürdürürlerse ne âlâ. Kötü senaryo ise Pistons’ın yaşadığı Ben Gordon – Charlie V. benzeri bir bataklığa saplanıp kalmak..

Greg-Monroe

Bu tür bir senaryoda Steve Nash’in stretch provision ile waive edilmesi cap’te esneklik sağlar, daha iyi tamamlayıcı oyuncu almaya yardımcı olur.

Lakers özellikle istediği ve güvendiği bazı isimleri alabilirse alternatif 2015 hedefini rafa kaldırıp böyle bir yola girebilir.

Olası kadro: Kobe – Hayward – Draft – Monroe – belki daha iyi rol oyuncuları

Senaryo 3)

Lakers bir kurşunu 2014’te atar, diğerini 2015’e muhtemelen de Kevin Love’a saklar. Senaryo ikideki isimlerden biri ile beraber, önceki yaza benzer şekilde bir senelik kontratlarla kalan kadroyu tamamlar, Steve Nash’i ise waive etmez. Böylece 2015 yazında bir kez daha maksimum kontrat verecek boşluğa sahip olur.

 

Kevin-Love Bledsoe

 

2015 yazında ise Love, LaMarcus Aldridge, Rajon Rondo, Marc Gasol, Roy Hibbert ve daha başka iyi oyuncuların piyasada olma olasılığı mevcut.

 

2015’teki olası kadro: Bledsoe – Kobe – Draft – Love – rol oyuncuları..

Senaryo 4)

Lakers iki kurşunu da 2015’te atar. Buna göre, Lakers 2014 yazını uzun süreli kontratlı ve önemli oyuncuları almadan tek yıllık kontratlarla geçiştirir, ve 2015 yazında yukarıda saydığım isimlerin iki tanesi ile birden anlaşır:

2015’teki olası kadro: Kobe – Draft – Love – Hibbert ve rol oyuncuları..

Senaryo 5)

Takım 2014 yazında yüksek kontratlı bir oyuncu alır ama kalan cap boşluğu ile midlevel’ın üst diliminden (senelik 8 milyon civarı diyelim) iki kaliteli isimle daha anlaşır. Bu isimler Lakers’ın şu anki kadrosunda bulunan oyuncular arasından da çıkabilir..

Bu tür bir senaryo özellikle drafttan şanslı bir kura ile çok iyi bir oyuncu alınması durumda geçerli olabilir. Hoş, drafttan çok iyi bir oyuncu alınsa bile daha üstteki senaryolara göre gerçekleşme olasılığı daha düşük bence bunun.

Olası kadro: Lowry – Kobe – Jabari Parker* – Monroe – Pau Gasol – yedekler (* drafttan gelen isme göre transfer değişir)

Yukarıdaki senaryolarda verdiğim isimler değişebilir tabi ama ana fikirler hep aynı. Lakers franchise’ı, gerektiğince bazı oyuncular üzerinde risk de alarak, şansını sonuna kadar zorlayacak ve olabilecek en kısa sürede takım tarihindeki 61. Playoffları, 32. Finalleri ve 17. Şampiyonluğu yakalamak için çaba sarf edecektir. Özellikle finaller ve şampiyonluk kısmı yakın zaman için uzak bir ihtimal olsa da, Lakers’ın bir amacı bu şampiyonluğu Kobe’nin aktif basketbol oyunculuğu döneminde kazanmak olacaktır.. Bence bu konuda ihtimaller çok yüksek değil 11 ancak Lakers’ı takip etmek her zamanki gibi çok ilgi çekici olacaktır

Notlar:

  1. Google’da hızlı bir arama ile pekçok kaynakta geçtiğini bulabilirsiniz, bir örnek: http://articles.latimes.com/2011/feb/19/sports/la-sp-heisler-all-stars-20110220
  2. Steve Nash için Phoenix’e verilen draft hakları (2013, 2015 birinci tur; 2014, 2015 ikinci tur) ile Dwight Howard için Orlando’ya verilen draft hakkı (2017 birinci tur) Lakers’ın takas ve kadro yapılanması gibi konularda seçeneklerini azaltmaktadır.
  3. Özellikle Nash, Gasol, Blake ve Hill çok sayıda maç kaçırmakla beraber başka bir sıkıntı başta Dwight Howard olmak üzere diğer pekçok oyuncunun da sürekli sakatlık etkisi altında oynamaları idi. Playofflarda son iki maçın ilk beşinde Darius Morris ile Andrew Goudelock vardı!!
  4. 29 Ocak itibariyle oynadığı 46 maçta Lakers’ta oyuncuların kaçırdığı toplam maç sayısı 153. Bu istatistikte ikinci sırada oyuncuları toplam 137 maç kaçıran Bucks var. Üçüncü sıradaki Knicks’in ise oyuncuları sakatlık sebebiyle toplam 109 maç kaçırmış. Lakers’ın bu konudaki daha büyük sıkıntısı ise aynı pozisyondaki oyuncuların (guard, özellikle de oyun kurucu mevkisi) eş zamanlı olarak sakatlanmaları oldu.
  5. 20 Aralıkta derecenin 13-13 olduğu zamana kadar Lakers’ın oynadığı takımların ortalama galibiyet yüzdesi (ev-deplasman ayrımı hariç, fikstürün zorluğunu gösterir) 0,550 civarındaydı. Bu konuda ligin en zor başlangıç fikstürlerinden biri idi. Tam tarihini bulamamakla beraber yakın bir tarih için: (http://web.archive.org/web/20131207001943/http://espn.go.com/nba/hollinger/powerrankings)
  6. Farazi olarak düşündüğüm gerçekleşme olasılığı sıfıra yakın olmayan takas senaryoları arasında Phoenix ile Okafor + birinci tur draft hakkı (Indiana’dan gelen 30. sıra); Charlotte ile Ben Gordon + filler vs. eksenli bir takas; Brooklyn ile Pierce + Bogdanovic’in hakları; veya Dallas ile yanında Wesley Johnson da katılarak Marion + Wright + Larkin (veya draft hakkı) şeklinde yapılabilecek takaslar sayılabilir. Bunlardan başka daha önce Ömer Aşık takasları konusunda yazdığım Lakers’ın (senaryolarda açıkladığım) 2014 ile 2015 yazları arasındaki opsiyon farklılıklarına göre belki evet diyebileceği Ömer Aşık + Jeremy Lin paketi de aklımdaki seçenekler arasında hâlâ yerini koruyor.
  7. Aslında Lakers’ın oyuncularının kolay kolay birinci tur hakkı getirebileceğini düşünmüyorum ama başka takımların eksiklerini tamamlayabilecek ilgi çekici faydalı rotasyon oyuncularının da avantajını kullanabilirler. Misal Jordan Hill Atlanta’ya, Chris Kaman Brooklyn’e “disabled player exception” üzerinden, karşılığında başka kontrat almaksızın verilerek hem maaş yükü azaltılıp hem de karşılığında hiç yoktan iyi olan ikinci tur draft hakları alınabilir.
  8. Kobe 23,5 + Nash 9,7 + Sacre 0,9 + Young 1,2 + Marshall 0,9 + 5. Sıra çaylak kontratı 3,0 + 7 oyuncu için cap hold daha 3,5 milyon dolar şeklinde.
  9. Anthony, James, Bosh gibi oyuncular kendi son kontrat değerlerinin % 105’inden başlayan kontrat alabilirler. Onların yanında parantezde yazılan değerler net maksimum kontrat başlangıç miktarıdır. Diğer isimler ise en fazla kendi kıdem dilimlerine göre maksimum alabilirler. Buna göre çaylak kontratından çıkan oyuncular için verilen 13,5 milyon değeri tahminidir. Kesin değer, kesin cap miktarı ile aynı zamanda belli olacak, yani Temmuz ayında.
  10. Çaylak kontratından çıkan oyuncular (bu yaz için Turner, Monroe, Hayward, Bledsoe gibi isimler) restricted free agent denen sınırlı serbest oyuncu konumundalar. Buna göre Lakers veya cap boşluğuna sahip bir başka takım bu oyuncular ile anlaşırsa bir offer sheet (teklif) imzalanır. Son sözü ise hâlâ hak sahibi olan oyuncunun kulübü söyler. Orijinal kulüp oyuncunun başka takımla yaptığı sözleşmeyi aynı şartlarla ya kabul eder ya da etmez ve oyuncuyu serbest bırakır. Burada bir not, Lance Stephenson çoğunlukla oluşmuş yanlış algının aksine sınırsız serbest oyuncu konumunda olacak. Bir not daha Houston’ın Chandler Parsons’ı sınırlı serbest oyuncu statüsünde önce serbest bırakması sonra da yeniden anlaşmaya çalışması da yüksek bir olasılık..
  11. Kobe’nin yüksek kontratı ve Lakers’ın elinde onu telâfi edebilecek genç, ucuz ve faydalı oyuncu eksikliği takımın hamle alanını ve paralel olarak playoffta başarı potansiyelini olumsuz etkiliyor. Bana göre Kobe 23-25 milyonluk kontratı aldığı gün (o süre içinde) şampiyonluk hayalini silmiş oldu. Öte yandan, doğru ve etkili bir kadro ve biraz da “şans, kader, kısmet” ile 2016 hemen sonrasında, Kobe’nin (hâlâ oynamaya devam edecekse) son demlerinde son bir yüzük şansı olabilir..

 

Volkan BAHÇECİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler